𝑇𝑒𝑎𝑐ℎ𝑒𝑟'𝑠 𝑝𝑒𝑡

arkadaş

İngilizce dersindeydik, yazı yazıyorduk ve birden sınıfın kapısı çalmıştı.

-İngilizce iki dersti bu birinci dersi-

Kapıdan içeriye gelen kişiyi görünce 32 diş sırıtmıştım.

Gelen Uzay'dı.

Uzay 1 yıldır yurt dışındaydı ve çok yakın arkadaştık. Elbet bir gün geleceğini biliyordum ve geldiği gibi ellerimizle tokalaştık.

Uzay yanıma oturmuştu. (Yan sıraya)
Ona güldüm ve bana göz kırptı.

Uzay fısıldayarak bana bir şey söyledi.

Uzay: nasılsın?

- yaa çok iyiyim seni özledim. Sen nasılsın?

Uzay gülümsedi.

- bende iyiyim seni özledim.

Sonra Uzay Arda'ya döndü ve selamlaştılar.

Uzay bana geri dönüp kaşını kaldırdı.

Uzay: bu hoca kim la

- yeni hoca çok iyi değil mi?

Uzay: bilmiyorum.

Uzay ile konuşurken Boran hoca önüme geldi.

B.: tanışıyorsunuz sanırım.

Dedi.

Boran hoca'ya baktım.

- evet hocam yakın arkadaşım.

Boran hoca soğuk bir tavırla "iyi" diyip tahtaya geri döndü.

Zil çalmıştı.

Ayağa kalkıp Uzay'a sarıldım. O da bana sarıldı.

- ya çok özlemişim cidden eski günlerimizi hatırladım.

Uzay: o eski günleri tekrar yaşayacağız.

- umarımm.

Boran hoca yanıma geldi.

B.: Asya, benimle gelir misin?

- olur hocam.

Uzay ile konuşmayı bitirip hocayı takip ettim.

Yine ne olmuştu?

Hoca'nın odasına girmiştik. Kapıyı kilitlemişti ve o an sıçtığımı anlamıştım.

Boran hoca yanıma yaklaştı ve bana bir kağıt verdi.

B.: şu dediklerimi yazar mısın?

- tamam hocam.

Dedim ve yazmaya başladım. Peki niye her boku bana yaptırıyordu?

Sessizce bir şey dedim.

- ay bu ne

Boran hoca bunu duymuş olacak ki güldü.

B.: ne oldu?

Utanarak yüzümü kapatıp güldüm.

- ya çok saçma isimler

B.: evet, öyle.

Sonra yazmaya devam ettim ve hoca'nın beni süzdüğünü hissettim. Boran hoca ayağa kalkmamı ve sandalyemi yanına çekmemi söylediğinde kalktım ve yaptım.
Neden böyle bir şey istemişti?