Hayat beklenmedik sürprizler ile doludur.
Umutsuzluk, acı, hayal kırıklığı, özlem...
Bu kadar kısa bir hayata, bütün bunlar nasıl sığabilir ki ?
Herkez istediği gibi masum kalamaz. Kalpsiz bir insana dönüşmeyi kim ister ki ?
Ama o dönüşmek istemediğ...
Arzu çalan alarm sesiyle uyanmıştı. Hemen yatağından kalktı ve hazırlanmaya başladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üzerine siyah şık bir elbise giymişti Kıyafetlerini, şık ve iddialı seçmeyi seviyordu. Fakat makyajı, sade yapma taraftarıydı.
Arzu ciddi bir kişiliğe sahipti. Çok konuşmayı sevmez, çok konuşan insanları da sevmezdi.
Ne kadar az insan, okadar iyi. Bu şekilde düşündüğü için, insanlara mesafeli yaklaşırdı.
Belki de bu kadar mesafeli olmasının, bir sebebi vardır...
Vakit kaybetmeden, kahvaltısını da yapıp evden çıktı. Amcası Hakan ile bir şirkette çalışıyordu. Hakan onun aksine, insanlarla samimi olmayı severdi. Her zaman hoş görülü davranırdı.
Arzu şirkete vardığında, Hakan ile karşılaştı. Hakan yüzünde samimi bir tebessüm ile, Arzu'ya döndü.
"Günaydın kızım."
"Günaydın amca."
"Nasılsın ?"
"İyiyim sen ?"
"Sen iyiysen, bende iyiyim."
Hakan Arzu'ya çok düşkündü. Hep onu mutlu etmek isterdi. Arzu'da bunu çok iyi biliyordu. Bu yüzden amcasını kaybetmek istemiyordu.
"Kızım unutmadan sana birşey söylemem lazım."
"Söyle amca."
"Bugün şirkete yeni bir çocuk gelecek." "Kim bu yeni çocuk ?"
"İsmi Ege."
"Bu Ege herkimse, neden hâlâ gelmiyor acaba ?"
"Biraz geç kalmış olabilir."
"Vaktinde gelmesi lazım."
"Merak etme gelir şimdi. Benim işim var, geldiğinde onunla sen tanış olur mu ?"
"Olur."
"Tamam ben gidiyorum.
Görüşürüz kızım."
"Görüşürüz amca."
"Yine mi çalıyor şu siktiğimin alarmı ?" Diyerek alarmı belki de bin kere erteleyen Ege'nin geç kaldığından haberi yoktu.
Sonunda gözlerini açmayı becerebilmişti. Saate baktığında, geç kaldığını anlamıştı. Biraz geç anlamıştı ama olsun...
Hızlıca yatağından kalkıp, hazırlanmaktı hayali, fakat gerçekler acıdır... Yataktan okadar hızlı kalkmıştı ki, direk yere kapaklandı.
