Ben Nazlı arkadaşım Aylin. Paris'e iş için gittik ve geri dönüyoruz. Valizlerimiz uçağa yerleştirilirken kendi kendimize konuşuyorduk.
"offff be Nazlı ne yaptın be"
" Nazlı? Sen kendi kendinemi konuşuyorsun🤨"
"Evet dalmışımda"
"bişeymi oldu neden söyleniyorsun?"
"kaldığımız otelde parfümümü unuttuğumu fark ettim, çok pahalıydı biliyorsun"
"evet baya pahalı kızım nasıl unuttun yaaa"
"Eee şimdi ne yapacağım?"
"Gidip alsan olmazmı?"
"yetişebilşrmiyimki acaba? Yetişirim yaaa tamam ben hemen taksiye binip almaya gidiyorum"
"tamam çabuk ol ama"
"(koşarak) tamammmm"
"taxsiii"
(10 dakika sonra)
"offff nerde bu parfüm..... Hehhh buldum burdaymış"
Taksiye döndüğümde şok olmuştum taksiye bir başka adam binmiş ve gitmek üzerelerdi hemen taksiye koşup adama bildiğim kadarıyla yabancı dilde "size bekleyin demiştim" dedim sonrasında adam arkadan anladığım kadarıyla "ilk ben geldim" dedi taksici ise "ikinizde aynı yere gidiyorsunuz isterseniz bırakabilirim?" diye sordu.
Bir süre düşündükten sonra kabul ettim ve taksiye bindim. Giderken çıt bile çıkmadı hava alanında indik ve ikimizde uçaklarımıza yetişmek için koşmaya başladık.....
(uçağa bindikten sonra)
" Aylin bi baksana"
"efendim?"
"önünde oturan taş gibi çocuk varya işte anlattığım çocuk o hani taksideki varya"
"ohaaa cidden bu çocukla yan yana oturarakmı geldin! ÇOCUK TAŞ GİBİ TAŞŞŞ"
"şşşşş sessiz olsana biraz duyacak kskskskskskajw"
"zaten duydu ama anlamamıştır sonuçta ksskkslsksksls"
"düşünsene Türk çıktığını"
"ayyyy Allah korusun slössöslslsksak"
Yaklaşık 2 saattir uçaktaydık ben baş dönmesi yüzünden uyuyamıyordum. Aylin ise sürekli bana iyimisin başın dönüyormu demek için uyuyamıyordu. Sonrasında bir şekilde uyumuşum işte...
(uçak inişe geçer)
Bir anda midemde hissettiğim kelebek hissi ile sıçrayarak uyandığımda uçak iniş yapıyordu. Uyanır uyanmaz "hiğ" diye bir ses çıkarmamdan olacaktırki önümüzdeki taş gibi çocuk bana baktı. Sonrasında başımın dönmesiyle elimi başıma götürüp başımı aşağıya eğdim. Saçım önümde öylece duruyordum etrafımı göremiyor seslerden olanları anlamaya çalışıyordum. Uçak inmişti herkes ayaklanmıştı ve bir anda yüzümdeki saçlarımı kulağımın arkasına atan bir el hissettim...
O ses bana "iyi misin?" dediği anda kalbim duracak gibiydi o kişi taş gibi dediğimiz çocuktu... Öylece donup kalmıştımki Aylin'in "HASSİKTİR TÜRKMÜŞ" diye bağırması beni kendime getirmişti....
(evet ilk bölüm bu kadar acaba ne düşündünüz çok merak ediyorum)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzun Yolcu
ЧиклитHikayemiz bir yolculuk üzerine başlayan üç yabancının aşkıdır... Evet üç ne yazıkki araya giren bir Aylin var. Yinede Onur ve Nazlı zor ve uzun olsa bile kavuşacaklar, işte başlıyoruz iyi okumalar dilerim :)
