𝑇𝑒𝑎𝑐ℎ𝑒𝑟'𝑠 𝑝𝑒𝑡

gıcık

(bebeklerim öncelikle özür diliyorum çünkü giremiyordum.)

O gün ki olaydan sonra birkaç gün Boran ile ilişkimiz güzel gitmiyordu. Şaşırmıştım çünkü bir nevi değişmiş gibiydi.

Erkek arkadaşlarıma, bazı açık kıyafetlerime karışıyordu.

Okula gittim ve bu olaylardan dolayı Boran'a trip atıyordum ve tam öğretmenler odasında Ceren ile Boran'ı konuşurken gördüm.

O yelloz yine kahkaha atarak konuşuyor, Boran ise ona gülümsüyordu.

Sinirle onlara baktım ve Boran beni görüp hızlıca yanıma geldi.

Beni duvara çekti.

-ne yaptığını sanıyorsun?!

Boran yüzüme yaklaştı.

B.: sen Uzayla onlarla konuşunca sorun olmuyor Asya?

- ya saçmalama onlar benim arkadaşım. Ben sana kızıyorum çünkü sana yavşayan bir kadına koz veriyorsun.

B.: onların aklından ne geçtiğini görüyorum Asya bir daha konuşmayacaksın onlarla.

- saçmalama istersen iyice takıntılı oldun!

B.: sevdiğim için kısıtlıyorum Asya.

- ya yürü git.

Boran sinirle kolunu tuttu.

B.: benimle düzgün konuş Asya.

-ay emredersiniz!

B.: emrederim tabii.

Gözlerimi devirdim.

- lütfen bu tavrın düzelmeyene kadar konuşmayalım.

Diyerek gittim.

Sınıfa girdiğimde Arda'nın yanına gittim.

-kanka çok değişti hiç böyle değildi.

Arda: erkeklerin özeti.

- onu hâlâ çok seviyorum ama çok kısıtlamaya başladı.

Arda: aşkım boğa burcu zaten ayrıca korumacı tavrı olması çok normal. Sen çok güzelsin, diğer erkeklerin sana olan bakışlarını ve tavırlarından korkuyor.

- tamam da çok kısıyor. Sizle bile konuşmamı istemiyor.

Arda: ee napacaksın?

- bilmiyorum.. ay özellikle takmış Uzay'a

Arda: neden?

- ne bileyim. O sana çok yakın işte ona güvenmiyorum ona bilmem ne.

Kafamı çevirdim ve Boran'ı gördüm.
İkimize de öldürecek gibi bakıyordu ama ben umursamayarak kafamı tekrar Arda'ya çevirdim.

Dersimiz ingilizceydi ve Boran ders anlatırken gözlerini benden ayırmıyordu.

Sonra dersin ortasında kapı çaldı ve Ceren hoca, Boran'ı çağırdı.

Boran hemen kapının dışına çıktığında kaşlarımı çatarak Arda'ya baktım.

İçimden "ya noluyor amına koyayım?!" Dedim sinirle.

Boran birkaç dakika sonra geri döndü ve ona sinirle bakarak alttan telefonumu çıkarıp ona mesaj attım.

-Sen ne yaptığını zannediyorsun?