0️⃣2️⃣

9 0 0
                                    

Kısaltığım saçlarıma bir bakış daha atıp traş makinasını kapadım. Ortalığı dağıtmıştım, annem banyoyu böyle görürse 1.80 boyundaki beni hiç zorlanmadan balkondan aşağı sarkıtırdı.

Lavaboyu silip makinayı dolaba kaldırdım. Cüzdanımı ve telefonumu cebime atıp evden çıktım.

Kapının ta ilerisinde çömelmiş öküz gibi bakan Yaşar'ı gördüm. "Kanki benim internet bitti, kardeşini bir görürsün değil mi?"

''Daha 'merhaba' bile demedik be oğlum. Bi' dur."

"Pardon abi."

"Ee nereye gidiyok?"

"Kahvehane."

Yürürken interneti açmıştım, o da direkt Spotifya girmişti. Birde adam akıllı müzik listeleri olsa keşke, bir insanın listesi The Neighbourhood ile başlayıp; Serdar Ortaç'la bitemezdi abi.

'Kaliteli İşçilik Burda Adnan Kahvehane' Yazan mekanın önüne geldiğimizde ahşap taburelerden çekip oturduk. "Memo bize iki çay aslanım!"

"Hemen Yaşar abi."

Elimi cebime attım ve cüzdanın içine sakladığım iki üç sigaradan birini çıkarıp yaktım. Peder çok katıydı bu konuda, e bende önlemlerimi önceden alıyordum.

Memo çayları önümüze bıraktığında karşıdan gelen birine selam verdi. "Arda abi gelsene sende, n'olur."

Seslendiği kişinin geçen gece parkta gördüğümüz turunculu olduğunu fark ettim. Yaşar anında koluyla beni dürtüp. "Kaan, bu o değil mi lan?"

"Vallaha o, mahalleden sanırım."

Seke seke içeriye adımladı ve Memonun saçlarını sevdi. "Çok sağol Memocum."

"Ne demek abi. Ne içersin?"

"Gazoz ver sen bana."

Bizden az uzak bir masaya oturdu ve elini kendine yelpaze yapıp salladı. Hâlâ bizi fark etmemişti.

"Ştt Havuç!"

Bakışları anında bizi bulurken kocaman açtığı gözleri ve 'o' çeklini alan dudaklarıyla şaşırdığı açıkça belli oluyordu. "Bi' selam demek yok mu?" Dedim, alayla.

Şaşkınlığı üzerinden atıp sandalyesini bize doğru çevirdi. "Görmemiştim ki ben sizi, merhaba."

"Merhaba canım, merhaba." Diye karşılık verdi Yaşar.

Kendisini biraz incelendiğim de bu mahallede yeni olduğuna emin olmuştum.

"Ee ismin Arda mı?"

Anında başını salladı. "Evet, ismim Arda. Havuç veya bebe değil. Arda." Çocuk gibiydi. Bu tavrı karşısında gülmek isterken buldum kendimi.

Memo gazozu önüne bıraktığında bir teşekkür edip tekrar bize yoğunlaştı.

"Sizin adınız nedir?"

"Yaşar ben, buda Kaan."

Çocuk kafasını salladı. Gazozu açıp kafasına dikti. Susamışa benziyordu. Hava zaten çok sıçaktı. Terden nemlenmiş turuncu saçları ve elma gibi kıpkırmızı yanlaklarıyla... Güzel, evet güzel görünüyordu.

Onun için kullanabileceğim en iyi sıfat buydu kesinlikle. Minyon tiplemesine uyuyordu ve giyinmemesine rağmen insanda feminem izlenimi veriyordu. Garipti.

O gün eve döndüğümde ise çok saçma olarak Ardayı düşünüyordum. Merveden bile güzeldi.

Mervede Allah için güzel kızdı. Çıktığımız süre zarfında onu sevmiştim ama fark ettim ki bu sevgi bir insanın kız kardeşine veya arkadaşına duyacağı masum bir sevgiden öteye asla gitmiyordu. Kibar bir dille ilişkimizi bitirmek istediğimi söylediğimde ise ilk başta kabul etmişti ama daha sonrasında nereye baksam onu görmeye başlar olmuştum. Kaba davranmaya, bağırıp çağırmayı denediğimde olaya abisini katması kesinlikle karaktersizlikti. Ambalaj etiketi gibiydi, yapışkandı. Birazını söksem diğer kısmı kalıyordu. Belli etmemeye çalışsam da yorgundum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

havuç • bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin