Günaydın dediğimde bana yine o mükemmel gülümsemesiyle "Nasılsın?"dedi. Ah yine eridiğimi hissetim. Sen öyle gülersen ben nasıl kötü olabilirim ki ? "Saol ben de iyiyim, kantine gidelim mi hem biraz konuşuruz, ne dersin?"dedi ve ben de teklifini havada bırakmayarak hemen kabul ettim. Ben Utku ile kantine gidiyordum. Bu gerçekten inanılması zor bir durum. Merdivenlerden inerken bile kızlar daha ilk günden Utku' yla beni yan yana görünce sinir oluyorlardı. Bu okulda zaten bizimkilerden başkasıyla iyi anlaştığımı düşünmüyorum. Kantine geldiğimizde Utku'yla birlikte kahve alıp masaya geçtik. Onun yanında olmak huzur veriyordu bana. Bide konuşurken birden bire gülümsemesi yok mu? İşte bu beni benden alıyordu. Ben ona hayran hayran bakıp kahvemi içerken o da bi teklifte bulundu. "Bu akşam evimde parti var. Gelmek ister misiniz? Hepiniz davetlisiniz."dedi. Bende "Bizimkilere sormam lazım."dedim. O da "Gelirseniz çok memnun olurum, ayrıca sizinkilerle de yakın olmak istiyorum."dedi. Heyecanımı gizleyemeyerek " Tabi canım neden olmasın, onlar da isterler."dedim. Ama bundan açıkçası ben de pek emin değilim. Çünkü Poyraz ve Ege ondan hiç hoşlanmıyorlar. Nedenini bende bilmiyorum. Ama tahmin ediyorum. Çünkü Utku çok aşırı yakışıklı ve aynı zamanda tatlı. Bir de fazlasıyla popüler. Ben erkek olsam bende sevmezdim. Zil çalınca Utku'yla sınıfa çıktık. Sınıfa girince Poyraz'ın sinirli bakışlarıyla karşılaştım. Utku'dan gerçekten hoşlanmıyordu. Ama benim için katlanmak zorundaydı. Poyraz beni yanına çağırdı. Ben de gidip yanına oturdum. "Bu çocuktan uzak dur!"dedi. Nedenini sorduğumda "Hakkında hiç iyi şeyler duymuyorum da ondan hanımefendi."dedi."Ne gibi kötü şeylermiş onlar?"diye sorduğumda sınıfa hoca girdi. Gerçekten ne olabilirdi ki? Utku kötü biri değildi. Olamazdı da. Çünkü o cennetten çıkan bir melekti sanki. Derste moralim bozuk bir şekilde oturdum. Zil çalınca da kantine indik Poyraz'la. Kantine girince Bulut'u gördüm. Bulut'la bir haftadır görüşmüyorduk. Beni görünce "Nasılsın canım,uzun zamandır görüşemiyoruz."dedi. Ama sadece bir haftadır görüşemiyoruz. "İyiyim canım, sen nasılsın?"dedim. "Ben de iyiyim. Sabah Utku'yla geziyordun. Çocuk okula yeni geldi ama bayağı popüler ilk günden. Sen de onunla geziyorsun. İlginç dogrusu. Bu çocukla küçüklüğünden beri arkadaşsın. Ama artık eski Utku yok canım."dedi. Sanırım haklıydı. Utku küçüklüğünden bu yana çok değişmişti. "Biliyorum canım, ama yinede iyi biri."dedim. Neden herkes onun iyi biri olmadığını ima ediyordu ki? "Bilsen onunla gezmezdin canım."dedi. Sıkıldım. Gerçekten uyarılmaktan sıkıldım. Böyle biri olsa ben de hissederdim. Okul bitiminde Bulut'u da Poyraz'ın evine davet etmiştik. Ben Utku'nun davetini birazdan söyleyeceğim. Ama bundan hiç hoşlanmayacaklar. Saat yediye dogru soyliycem. Şimdilik eğlencenin tadını çıkarmalıyız. Canlarının bu yüzden sıkılıp da keyfimizin kaçmasını istemem. Hepimiz aç kurtlar gibi pasta yiyorduk. Bi ara Ege karnının ağrıdığını söyledi ama hâlâ yiyiyor. "Ben artık pastayı bırakıp playstation oynuycam. Kim geliyor bakalım?"dedim ve Nida ve Bulut benimle gelmeyi kabul ettiler. Önce o ikisi playstation oynarken bende koltuklardan birine geçip tavana mal gibi bakıyordum. Utku'yla olmak istiyorum şu anda, ama burda olmaktan da mutluyum. Hem de çok mutluyum. Arkadaşlarımla olunca kendimi dünyanın en şanslı kızı gibi hissediyorum. Ama Utku'ya da aşığım. Ama onu elde edebilecek miyim bilmiyorum. Bunu gerçekten çok istiyorum. Playstation maceramız güzel sonuçlanmış ve ben birinci Bulut'sa üçüncü, Nida da her zamanki gibi sonuncu olmuştu. Bulut'la birikte bahçede su savaşı yapma fikrimizi diğerlerine de söyledik ve onaylandı. Bulut'tan her zaman mükemmel fikirler çıkardı. Bahçeye çıktık ve herkes eline aldığı su şişesinin kapağını delip birbirine su fışkırtmaya başlamıştı. Ben tabiki de Poyraz'ı sırılsıklam yapmıştım. Tam bahcedeki hortumla şişemi doldururken Poyraz arkamdan sinsice yaklaşıp beni güzelce ıslatmıştı. Tebrikler şimdi bende sırılsıklamdım. Sonra Poyraz'ın kafasını tutup kendime doğru çektikten sonra kafasını ıslattım ve Poyraz'ın bu haline kötü kadın kahkahamı attım. Sonra barışan çiftimiz Müge ve Kaan gelerek ikimizi ıslatmaya başlayınca Poyraz'la sarılıp "Pes ediyoruuuuzz!"diye bağırdık. Müge ve Kaan birbirlerine bakıp güldüler. Müge "Elimizden öyle kolay kurtulacağınızı mı sandınız?"dedi. Bizde Poyraz'la sarılmış bir şekilde ıslatılmayı beklerken kurtarıcım Bulut gelip arkadan Müge ile Kaan'ı ıslatınca o iki korkak kaçtılar. Bende sevinç çığlıklarımı attım. Sonra herkes Poyraz'ın kıyafetlerinden alıp giydi ve bahçeye inip sıcak çikolata içtik. Ben herkese bakarak "Komik görünüyorsunuz."dedim. Poyraz da "Sen bir de kendine bak,aynada bücür."dedi. Boyum kısa olduğundan bana bazen böyle söylerlerdi. Alınmıyordum. Hatta tuhaf bir şekilde hoşuma bile gidiyordu. Birden "Utku bugün bizi partiye davet ediyor, gider miyiz?"dedim ve Poyraz "Ben gelmem giden gitsin."dedi. "Utku'nun partisi olabilir,gideriz ama Utku'yla ilgilenmezsiniz hep birlikte takılırız."deyip kızlara ikna gücümüzü kullanalım bakışı attım. Sonra Nida'yla Beste aynı anda "Lütfeen!"dediler. Özgür de Nida'nın da gitmek istediğini duyunca "Abi gidelim ya nolacak,aynen birlikte takılırız."dedi. Özgür'ün Nida'yı sevdiği her halinden belliydi. Özellikle son zamanlarda. Nida da öyleydi. Sonunda onları ikna ettik ve herkes evlerine dağıldı. Saat dokuz buçukta Poyraz'ın evinde buluşmak üzere sözleştik. Eve gelince Ece Sultan "İlk günün nasıldı tatlım?"dedi. Ben de aynı şekilde "Daha bitmedi ilk gün tatlım. Parti var geceye kadar."dedim. O da "İyi şanslar o zaman."deyip yanaklarımdan öptü. Sonunda parti zamanı gelmişti. Utku'nun evinin önündeydik. Gerçekten güzel görünüyordum. Özenle hazırlanmıştım. Utku bizi gelir gelmez gördü ve "Hoşgeldiniz."dedi. Ben de "Hoşbulduk."dedim. Sonra bizimkilerle bi köşeye geçip bir şeyler içtik. Ege yine fazla kaçırmış olacak ki saçmalamaya başlamıştı. Bulut da biraz fazla kaçırmıştı ama en azından o kendini kontrol edebiliyordu. Bulut'a "İyi misin canım?"diye sorduğumda midesinin bulanmaya başladığını söyledi. O kardeşim gibiydi, diğerlerinden daha yakındık onunla. Sonra Utku beni çağırdı yanına. Ben bi an şaşırsam da Poyraz'ın kolumdan tutmasına aldırmadan Utku'nun yanına gittim. Poyraz iyiliğimi istiyordu. Ama ben iyiydim, gerçekten. Utku'nun yanına gittiğimde hayatımda ilk defa sevinçle şaşırmayı bu kadar yogun yaşıyordum. Utku aklımı başımdan alacak iki cümleyi söylemişti."Seni çok seviyorum Umut,benimle çıkar mısın?"Ağzım şaşkınlıktan açık kalmıştı. Bizimkilere döndüm. Onlar da en az benim kadar şaşkınlardı. Ben de sevinç gözyaşlarımla dolu gözlerimle Utku'ya bakarak başımı salladım ve "Evet."deyip kollarımı Utku'nun boynuna doladım. O da ellerini belime dolayarak saçlarımı öptü.
Sanırım aşkı keşfettim, anne...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT
Teen FictionHayatta en çok istediğiniz şeye ulaştığınızı ve onu bir daha hiç kaybetmeyeceğinizi düşündüğünüz anda onu kaybetme korkusunu yaşadınız mı hiç? Her şey yolunda giderken işler sarpa sardı mı hiç hayatınızda? Aşkınızın adı bile umut olduğu halde umut e...