yongsun karşısındaki kadının hareketleri yüzünden korku ve heyecanı aynı anda nirvanada yaşarken, hızlıca ayağa kalktı.
- klimayı açayım bayan moon.
+ iyi olur.
yongsun oturduğu berjere titrek bacaklarla geri döndüğünde byul berjerin kenarına konumlanmıştı bile.
- bak yarım akıllı, buraya fazla çene çalmaya gelmedim. sadece yaptığın küçük sapıklıkların gizli kalmasını istiyorsan, yaptıktan sonra kontrol et. komik görünüyor.
+ ne demek istiyorsunuz bayan moon?
- bana bayan moon demeyi kes. aramızdaki resmiyeti yerle bir ettin zaten. demek istediğime gelirsek kitabımın arasına sıkıştırdığın notun arkasında ismin yazıyor.
bunu söyledikten sonra masaya bıraktığı kitaptan notu çıkarıp yong'a uzattı.
yongsun tanıdık notu çevirdiğinde ne kadar geri zekalı ve byul'un da dediği gibi ne kadar yarım akıllı olduğunu anladı.
kim yongs -kağıt tam ismin ortasından yırtılmıştı-
yongsun'un eski bir midterm sınav kağıdı.
çantasından çıkardığı ilk boş kağıda arkasını kontrol etmeden yazmıştı o notu.
aptal. salak. geri zekalı. üstüne üstlük bir de yarım akıllı.
- dersine girdiğim başka kim yongsun isminde bir öğrenci olmadığını fark ettim. şaşırtıcı ama kim yongs isminde kimse de yok.
+ bayan moon- pardon, size nasıl hitap etmem gerektiğini de bilmiyorum fakat özür dilerim.
- byul. byul diyebilirsin mesela küçük hanım.
bunu söylediğinde yüzünde anlamsız bir tebessüm oluştu.
+ ben küçük hanım değilim byul. 21 yaşındayım ve neredeyse 22 olacağım.
- ben de 27 yaşındayım zaten. küçük hanım olmanın yaşınla ilgisi olduğunu sanıyorsan çok yanılıyorsun.
bir yudum bile almayan yongsunun aksine kadehin dibinde kalan son şarabı da yuvarladı. çantasından çıkardığı kartvizite benzer küçük kağıdı masaya bırakıp kırmızının 50 tonuna dönüşen yongsun'a döndü.
- daha fazla kalmama gerek olduğunu düşünmüyorum. merak ettiğin bir şey olursa beni ara. derslerle ilgili, ya da başka bir konu.
+ bir şeyler atıştırmaz mıydınız?
yongsun utana sıkıla sonunda konuşmayı başarabilmişti.
- gerek yok yong. akșamları fazla yemem.
+ başka bir isteğiniz varsa eğer-
yongsun'un sözleri byul'un üzerine eğilmesiyle kesildi.
açık bıraktığı saçları yong'un göğüslerine, boynuna ve omuzlarına değiyordu. nefes alışı hızlanmıştı. fakat aldığı nefesleri vermiyordu bile.
- isteklerimi yakında öğrenirsin yongsun. tabii yapabilecek gücün varsa.
son söylediği şey ile birlikte kızın üzerinden çekilip elindeki kadehi çekti. bir yudum alıp kenara bıraktı.
- ısınmış. soğutup öyle iç. böyle tadı çıkmaz.
kapıya yöneldiğinde yongsun arkasından geldi.+ gidiyor musunuz?
- musunuz değil musun. ve evet gidiyorum. yarın beni göreceksin nasılsa.
yongsun kadının vestiyerde duran ceketini uzatıp giymesine yardım etti.
+ iyi akşamlar byul.
- bu geçirdiğimiz akşamların en kötüsü yongsun. çok eğleneceğiz.
kapı kapandığında ardında byul'un getirdiği bir şişe şarap, masaya bıraktığı kitap ve hiçbir şey anlamamış bir yongsun kaldı.
ne?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
senior -moonsun ₊ ⊹
Fanfiction"ruhumu delip geçiyorsunuz, bir yanım ıstırap diğer yarım umut içinde. lütfen çok geç kaldığımı, o eşsiz duyguların artık sonsuza kadar kaybolduğunu söylemeyin bana." ⊹₊⋆ ingiliz edebiyatı öğrencisi kim yongsun ve aşık olduğu her şeyden habers...