II. Bölüm~Mahperi IV~

550 73 59
                                    

Oy ve yorum bırakmayı unutmayın. Kitap daha fazla değer görsün ve tanınsın lütfen ❤️

                     
                                  ❄️

Her şeyin yalan olduğu bir gerçeklikte yüzüyordum. Tabi buna yüzmek denirse. Daha çok boğuluyordum.

Çırpınmam ne yazık ki pek işe yaramıyordu.

Ares'in yalan olduğunu düşünmek bana en büyük darbeyi vurmuş, batmam için elinden geleni ardına koymamıştı.

Dizlerimden derman kesildiği için yere çöktüm.  Dövmem ve mührümde yoktu. Şimdi ne yapacaktım? Kara kara düşünürken annem tekrar seslendiği için zorlukla yerden kalktım ve kendime çeki düzen vererek salona indim.  Salon bile bıraktığım gibiydi. Sevdiğim gibi...

Balkondaki çiçekleri ne kadar uzakta olursam olayım seçebiliyordum. Arasından özellikle gözüme çarpan biri beni tekrar diğer dünyaya götürdü.

Beyaz güller...

Ares ne kadar sevdiğimi bilirdi bu çeçeği. Bana tek o getirebilecek iken onu kendi ellerim ile yok etmemin ızdırabı tekrar sardı tüm bedenimi. Elimden ağlamaktan başka bir şey gelmemesi çok üzücüydü.

Az bir süre sonra odadan çıktım ve aşağıya salona geçtim.

Annem tüm masayı donatmış beni bekliyordu.

"Hemen geç Lina, omletin soğumasın." zorlukla gülümsedim ve yerime geçtim. Her şey çok garipti ama bir o kadar da gerçekti.

Önüme konan tabaktan küçük bir lokma aldım ve çiğnemeye başladım. Midem az biraz rahatlamıştı.

"Anne aklım çok karışık sanki bir rüyada gibiyim. Her an yok olacakmışın gibi geliyor."

Annemin güler yüzü birden asıldı.

"Neden böyle düşünüyorsun Linam. Ben hep senin yanındayım. Babanın yokluğunu birgün  bile hissettirmedim  sana." haklıydı hem de sonuna kadar. Babam olacak o adamı birgün bile aramamıştım. Bu hep annemin sayesindeydi. Ama şimdi annemi karşımda kanlı canlı görmek beni oldukça şaşırtıyordu.

Ares ile birlikte onu diğer tarafta Cesetler Bölgesi'nde ziyaret etmiştik. Ama annem sadece Ares efendi diye onu hatırlamış beni hatırlamamıştı.

O gün ne kadar üzüldüğümü anımsadım. Ama şimdi bu olanlar beni şaşırttığı kadar korkutuyordu. 

"İyileşmen beni mutlu ediyor. Hastaneden taburcu olduğun gün Tanrı'ya şükür ettim." annemin gözleri dolmuştu.

"Sen benim en kıymetlimsin Lina." annem devam etti bende dinledim.

"Sende öylesin anne. Ama hiç bir şey hatırlamıyorum. Uzunca bir rüya gördüm.  Şimdi ise uyandım. Bir boşlukta yüzüyor gibiyim."

"Seni çok iyi anlıyorum kızım."  minnetle bana bakmaya devam etti.

"Öyleyse bana anlat anne, neler oldu?Beni bu boşluktan çekip kurtar biran önce. Yoksa delirecek gibiyim."

Annemin gözleri hafiften tekrar yaşarsa da belli etmemeye çalıştı.

"Hava yağmurluydu. Şehire inmiştik. Her şey biranda oldu. Direksiyon hakimiyetini kaybettim. Araba takla attı. Sonra..."  derince yutkundu. 

"Anne kötü oluyorsan anlatmayabilirsin."  başını iki tarafa salladı hızla.

"Yok kızım. Bu gerçeklikten kaçamam senin bilmeye hakkın var. Benim yüzümden az kalsın hayattan kopuyordun. Benim güzel kızım özür dilerim." sesi iyice titredi sonlarda.

FLECHAZO VI +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin