Bir süre öylece birbirlene baktılar. Sessizliği bozan Jisung oldu.
"Gerçi.... Saçlardan ve tarzdan bakarsak.. Belli sanki"
Minho, Jisung'a dik dik baktı.
"Olamaz mı? "
"Olamaz demedim ya yanlış anlama hemen. Belli oluyodu dedim. "
"İyi."
Bir süre daha sessiz kaldılar. Bu kez de Minho bozdu sessizliği.
"Sen gitsene ya. Neden hâlâ burdasın?"
"Neden gitmemi istiyorsun? Seni rahatsız mı ettim? Eğer öyleyse özür dilerim isteyerek yapmadım. "
Minho sinirden gülmeye başladı. Bu cocuk gerçekten saçmalıyordu.
"Senden bana buraya ne cesaretle geldiğini söylemeni istedim. Sen ise cevap vermedin. Hem gitmek istemiyor muydun? Git işte. "
Doğru söylüyordu. Jisung gitmek istiyordu. Ancak onu birşey tutuyordu. Gitmesine izin vermiyordu.
"Peki sana nasıl cesaret edip buraya geldiğimi söylersem yine de gitmemi isteyecek misin? "
"Evet"
"Ne?! Ama bu çok saçma!? "
"Saçma olan sensin. Neden gitmek istemiyorsun?!"
"İstemiyorum işte!! "
"Öyle mi!? Sende mi gaysin yoksa!? "
Birkaç saniye durdu Jisung. Gay değildi. Neden buna itiraz etmemişti.
Biraz daha öylece durduktan sonra yine sessizliği Minho bozdu.
"Ee buna da mı cevap yok. Gaysin galiba. "
Jisung bu kez Minho'nun gözlerinin içine baktı ve cevap verdi.
"Belki de. "
______________________________________Neden yb bekliyorsunuz bilmiyorum ama attım beklendiği için