Beraber!?

108 8 3
                                    

           Umutların bittiği yerde hayaller devreye girer ancak hayallerin bitmesi daha keşif edilmedi...       

           O gün okul çıkışına kadar 10/B sınıfından kimse çıkışa kadar boş geçen derslerde zaman kaybetmeyi düşünmüyordu.Öğle teneffüsü için zil çaldığında hepsi birden çantalarını sırtlayarak okulun korkuluk demirlerine yöneldiler.Hepsi teker teker çantalarını demirliklerin diğer tarafına fırlattıktan sonra demirlere tırmanarak diğer tarafa atladılar. Okulun arka bahçesinderdi. Genellikle okulun arka bahçesinden kızlar ve erkekler korkardı çünkü arka tarafta sokak belaları,çapkınlar,sapıklar ve kendini bir şey zanneden belalı gruplar takılırdı.Öğrenciler arasına o bölge "Yasak Bölge" olarak adlandırılırdı.

                 İşte şu an arka tarafa kimse görmeden giderek demirliklerden atlayan bu 2.devre başına bu yaptığı hareketten ötürü büyük bir bela akmıştı ama onlar bunun farkında değildi...

-----

         Alp sırt çantası ile direk atlamıştı kimseyi beklemeden.Herkes atladıktan sonra en sona Çağla kalmıştı."Hadi Rapunzel at saçlarını bana!"diye bağırdı Alp demirlerin diğer ucundan."Saçmalamayı kes şimdi burada biri seni duyarsa sen değil ben yanacağım!"dedi tıslayarak."Çantanı at sana yük olmasın!"dedi Alp onun dediklerini umursamamaya devam ederek.Çağla tam bir şey diyecekti ki arkadan bir el onun ağzını kapattı.Çağla korku ile eli çekmeye çalıştı ancak onun ağzını kapatan el daha güçlüydü ondan.

      Demirlikler duvar gibi olduğu için Alp onu göremiyordu p da Alp'i.Bir andan Çağla omuzlarında tutulup sırtı demirliklere döndürüldü.Ve sertçe o demirliklere ittir-ildi.Ancak onu döndüren eller hala onun iki omzunda idi. Demirliklere çarpınca bir gürültü oluştu.Alp Çağla'nın ona kızmamasını tuhaf bularak "Çağla?"dedi sorarca.Cevap alamayınca tekrarladı "Çağla?"

       Çağla ise şaşkınlıkla onun ağzını kapatan Talha'ya bakıyordu.Çocuk öfkeliydi.Yanındaki kıza kafa sallayınca kız çevik hareketlerle kızın omuzlarından çantasının kollarını çıkardı.En küçük cebini açınca telefonu orada gördü.Telefonu eline aldı.Sonra diğer ceplerine bakmaya devam etti.Yan ceplerinin birinde Çağla'nın cüzdanını bulunca onu da eline alıp açtığı cepleri tek tek kapattı. Sonra çantayı demirliklerin üzerinden fırlattı.

        "Aaah..."diye acı ile inledi Alp."Senin zaten şu hedef noktasına hep isabet ettirmen-den nefret etmişimdir zaten hadi atla"dedi Alp gülerek.Ama Çağla ne korku ne endişe olmayan sadece şaşkınlık olan bakışlarla karşısında ki çocuğa bakıyordu.Yavaşça Çağla'nın kulağına eğilerek "Şimdi ne yap ne et ama sen onu buradan deffet!Ama yapmazsan eğer deme bana affet!"dedi fısıltı ile onu biraz daha demir korkuluklara bastırarak.

       Çağla sırtına giren demir korkuluğun keskin ucunu sırtında hissedebiliyordu.Ve galiba onun verdiği yakıcı acıyı çünkü o mızrak uçlu korkuluk Çağla'nın formasını delerek derisine girmişti. Sonra birden üzerinde ki bütün bu baskıların biden hafiflediğini dudaklarını örten ellerin terini hissetmedi. Sadece terlemiş ve havasız kalmış dudaklarına çarpan esinti ile orasının buz kesilmiş gibi soğuduğunu hissetti. Acıdan dolayı fark etmeden kapattığı gözlerini açtı.Talha karşısında öfke ile ona bakıyordu.Sanki her an onun üzerine atlayıp onu ısırarak parçalara ayıracakmış gibi duruyordu.

         "Alp!"dedi normal bir şekilde."Ne var?"dedi Alp hiç bir şeyden habersiz bir şekilde."Sen git ben sınıfa gideceğim"dedi Çağla ele vermeden."What are you talking about?" dedi Alp şaşkınlıkla.

"Beni çıkışta almaya geleceklermiş Babaannem öyle dedi"dedi Alp'in bir şey çakmaması için dua ederken."Ha! O zaman bende geleydim"dedi o sırada arka demirliklerde bir hareketlenme oluşmuştu.

K.N.K!  (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin