Rüzgarın Senfonisi

3. BÖLÜM : GECEYİ BULUŞ

Hava ruhu.... Hava ruhu.... Hava ruhu.... Hava ruhu.... Hava ruhu....

Ya beynim benle dalga geçiyordu yada tımarhaneye girme vaktim gelmişti. Var oldunu şüphe ettiğim bir hava akımı karşıma geçmiş ve bana Hava ruhu oldunu söylüyor. Bu düşünceler beynimi elegeçirirken nekadar süre geçtini bilmiyorum ama büyük ihtimalle on dakikadır odaklanmış bir şekilde yere
bakıyordum.

En sonunda Hava ruhu oldunu idda eden Hava akıma "yarım saattir yere bakıyorsun bari birşey desene" dedi. Öfkeyle ona bakıp " pardon ama bir hava akımı önüme gelmiş ve Hava ruhu oldunu iddia ediyor sence herzeman böyle şeylere şahit oluyormuş gibi hemen alışmamımı bekliyorsun" diye geçirdim içimden.

" Tamam tabikide hemen alışmanı beklemiyorum ama bari bir şey sor bir tepki ver nebileyim bişeyde. Boş boş yere bakıyorsun" dedi. Derin bir nefes alıp
" tamam. Diyelim Hava ruhu..." cümlemi bitirmeme fırsat vermeden
" diyelim değil. Öğleyim" dedi. Sakin olmalıyım. mantıklı bir açıklama bulmak için sakin olmalıyım. " tamam. Öylesin peki neden beni kurtardın ve neden benle konuşuyorsun?" Diye iki tane soruda bulundum. Hava ruhu tekrar etrafımda dönüp karşıma geçti yada ben öyle düşündüm. " seni kurtardım çünkü yardıma ihtiyacın vardı kurtarmasaydım ölcektin. İnsan bir teşekkür eder" dedi. Şuan cidden Hava ruhu bana tiripmi attı benmi yanlış anladım. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdı.

" Tamam. Tamam kızma teşekkür ederim beni kurtardığın için " dedim. Aslında gerçekten tatlı bir Hava ruhu bu şekilde değilde başka bir yerde karşıma çıksa böyle tepki vermezdim. Yani sanarım.
" teşekkürün kabul edildi. Ve seninle konuşuyorum çünkü seni seçtim " dedi. Benimi seçti buda nedemek " buda nedemek oluyor ? " Dedim tekrar etrafımda dönüp karşıma gecti sanarım Hava ruhu olduğu için yerinde fazla duramıyordu.

" Element muhafızların biliyormusun?" dedi. Şu ödev için seçtiğim kitap bunla alakalıydı kitapta yazana göre. Dört tane Element muhafızı oluyormuş Ateş, Toprak, Su ve Hava. İlk insanların zamanına kadar uzanıyormuş. Kitaba tam odaklanamadığım için pek hatırlamıyordum. Zaten efsaneleri inanmadığım için ciddiye alamamıştım.

" Evet. Daha bu saba biraz onlarla alakalı birşeyler okumuştum. Ama onlar efsane değilmi ?" Dedim. Tekrar etrafımda dönüp " her efsane gerçektir sadece onları görüp duyan çok azdır " dedi. Sanarım bu Hava ruhuyla işimiz vardı. Anlamaya çalışarak " ama bu konunun benle ne alakası var ?" Diye içimden geçirdim. Tekrar etrafımda dönüp saçlarımı uçurdu. sanki karışmamış gibi daha çok karıştı. Saçlarımı düzeltirken karşıma geçip
" senle konuşuyorum çünkü seni Hava muhafızı seçtim" dedi.

Azım bir karış açık kaldı nedemişti o ben mi Hava muhafızı yok artık " benle dalga geçme. Hiç komik değil " dedim.
" ama dalga geçmiyorum ki " dedi. Cevap vecektim ki sesler gelme başladı sanarım beni bulmaya geldiler. Enya teyzem ortalığı aya kaldırmıştır kesin offf. Hava ruhu etrafta dolaşıp
"geliyorlar onlara benden bahsetme evde sana herşeyi detaylı anlatıcam " dedi.
En iyisi sözünü dinlemeliydim . Elimi kaldırıp gitmesi için aşağı yukarı salladım " saklan saklan görçekler seni " dedim. Beni tınlamayıp hareket etme zahmetine bile girmedi " ancak ben istersem beni duyup ancak ben istersem beni göre bilirler korkma beni farketmezler " dedi. Madem görüp duyamicaklar neden beni telaşa sokuyor ki.

Ayağa kalkıp etrafa bakınmaya başladım kimin geldini anlamaya çalışıyordum. Hava ruhu etrafta dolaşıp ağaç yapraklarını uçurduktan sonra
" sanarım arkadaşların seni bulmaya gelmiş " dedi. Etrafıma bakınıp " kimler, kimler" diye sordum. Sorduktan hemen sonra kennth ' in sesini duydum " Estelle nerdesin! " diye bağırıyordu. Sesi telaşlı geliyordu benim içinmi telaşlıydı hem benim kaybolduğumu nerden biliyordu ?.