4. bölüm

491 15 15
                                    

(yazardan)

Bora kendini öyle bir hale sokmuştu ki kendini nerdeyse öldürecek noktaya getirmiş, kardeşi öldüğünden beri ne dışarı çıkıyor ne insanlarla konuşuyordu sadece ağlıyor kardeşimi geri istiyorum diye küçük bir çocuk gibi ağlayarak sayıklıyordu.
Bora yine kardeşinin mezarında ağlıyor can çekişiyordu. Arkadaşları ise onu tutmaya çalışıyor ama yapamıyorlardı.

"Nisaa!!"

Dedi Bora Öztoprak kardeşinin mezarındaki toprağı elinin içine alarak. Arkadaşları onu çekiyordu ama olmuyordu.

"Nisam, nolur gel abim yemin ederim sana bir daha el kaldırırsam kendimi ateşe atarım. Nolur gel nisam nolur.."

Diye sayıklama ya başladı Bora, kardeşini o kadar özlüyordu ki ölümünden sadece 2 hafta geçmişti ve o mezardan ayrılmıyor hep ölen kardeşiyle konuşuyordu ama nisa Öztoprak susmuş, cevap veremiyordu, çünkü o artık yoktu.

Doktorların ameliyat haneden çıkıp boranın yanına gelip söyledikleri borayı anlık öldürmüş, susturmuş ve hayatının kararmasına sebep olmuştu.

(O gün, yazardan)

Bora dört duvar arasında kalmış kardeşinin ordan çıkmasını bekliyordu ama kimse oradan çıkmıyordu ve bu borayı daha çok korkutuyor, strese sokuyordu.

Kardeşi eğer ki ölürse onun yüzünden olurdu çünkü nisayı deli eden kişi oydu. Kardeşini o zaman döven, ağlatan, üzen tek kişi abisi Bora Öztoprak .

Arkadaşları ona güven verirken siyah saçlı, orta boylarda 32 li yaşlarında olan doktor ameliyat haneden çıktı ve boranın yanına üzüntüsünü belli etmemeye çalışarak geldi ama her halinden kötü olduğu belliydi.

Bora hemen hevesle ayağa kalktı ve doktorda boranın başında dikildi.

"Doktor bey, kardeşim iyi değilmi? Onu görebiliriz değil mi?"

Dedi Bora hevesle ama doktor boranın yüzüne odaklanıp acıyla o sözleri söyledi.

"Özür dileriz Bora bey, kardeşinizin vücudunda çok kan kaybı ve yaralanma vardı. Kafa kısmına giren demir çok fenaydı ve buda beyin kanamasına sebep olmuştu.Üzgünüz.. Nisa Öztoprakı kurtaramadık..."

"N-ne?"

Boranın dudaklarından dökülen son kelimesiydi. Aynı kardeşinin son kelimesi olan "bana hayatı öğrettiğin için sağol abi.." gibiydi.

Bora o an hastaneyi yıkacak derecede dağıtmış sinir küpüne dönmüştü. Bora sinirden napacagını bilemezken ameliyat haneden sedyeyle ölen kardeşini morga götürüldüğünü görünce kanı dondu resmen.

"Nisa.."

Bir anda dizlerinin üzerine düştü ve gözlerinden art arda defalarca yaşlar akmaya başladı. O kardeşini ailesinden korumak için yaratılmıştı. Ailesi onlarla pek ilgilenmediği, eve pek gelmediği için kardeşini almış gitmişti uzaklara ve hayatına yeni bir sayfa açmıştı kardeşi için ama o sayfa bugünden itibaren yırtılmış toz olmuştu.

Artık tek bildiği şey vardı oda kardeşinin artık kollarının arasında olmayışı, ona sıkıca sarılmıyacak olması, beraber gülüp eğlenebileceği bir kardeşi olmamasıydı.

Artık bu gerçekti kardeşinin ölü bedenini gözleriyle görmesi hayatında yaşadığı son anları gibiydi.

Nisa yoktu
Çünkü abisi tarafından öldürülmüştü
Nisa Artık yoktu
Çünkü ölmüştü
Artık o neşeli gülüşleri değil, sessizliği vardı
Nisa Öztoprak hayatını kaybetmişti
Nisa abisinin ellerinde can vermişti.

Bölüm güzeldir umarım bu kitabın bir tane daha bölümü olsun istedim. Kitabı burda tamamen bitirmiş bulunuyorum görüşmek üzere sizi seviyorum kendinize iyi bakın ❤️

Mafya abim •TAMAMLANDI•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin