33:KARANLIK TANRISININ IŞIK VARLIĞI

33 6 2
                                    

Merhabaaaaa!

Adım adım sezon finaline gidiyoruz .

Her bir cümlesinde yok artık diyebileceğiniz bölümlere hazır mısınız ?

Yaz olduğu için okumalar düştü diye tahmin ediyorum :(

Yine de oy ve yorumlarınızı bekliyorum hehehe

İyi okumalar ^^

Bölüm şarkıları
Billie Eillish ~ Everything i wanted
Melanie Martinez~ Pacify her
Avril Lavigne ~ I fell il love with the devil
~

Bölüm şarkıları Billie Eillish ~ Everything i wanted Melanie Martinez~ Pacify herAvril Lavigne ~ I fell il love with  the devil~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bazen yanlış bildikleriniz doğrudur.Doğru sandıklarının ise sizi paramparça edebilecek bir intikam oyunun özenle süslenmiş ilk adımıdır,iliklerine kadar yanlış olan ama sizin inançlarınızı kullanmış gerçeğin kırıkları.

Bacağıma uzanmış Alaca'nın saçları ile oynuyordum.Dudaklarım hâlâ yanıyordu bu yüzden dudaklarımı ıslattım. Ateş sönmek üzereydi ve Seher şu an kışa ev sahipliği yaptığı için Ara Evren'de bir o kadar da soğuktu.

"Ne anlatmamı istersin?" diye sordu aramıza giren o sessizliğin ardından.Kafamı eğip ona baktığımda gözlerini kapatmıştı, kollarını göğsünde bağlayarak yan döndüğü için karnıma bakıyor gibiydi. Derin bir nefes verip ona bakmak yerine gözlerimi ateşe diktiğimde "Ailenden bahsetmen senin için sorun olur mu?" diye sordum. Geçmişi nasıldı bilmiyordum ama kendi hayatımı düşününce aile hakkındaki şeylerden öylece kolay bahsetmek pek de mümkün olmuyordu.

"Aile," dedi söylediklerimi tekrar ediyormuşçasına. Ellerimi yere yasladığımda biraz geriye doğru eğildim ve kaçıramadığım o bakışlarım tekrar Alaca'yı buldu. "Annenin bir favori çocuğu var mıydı?"

Kaşlarım çatıldığında söylediği düşündüm. Aslına bakarsak ailemle pek anım yoktu ama buna rağmen sevgilerinin eksikliğini hiçbir zaman hissetmemiştim hatta annemin kavuştuğumuz güne dair hayalleri gittikçe olağanüstü bir hâl almıştı. Bunu anımsayınca gülümsedim ve "Çocukları arasında pek de ayrım yaptığını söyleyemem," cümlesi döküldü dudaklarımdan.

Bunu duyunca dudaklarının kenarı yavaşça yukarı kıvrıldı. "Polat, annemin en sevdiği çocuğuydu," dedi dudaklarında hala o gülümseme varken sanki söyledikleri onun için bir şey ifade etmiyormuş gibi konuşmaya devam etti. "Hatta belki de tek sevdiği çocuğuydu."

"Alaca," diyebildim sadece çünkü ondan ailesinden bahsetmesini isterken nasıl tepki vereceğimi hiç düşünmemiştim. Teselli edilmesi, sarıp sarmalanması gereken cümleler söylerken aynı zamanda kimseye ihtiyaç duymayan o soğuk duruşunu, tepkisizliğini nasıl koruyabilirdi?

Terk Edilmişler:SeherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin