6. Bölüm Acılı Karşılaşma

23 3 0
                                    

Onu ilkte hiç göremeyeceğimi sanmıştım ama sonunda o karşımdaydı bu kadar kısa zamanda karşımda belirmesini beklemiyordum...

Boyu benden uzundu aramızda belki 16 cm yada daha fazla vardı gözlerindeki kahverengi beni içine çekiyordu boyumdan dolayı beni görmemiş olmalıydı ama göğüslerinin oraya gelmem benim suçum değildi... Kumral saçları güneşin altında parıl parıl parlıyordu yüzü ışıldıyordu ve tüm kızlar Dolunayı istiyordu ama bilmiyorlardı ki istedikleri kişi beni seviyordu yani sanırım...

Kafasını anlık aşağı indirmişti ki benle göz göze geldi dudakları kıvrılınca benimkiler de kıvrıldı gözlerinin içi parlamaya başlamıştı ardından kıvırdığı dudaklarını aralayarak konuşmaya başladı;

"Selam Yeşilim seni kurtarmaya geldim"

Yeşilim demesi kalbimi çıkaracak kadar atmasına sebep oluyordu neden öyle deyince kalbim böyle atıyordu ki?

"Selam Göğümdeki Dolunay hoş geldin gel kurtar beni Dolunayım"

Benim sözlerime karşı daha çok dudakları kıvrıldı ve beklemediğim bir şekilde kollarını belime sarıp beni havaya kaldırdı ve ardından döndürmeye başladı böyle yapmasına karşılık ben de kollarımı onun boynuna doladım ve geniş omuzlarına kafamı yasladım ayaklarım yerden kesilmişti ve onun kollarında çok mutlu hissediyordum...

Etraftaki öğrenciler sinirle gözlerini açmıştılar konuşmaya hemen başlamıştılar bazıları kim bu kız derken bazıları bunun burada ne işi var diyordu bazıları Dolunay benim olacak derken bazıları çok yakışıyorlar diyordu herkesin farklı düşüncesiydi ama gelirken bir şey görmüştüm Dolunayın etrafındaki kız topluluğunda Eylül de vardı...

Dolunay beni aşağı indirdiğinde beni yanına aldı ve herkes duyacak şekilde konuşmaya başladı;

"Benim buraya gelmiş amacım bu kızdır bu kız benim sevgilim ve bunu bilmenizi istedim ki başınıza gelecekleri erkenden bilin yoksa sonunuz Eylül Sarı gibi olur"

Cümlesinde sevgilim kısmına geldiğinde elimi tutup havaya kaldırmıştı resmen yaşadıklarım karşısında afallamıştım beni biraz önce tüm okula sevgilim diye mi tanıtmıştı o?

Eylül arkadan sinirle bazı kızları iterek öne geldi ve sinirle yüzüme baktı ardından da Dolunaya dönüp konuşmaya başladı;

"Doğa bir kere seni aldatıyor"

Dolunay duyduğu cümleye karşı yerinde kas katı kesilmişti çünkü o benim sevgilim olmadığını biliyordu bana döndü ve soru sorar gözlerle bana baktı biraz önceki mutluluk ve sevinç şu anda gözlerinde barınmıyordu...

Dudaklarını sessizce kimse duymayacak şekilde kıpırdattı;

"Gerçek mi"

Kafamı hayır anlamında sağa sola çevirdim Eylül kafama sallamama sinir olmuş şekilde etrafa baktı ve dilini içeriden yanağında gezdirmeye başladı ve sinirle konuştu;

"Arafı öpen ben miydim?! Söylesene Doğa?!"

Dolunay bana üzüntülü ve sinirli gözlerle baktı etrafıma bakmaya başladım Arafı aradım gerçeği açıklamasını istiyordum belki ona inanırdı ben söylersem burada inanmaya bilirdi ama Araf söylerse inanabileceğini düşünüyordum. Yani sanırım...

Dolunay tekrardan konuşmaya başladı;

"Doğa duyduklarım gerçek mi?"

Gözlerimi kocaman açmıştım evet öpme kısmı doğruydu ama ben Araf ile sevgili değildim hem öpme kısmını ben Eylül sinirlensin diye yapmıştım öbür türlü bir olay yoktu ki ortada...

Sustum evet her zamanki gibi sustum işte o an panik atağım anksiyetem bipolarım majör depresyonum ve arada ortaya giren  sosyal fobim ortaya girecekti evet benim de her insanda olduğu gibi psikolojik bozukluklarım vardı ve bunlar her geçen gün daha da seviyesini arttırıyordu...

Hayat benim için gerçekten bir oyun gibiydi her şeyin bir leveli vardı ve her seferinde leveller daha da yükseliyordu kalbim her seferinde daha sert atıyordu atışları canımı acıtıyordu dayanamıyordum artık evet ben artık bunlara dayanamıyordum...

Dolunay sustuğumu görünce sinirle gözlerini kocaman açtı ve konuşmaya başladı;

"Onu gerçekten de öptün yani ha!?"

Bu sorularda her zaman yaptığımı yaptım sustum daha çok sustum her sustuğumda daha çok içe çekildim ben buydum her gün daha da içe çekilen bendim ve bu içe çekilmenin sonunu en iyi ben bilirdim...

Dolunay dilini sinirle içeriden yanağında gezdirmeye başladı etrafa bakmaya başladı bir şey düşündü ve düşündükten sonra bana geri döndü ilk önce bana baktı gözlerim artık dolmaya çalıştığı için boğazımda düğüm oluşmuştu ağlamamak için avuç içimi ve bileğimi tırnaklamaya başladım dudaklarımı içeriden ısırmaya başladım ve ilk defa bu kadar sert ısırdığım için kanın sıcak ve acı tadı dilime hemen değmişti bile...

Dolunay benden sonra Eylüle baktı ve dudaklarını sinirle kıvırarak Eylülün üstüne yürümeye başladı onun tam karşısına geçtiğinde hiç bir şey demeden dudaklarını onun dudaklarına değdirdi işte o an benim için dünyanın sonu gelmişti bile...

Dolunay benden sonra Eylüle baktı ve dudaklarını sinirle kıvırarak Eylülün üstüne yürümeye başladı onun tam karşısına geçtiğinde hiç bir şey demeden dudaklarını onun dudaklarına değdirdi işte o an benim için dünyanın sonu gelmişti bile

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kalbim Sıkışıyordu Ve Patladığında Büyük Bir Acı Altında Kalacaktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kalbim Sıkışıyordu Ve Patladığında Büyük Bir Acı Altında Kalacaktım...

Bir Küçük Mesafe AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin