Dora'nın Ağzından
Ateş yanımdaki yerini aldıktan sonra çantamdan bilgisayarımı çıkarttım ve atölyenin orta kısmındaki büyük masaya geçip sandalyeye oturdum.Kendi bilgisayarını alıp yanıma geldi ve çalışmaya başladık.Çok zor bir ödev değildi sadece bir afiş hazırlayacaktık ama asıl konu bunu neredeyse bütün sınıfın en nefret ettiği insanlarla yapmasıydı.Bazen bu hocadan korkmuyor değildim.
Afiş için birkaç eskiz attıktan sonra elimde tuttuğum a4 kağıdını ona gösterdim.Kafasını bana doğru çevirip elimdeki karalanmış kağıda onaylar bir gözle bakış attı.Kafasını kağıda daha yakından bakmak için bana doğru yaklaştığında içimde anlamlandırmak istemediği bir sıcaklık oluştu.Eli elimin üstündeydi.
"Ne zamandır çiziyorsun?"
Ondan bu tarz bi soru beklemediğim için afalladım,çok uzun sürmeden cevap verdim,
"11 yaşımdan beri"
Duyduğu onu şaşırtmış olucak ki birkaç saniye boyunca sadece gözlerime bakmayı tercih etti.
O gün atölyede birlikte çalışırken, zamanın nasıl geçtiğini fark etmedik bile. Ateş'in çizim yeteneği ve yaratıcılığı beni gerçekten etkiledi.Top peşinde koşturmaktan başka birşey bildiğini sanmıyordum açıkçası. Birlikte ortaya çıkardığımız afiş, beklediğimden çok daha güzel oldu.
Ateş, masada birkaç son dokunuş yaparken, ona bir soru sordum
"Senin için basketbol ne ifade ediyor?"
Bir an duraksadı ve sonra gülümsedi. "Basketbol, hayatımın bir parçası. Hem fiziksel olarak zorlu bir spor, hem de ruhsal olarak beni dengede tutan bir şey. Sahada olduğumda her şeyi unuturum, sadece oyunun içinde kaybolurum."
Bu sözler beni etkiledi çünkü ben de resim yaparken aynı duyguları yaşıyordum. İkimiz de kendi dünyalarımızda kaybolmuş gibiydik ama birlikte çalıştığımızda, bu iki dünya arasında güzel bir denge bulmuş gibiydik
Ateş, afişin yazılarını ve birkaç düzeltmeyi bitirip masadan kalktığında, "Dora, gerçekten yeteneklisin.Birlikte çalışmak garipti ama dedikleri gibi değilsin sanırım." dedi.
Ben de gülümseyerek, "Dedikleri gibi asla olmadım." diye cevapladım. Aramızdaki buzlar erimiş gibi hissettim ve içimdeki sıcaklık her geçen dakika artıyordu.Sanki kalbimde uzun bir aradan sonra tekrardan alevlenmiş bir aşk hissediyordum ama şuan duygularımı anlamlandırmayıp bırakıp anı yaşamaya karar verdiğim andaydım.
O gün atölyede geçirdiğimiz zaman, aramızdaki bağı güçlendirdiğini hissediyordum.Atolyeden çıktıktan sonra yere fırlattığım tuvali alıp tekrardan baktım,pek fena değil gibiydi öyle değil mi?
Ateş'in sözleri kalbimi hafifçe sızlattı. Evet, dedikleri gibi değildim, fakat onun için ne ifade ettiğimi tam olarak anlamlandıramıyordum. Kalbimdeki karışık duyguları bir kenara bırakıp, çalışmamıza odaklandım.Ateş'in sözleri hala zihnimde dolaşıyordu ve onunla ilgili karmaşık duygular içindeydim. Ona karşı hissettiğim şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyordum, fakat bu duyguları tanımlamak zordu.
Belki de bu, başlangıcın habercisiydi ve önümüzde uzun bir yolculuk vardı. Ancak şu an için, bu anın tadını çıkarmaya karar verdim ve Ateş'in yanında olmaktan ilk defa mutluluk duydum.Bir saat önce nefret ettiğim insana bu şekilde davranmak değişik gelsede evet dengesizdim,bunu biliyordum.
Bir saat önce nefret ettiğim insanla bu şekilde hissetmek gerçekten değişikti. Evet, içimdeki duygular dengesizdi ve bunun farkındaydım. Ama şu an için, Ateş'in yanında olmaktan ilk defa gerçek bir mutluluk duyuyordum. Belki de bu, hayatın bana sunduğu yeni bir başlangıçtı ve bu anın tadını çıkarmaya karar verdim
.
.
.
Yazım yanlışı varsa sorry~♡~Dora Akay
16 YaşındaReferans Görsel:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Eskizleri
Romance"Seni seviyorum" "Sana asla inanmayacağım" "O zaman inanmanı sağlarım" ~♡~ Bir basketbolcu ve ressamın hikayesi -Aşkın Tuvalinde Kaybolmak -bxb