Bölüm ✨~12~✨

28 3 2
                                    

J: Hyunjin'e haberi verdiğinden beri hiç iyi gözükmüyordu. Normalde iyi bir haber vermiştim ama... Hyunjin mantıklı olmayan bir şekilde kriz geçiriyordu. Hemen yanına gitmek istiyordum.

H: Teneffüs olduğu gibi Felix'i de alıp tuvalete gittim. Yüzümü yıkadıktan sonra Felix beni sorulara boğdu.

Felix:
Hyunjin anlatmayı düşünüyor musun?

Hyunjin:
Bak Felix, Minho ve Jeongin beni annemden kurtarmaya çalışıyordu. Minho şimdilik bir şey söylemememi istedi. Bende anlatamadım. Annemi... Polise şikayet ettiler, o iş hallolmuş, annemi gözaltına almışlar.

F: Bir anda Hyunjin'e sarıldım, başını boynuma yasladı; bir anda ağlamaya başladı ve ellerini belime koydu.

Hyunjin:
(Fısıldayarak)Teşekkür ederim.

Felix:
Ne için?

Hyunjin:
Her şey için; beni dinlediğin için, her hatamı kabul ettiğin için. Teşekkür ederim.

F: Bir elimi saçına koydum ve okşamaya başladım.

Felix:
Bir şey değil Hyunjin, bir şey değil.

F: Geri çekildim ve Hyunjin'in göz yaşlarını sildim. O anda Minho içeri girdi, Hyunjin'i resmen sorguya çekti.

Minho:
Neden üzgünsün sen?! Sana mutlu haber veriyoruz sen gidiyorsun kriz geçiriyorsun ya?! İyi misin olum sen?!

Hyunjin:
Bak Minho, annem bana kötü şeyler yaşatmış olabilir ama, ben çocukluk dönemlerimi hatırlıyorum; babamın olduğu zamanları. Aslında annemi babam değiştirdi, babamın yüzünden yaşıyorum ben bunları. Ben hastayken başımda beklediği zamanı hatırlıyorum, 2 dakika başımdan ayrılmazdı. Ben hep anneme böyle baktığım için ben size anlatamadım zaten!

F: Hyunjin bütün içindekileri döktükten sonra çekip gitti. Minho'ya endişeli bir bakış attım ve Hyunjin'in yanına gittim.
Hyunjin dolabının yanına gitmişti, bizimkiler yan yanaydı. Bende kendi dolabıma yaslandım, önüme geçti, belimden tuttu ve beni kendine doğru çekti. Yüzünü dudaklarıma yakınlaştırdı, sonra da dudağını benim dudağımla birleştirdi. Öptü beni... Uzun bir süre beni öptükten sonra sınıfa doğru gitti. Elimi dudaklarıma götürdüm, garip hissediyordum. O anda yanıma Jisung geldi.

Jisung:
Kanka Minho'yu gördün mü?

Felix:
İşin gücün Minho zaten. Neyse, en son tuvaletteydi.

Jisung:
Tamam hadi görüşürüz.

Felix:
Görüşürüz.

F: aklıma takılan tek soru; biri bizi görmüş müydü? Dolapların olduğu yer çok kuytu bir yer olduğu için görme ihtimalleri çok azdı. Umarım kimse görmemiştir.
Sınıfa geçtim, yerime oturdum. Hyunjin, Jeongin ile konuşuyordu; Jeongin'de bir andan Hyunjin'i sakinleştirmeye çalışıyordu.
Hyunjin'in yanına gittim. Başını omzuma yasladı.
İyi olmadığı her hâlinden belliydi.

Tek soru şu: Bunca yıl şikayet ettiği annesinden, şu an neden ayrılmak istemiyordu?
Neden? Sormak istiyordum ama onu üzmek de istemiyordum.

H: Felix ile yalnız başıma kalmak istiyordum. O yüzden okul çıkışı bize çağırdım, annem yoktu zaten.
Bütün herkes neden mutsuz olduğumu merak ediyordu. Ama bende mutsuzluğun m'si bile yoktu. Gayet mutluydum, planım vardı.
Yolda yürürken Felix taşa takıldı, düşmemesi için kolundan tuttum. Canı yanıyormuş gibi inledi. Belinden tutup kendime çektim.

Hyunjin:
İyi misin? N'oldu sana?

Felix:
H-Hyunjin.

H: Felix'in kıyafetinin kol kısmını sıvadım. Kollarının her yeri mosmordu.

Hyunjin:
Felix anlatır mısın, n'oldu sana?

Felix:
A-annem...

🎀🥟-Hyunlix-🐥🎀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin