14- Böcek İlacı

334 32 28
                                    

O değilde Limbo harbi çok güzel bir şey (şaheser)

Felix
"Changbin düzgün sür şu arabayı."

Changbin
"Benim elimde degil yollar taşlı ne yapayım?"

Kamp alanına doğru gidiyorduk. İki araba kiraladık. Birinde ben, Minho, Changbin, Felix diğer arabada Chan, Seungmin, Hyunjin, Jeongin vardı. Hyunjin baya söylendi yok sinekler ısıracak yok haşeratlar var falan diye ama Jeongin araya girip susturunca bir daha ağzını açmadı.

Minho
"Daha önce hiç kamp yapmamıştım. Ailem bu tarz şeylere hiç izin vermezdi. Okul gezilerine falan da hiç gitmedim."

Jisung
"Merak etme ben seninle her yere gelirim birlikte her şeyi yaparız."

Minho
"Pikniğe de gider miyiz?"

Jisung
"Ona da gideriz."

Bazen onun için üzülüyorum. Annesi babası gerçekten berbat insanlar. Minho geçenlerde ailesinin küçükken parka bile gitmesine izin vermediğini söylemişti. Bir çocuğu mutlu etmek bu kadar zor olmamalı.

Bir benzinlikte mola için durduk. Daha doğrusu Changbin acıktığında sürekli bağırdığı için durmak zorunda kaldık.

Hepimiz bir çardakta oturmuş Changbin'in yemeğini yemesini beklerken Hyunjin elinde ki poşetten kocaman bir sprey çıkardı.

Minho
"Lan napıyorsun o ne öyle kafam kadar."

Hyunjin
"Size iki gündür diyorum çok böcek vardır beni dinlemiyorsunuz bende önlem alıyorum."

Minho
"Böcek ilacıyla mı?"

Hyunjin
"Evet."

Minho
"Olm öldüreceksin kendini git koy şunu yerine."

Jeongin
"Hyunjin affedersin ama gerizekalı mısın?"

Hyunjin
"Niye öyle diyorsunuz? Kendimi koruyorum."

Jeongin
"Hyunjin anlamıyor musun yoksa anlamamazlıktan mı geliyorsun?"

Minho
"Ver şunu bana, aptala bak kendine böcek ilacı sıkacakmış. Öleceksin sonra bize kalacaksın. Bakın bunu yalnız bırakmayın sakın."

Kalkıp spreyi çöpe attı. Ben o an gülmeme engel olamıyordum. Minho ne kadar ciddi olsada Hyunjin asla anlamıyordu.

Onların didişmelerinden sonra geri arabaya döndük. Yolumuz zaten az kalmıştı.

Bir süre sonra kampı kuracağımız alana geldik. İlk önce çadırları kurmaya karar verdik.

Felix
"Dört tane çadırımız var herkes ikişer ikişer kalacak."

Hyunjin
"Jeongin'im benle kalıcak."

Felix
"Tamam, bende Changbin'le kalıcağım."

Chan
"Seungmin bizde birlikte kalalım. Minho ve Jisung'da birlikte kalsın."

Seungmin
"Tamam."

Sonra çadırları kurmaya çalıştık. Yani çalıştık çünkü Chan dışında kimse çadır kurmayı bilmediği için hepimiz elimizde ki çadırlarla cebelleşiyorduk. Bir ara Minho çadırın altında kaldı hatta.

Chan hepimizin çadırını kurunca ben ve Minho yakacak odun aramaya çıktık.

Minho
"Hep böyle yerlere gelmeyi çok isterdim."

Jisung
"Artık geleceksin, hele bir yaz tatili gelsin seni hergün gezdireceğim."

Minho
"Keşke ailem de böyle düşünebilseydi."

Jisung
"Nasıl olacak bilmiyorum ama ailenin vermediği sevgiyi sana vermek için her şeyi yapacağım."

