Oy ve yorum yapmayı unutmayın. Görüşleriniz benim için çok kıymetli.
Şarkımız: [Perdenin Ardındakiler; Beni Kendinden Kurtar ]
❄
Yok olmak neydi?
Ölüm ile aynı şey miydi? Yoksa çok mu fark vardı arada?
Öldükten sonra ruhun Cennet ve Cehennem'de yerini alırken,yok olmuş bir ruh, bir beden sadece sonsuzluk denilen boşlukta mahkûm olmak zorundaydı.
Dönüş yok demekti. Çünkü ruh aynı beden gibi milyon parçaya ayrılmış, kanlı karlar şeklinde bembeyaz kara karışmak için güçsüz düşmüş bir bedenin üzerini örtmekteydi. Üşüdüğü için mi bu bedenin üzerine yağıyordu yalnızca?
Sanmam...
Aksine bu bedeni sevmediği, nefret ettiği soğukluk ile başbaşa bırakmak adına sadece o bedenin üzerine yağmaktaydı.
O bedene tüm yaptıklarının cezasını kesmek için yalnızca kan kırmızısı gökyüzünün altında lapa lapa sadece iki büklüm olmuş zavallı bedene yağarak işkence etti ona...
Görsün istedi.
Yok olmuş bir ruh ile başbaşa kalmanın vermiş olduğu o ızdırabı tüm iliklerinde hissetsin diye lapa lapa hırçın bir şekilde yağmaya devam etti.
Kadın ise ağlamayı sürdürdü.
Dudaklarından dökülen çığlıklar son bulmuyordu bir türlü. Kalbi bedenini çoktan terk etmişti. Başı çok çok acıyordu. Lakin kalbindeki keskin acı kadar hiçbir acı onu sarsamazdı. Dudakları mıh gibi kaldı. Konuşmak istedi. İsmi ağzından dökülsün istedi. Fakat gücü yetmedi...
Gözleri kararıyordu, bedeni ise buz kesiyordu. Nefret etmeye başlamıştı yine bu keskin soğuktan. Göz yaşlarından da , bu kadar çaresiz zavallı gibi olmaktan da . En çok da kendinden nefret etti.
Göz kapakları ona işkence etmeye devam ederken kalkanın dışında ona seslenen, hıçkıra hıçkıra ağlayan onlarca ruhu ve ailesi olarak gördüğü beş kişinin yüzünü seçemez olmuştu. Seslerini duymayı bir kenara bırak yüzlerini ayırt edemiyordu.
Ne kadar da acıydı...
Zihni sanki siliniyor gibiydi, çok çaresizdi.
Sarıldığı, aşık olduğu, kokusuna canını vereceği, sadece ona beyaz güller getirecek olan biricik sevgilisini kendi elleri ile yok etmişti. En çok da bu parçaladı kalbini. Onun için atan zavallı yüreğini...
Artık sesler yavaş yavaş yok olmaya yüz tutmuş iken hissettiği tek şey teninin üzerinde emanet gibi duran buz gibi kar taneleriydi.
Nihayetinde tüm sesler gibi tenine işlemiş olan soğukluk da yok oldu ve Lina gözle görülemeyecek bir boşluğa çekildi.
En sevdiği resim, siyah olan bir mürekkebe batırıldı tüm resim artık seçilmez oldu.
Lemort'un anlatımından...
Görkemli bedeni ile havaya yükselince Ares ,şeytan da onun ile eş zamanlı yükseldi.
Onların savaşı her zaman başka bir boyuttu zaten. Biz nasıl yeryüzünde kozlarımızı paylaşıyorsak onlar da gökyüzünde kapışmak için yükselmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FLECHAZO VI +18
Fantasy(Mahperi IV kitabının devamıdır.) "Bazıları Cennet'ten kovulurmuş Tanrı öyle söylemişti. " sesi boğuktu. Gözleri kızarmıştı. Uykusuz olduğu için mi böyleydi yoksa ağlamış mıydı? Kestiremedim. "Doğruymuş..." Gözleri uzun zaman sonra benim gözleri...