Bölüm On Bir

135 4 0
                                    

Korkuyla bir dükkanın önünde bekliyordum. Ona konum attığım için yerimden kıpırdamadım ama ürküyordum. Bu saatte yalnızdım ve gök gürültüsü beni korkutuyordu. Sabah hava güneşliydi bu yüzden bir elbise giymiştim işe giderken şimdi ise ıslanabilirdim bu da hasta olabilme ihtimalimi arttırırdı. Bunu istediğimden emin değilim.

Gergin bir şekilde dudağımı ısırıyordum. Hem yanıma gelecek olan adam yüzünden hem de... Tamam sadece onun için heyecanlanmıştım.

Önümde siyah bir araba durdu. Yutkunup yavaşça açılan cama eğildim.

"Lane..." adamın derin sesiyle irkilip arabaya bindim.

"Hayatımı kurtardın." koltuğa oturduğumda onun mavi gözlerine baktım. Sert bakışlara sahipti ve tüm gücüyle direksiyonu sıkıyordu. Parmak uçları bembeyaz olmuştu. Suratı tamamen kasılmıştı.

"Şey, yanlış bir şey mi yaptım?"

"Çok güzelsin." dediğinde gözlerimi indirdim. Eli yanağıma uzandığında kirpiklerim titredi. Sıcak parmakları soğuk yanağımı okşadı. Bu romantik anı bozmak istedim.

"Ellerin çok iri!" kıkırdadım ama o gözlerini kısarak daha keskin bir şekilde bana baktı "Bedenimde küçük olan hiçbir şey yok Lane, inan bana."

Kafamı çevirdiğimde öksürdü "Evini tarif et, seni bırakacağım."

Pekâlâ çokta zor olmasa gerek. Kimi kandırıyorum?! Bütün yol boyunca titredim. Sağ-sol, ön-arka... Tamamen aklım karışmıştı. Onun keskin kokulu erkek parfümü kafamı karıştırmıştı. Oksijen yerine onun kokusunu solumak istiyordum. Ona dokunmak için nelerimi vermezdim ki?

Sonunda müstakil evime vardığımızda yağmur çiselemeye başlamıştı bile.

"Sen de gelmek ister misin?" bana yaklaştı ve elimi tuttu. Suratlarımız çok yakındı, kulağıma fısıldadı.

"Ne istiyorsun? Kendimi tutamadığım için delirmemi mi?"

"Kendini mi tutuyorsun?"

Aptalca sorduğum sorulardan utanıp arabadan hızlıca çıktım ve eve girdim. Anne-babamı görmemle dünyam başıma yıkılmıştı. İyi ki eve girmemişti yoksa...ne yapardım?

strawberry&cigaretteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin