dersin bittiğini anladığında çantasına masasının üstündeki eşyalarını hızlıca doldurup kendini fakülteden dışarı attı. daha fazla derse katlanacak gücü kalmamıştı ve bu henüz dönemin ilk günü üstelik ilk dersiydi. kafasını dağıtmak için kampüse yürüme mesafesindeki evine gitti ve kendini yatağa fırlattı.
peki ya bu aklını karıştıran kadın da neyin nesiydi? ipad'ini çantasından çıkarıp ismini arattı. "moon byul-yi."
edebiyat bölümü lisans eğitimini harvard'da tamamlayıp yüksek lisansı aynı üniversitede karşılaştırmalı edebiyat üzerine yapmıştı. sonradan başka üniversitelerde araştırma görevlisi olarak çalışsa da doktorasını henüz yapmamıştı. yongsun egosunun nedenini anlamaya başladığı kadının cv'sini okumaya devam ederken etkilendiğini anladı. küçük bir stalk sonrası instagram hesabını bile bulmuştu. hesabının gizli olmamasına şaşırarak postlardan rastgele birine tıkladı.
gün içindeki ikinci siktirini (ikisi de byul yüzündendi) çekmesine neden olan fotoğraftı bu. inanılmaz etkileyici ve seksi görünüyordu. ayrıca bu sabahki korkunç soğuk yüz ifadesinden eser bile yoktu. sonradan kendisini derste "küçük aşık kız" olarak nitelendirdiği aklına geldi. hakikaten byul kaç yaşındaydı ki? en fazla 30 diye düşündü. yongsun henüz 21 yaşındaydı. çok da küçük sayılmazdı fakat byul'un egosunun altında ezilmeye yetecek kadar küçüktü.
bunları düşündükten sonra ipad'ini kapatıp günlük işlerini halletmeye döndü. sonrasında sistemden ders programını kontrol etti. yarın byul'u tekrar görecekti, ve yine sabahın köründeki bir dersti. omuz silkip gününe devam etti.
o gece rüyasında ona bakan kısık sinirli gözler gördü. doğru düzgün uyuyamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
senior -moonsun ₊ ⊹
Fanfiction"ruhumu delip geçiyorsunuz, bir yanım ıstırap diğer yarım umut içinde. lütfen çok geç kaldığımı, o eşsiz duyguların artık sonsuza kadar kaybolduğunu söylemeyin bana." ⊹₊⋆ ingiliz edebiyatı öğrencisi kim yongsun ve aşık olduğu her şeyden habers...