Minho
"Veriyorsun zaten, yanımda olman yeterli."

Jisung
"Şapşal."

Minho
"Sensin şapşal hadi al şu odunu da gidelim."

Jisung
"Tamam."

Ateş yakmaya çalışıyorduk ama asla yanmıyordu.

Felix
"Çıkın şuradan bir ateş yakmayı beceremediniz."

Hyunjin
"Sanki sen yakabileceksin."

Felix
"Sus biraz odaklanamıyorum."

Hyunjin
"Yakamıyorum demiyor da."

Onlar birbirlerine laf atıp dururken Seungmin birden cebinden çakmak çıkarıp Felix'e uzattı.

Seungmin
"Ne bön bön bakıyorsunuz kimse bana çakmağın var mı diye sormadı."

Chan
"Peki çakmağın sende ne işi var?"

Seungmin
"Böyle olacağını bildiğim için getirdim. Yoksa merak etmeyin sigara içmiyorum."

Felix Seungmin"in elinden çakmağı alıp ateşi yaktı. Ateş yanarken bizde ateşin yanına oturup daire olduk.

Jisung
"Niye herkes bu kadar sessiz?"

Hyunjin
"Sinek sesini duymuyor musunuz? Hepsi birazdan bizi ısıracak."

Minho
"Asıcağım artık kendimi. SUS!"

Hyunjin
"Ne bağırıyon be."

Minho
"Sen bu dilden anlıyorsun. Umarım burada ki tüm böcekler sinekler de dahil olmak üzere götünü ısırır."

Hyunjin
"Ne diyon lan sen benim götüme?"

Minho
"Bir daha mı söyleyeyim? DİYORUM Kİ UMARIM BÜTÜN BÖCEKLER GÖTÜNÜ ISIRIR DA ÜSTÜNE OTURAMAZSIN."

Hyunjin
"HAYIRRRR OLAMAZZ."

Sanki kafa dinlemeye değil de bunların gürültüsünü çekmeye gelmişiz gibi hissettim. Her iki lafımızdan biri Hyunjin"in böcekler hakkında ki isyanıyla ilgiliydi.

*

Hyunjin
"Sonra işte bende dedim bu böyle olmaz kesin peşimden gelir geri dönüp üstüne bastım. Ezildi sonra."

Jeongin
"Hyunjin sen câni misin? Niye böcekleri öldürüyorsun?"

Hyunjin
"Ama ben onları öldürmezsem onlar beni öldürür."

Minho
"Yemin ederim bu gidişle seni ben öldüreceğim."

Hyunjin
"Ya Jeongin bir şey de koru sevgilini."

Jeongin
"Hyung... Lütfen haber ver bende sana yardım ediceğim."

Hyunjin
"Vay be koynumuzda yılan beslemişiz."

Jisung
"Saat geç oldu artık yatmak istiyorum."

Minho
"Hadi kalkın özellikle Hyunjin sen, yatın zıbarın."

Changbin
"İyide ben daha yat zıbar yemeğimi yemedim."

Felix
"Changbin kalk artık hadi sabah yersin."

Changbin
"Yat zıbar yemeği sabah yenmez zıbarmadan önce yenir."

Felix
"Ya hadi herkes yatıyor."

Changbin
"Tamam, geliyorum."

Herkes yatmak için çadırlarına geçmişti. Bizde pijamalarmızı giymiş yatmak için hazırlanıyorduk.

Jisung
"Nasıldı bugün, eğlendin mi?"

Minho
"Evet, güzeldi iyiki gelmişiz. Bir şey dışında-"

Hyunjin
"JEONGİN ŞURADA BÖCEK VAR YARDIM ET!"

Hyunjin'in dışarıdan gelen bağırışıyla ikimizde gülmemizi tutamadık.

Ben ne yazdım böyle. Kısa oldu üzgünüm ama sonra ki bölüm uzun olacak.

Depo // MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin