2 0 0
                                    

eve varması her zamankinden daha uzun sürmüştü. odasına girer girmez bilgisayarını açıp bayan moon'un sistemden bulduğu e-mail hesabına ev adresini postaladı. bir dakika; byul onunla konuşmak için ev adresini istemişti, yani byul evine gelecekti. bunu fark etmesi biraz uzun sürmüştü.

şaşkınlık ve mutluluğunun karıştığı bir ruh haliyle duşa girip evi toparladı, sonra da bitirme tezini yazmaya geri döndü.

saat akşam 10'a yaklaşırken zilin çalmasıyla irkildi. byul olamazdı, bu saatte gelmesi çok anlamsız olurdu. belinden düşecek kadar bol gelen pijamasını düzelterek kapıya koştu.

- bayan moon.

gelen düşündüğünün aksine byul'du. siyah bol pantolonu, üzerine giydiği vücuduna oturan gömleği ve en üstteki ince ceketiyle kusursuz görünüyordu. yongsun kendi üstündeki ince askılı tişörtü ve pijamasını düşünüp içinden söverken gözü byul'un elindekilere takıldı.

feminist edebiyat kuramı kitabı ve bir şişe kaliteli rose şarap.

kitap tanıdık gelmişti fakat şarap anlamsızdı. yine de içecek bir şey getirmesi ince bir davranıştı.

+ beni içeriye alacak mısın yoksa sabaha kadar burada dikilmeye devam mı edeceğim?

yongsun utangaç bir tavırla:

- özür dilerim bayan moon, tabii ki içeriye buyrun

diyerek byul'un kendisine uzattığı ceketini alarak arkasından kapıyı kapattı.

+ zevkli birisin kim yongsun.

byul-yi duvardaki tabloları incelerken söylemişti bunu.

- teşekkür ederim, sizin kadar olamasam da.

byul masaya bıraktığı şarap şişesini açıp arkadaki raflardan eliyle koymuşçasına iki adet kadeh çıkardı ve kadehleri doldurmaya başladı. byul bunu yaparken yongsun onun becerikli ellerini -içinde olmasını tercih ederdi- hayranlıkla izliyor, bir periye benzeyen bu kadının onun evinde olduğuna inanmaya çalışıyordu. byul işini bitirip kadehlerden birini berjerde oturan yong'a uzattı, kendisi de diğer koltuklardan birine oturup şarabından bir yudum aldı.

+ yongsun, notu senin yazdığını biliyorum.

- özür dilerim bayan moon, amacım sizi rahatsız etmek değildi. bir anlık aptallıkla yaptığım bir şeydi, doğru olmadığının sizin kadar ben de farkındayım.

byul hiçbir şey demeden oturduğu yerden kalkıp yongsun'un oturduğu berjerin yanına gitti. bunu yapması bile yong'un kalp atışlarını hızlandırmaya yetmişti.

+ rahatsız olduğumu söylediğimi sanmıyorum.

bunu söylerken aynı zamanda gömleğinin üstteki iki düğmesini açmıştı.

+ sıcakladım, şaraptan sanırım.

senior -moonsun ₊ ⊹ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin