...Gölden çıktılar. Minho, Jisungun nefes almadığını farketti. Çok panikledi kalp masajı yapmaya başladı. Sonra su yuttuğunu anlayınca biraz onu süzdü endişeyle.
Minho: Napıcam amk. Beni duyuyo musun!? Uyaaan!
Minho son çare olarak sunitenefüs yaptı. Jisung gözleri açılmaya başlayınca son nefesini de verip düzeldi. Minho korkarak Jisunga bakıyodu. Jisung ayıkınca ağaca yaslandı. Üzerine baktı.
Jisung: Ne yaptığına bak üstüm başım çamur olduuuuuğ! Yeni almıştım senden pağlı bu giysiler!
Başını havaya kaldırıp şakacıktan ağlıyo gibi yaptı.
Jisung: Bedelini ödiyceksin!!
Minhonun iki omzundan tutup göle attı ve gülmeye başladı. Minho kıyıya gelip Jis in karşısina oturdu.
Minho: Ben olmasam yaşamıyordun
Jisung: Tamam tamam, en muğafızlardan koruyan sensin(!)
Minho: Onu demiyorum salak sunitenefüs yaptım sana.
Jisung duraksadı. Şaşkınca baktı Minhonun yüzüne.
Jisung: N-ne tenefüs?
Minho, nun dudaklarının ucu hafif kalkıtı ve Jisungun kulağına yaklaştı.
Minho: Sunitenefüs
Jisung: Su-sunit-tenefüs mü?
Minho, ayağa kalktı. Jisung donup kalmıştı. Bir elini dudağında gezdirdi. Bir anda ayağa kalktı.
Jisung: SAPIIIK!
Bir tane tokat geçirdi. Minho anlamamış gibi baktı.
Minho: Seni kurtardım be!
Jisung: Umrumda gibi mi duruyo
Minho: Hadi ama benle öpüşmek için kırk takla atan kızlar hatta erkekler var.
Jisung: Sen kimsinde seni öpüyolar be!
Minho: Kıskandın mı? Doğrusu bende kıskanırdım. " Nasıl koskoca Okçu prensini öpmek isterler" diye.
Jisung, şaşkınca Minhoya baktı
Jisung:S-sen okçu kraliyetinden misin?
Minho: Evet.
Jisung, Minho yu süzdü. Yalan yoktu yakışıklıydı. Ama anlam veremiyordu. Neden onu kurtardı ki?
Minho, Jisunga bişey demezse tekrar öpüceğini anlayınca gözünü kapatıp iç çekti.
Minho: Gidelim
Jisung:A-ama nereye?
Minho: İleride ağaçevim var. Orda bir gece kalırız tüm ormanda bizi arıyolar şuan.
Jisung: Tamam
...
Ağaçeve vardılar. Minho bir halatı çekip Jisungu koluyla geri itti nazikçe. Koskocaman bir merdiven düştü. Minho kenara geçip eyildi
Minho: Bayanlar önden
Jisung saçlarını savurdu ve iki baş ve işaret parmağıyla kıyfetini tutup biraz kaldırdı. Kibirli bir yüz takındı. Minho hafif kafasını kaldırdı ve Jisungun bu haline güldü.
Jisung: Ne var be! Prensesine böyle mi davranıyosun!
Minho: Hani kız değildin?
Jisung: Tek kız sıkılırsın diye düşündüm
Minho nun cevap vermesini beklemeden yukarı çıkmaya başladı. Minho da arkasından çıktı. Yukarı geldiler etrafı izlemeye başladı Jis. Minho da yukarı çıkınca Minho ya yaklaştı.
Jisung: Elbisemin altından mı baktın sen?
Minho: Ne saçmalıyon be denişik.
Jisung iki eliyle Minhonun elini tutup aşağı sarkıtı Minhoyu.
Minho: DELİ BENİ ÖLDÜRMEYE Mİ ÇALIŞIYOSUN! ELLERİMİ BIRAKIRSAN SENI SIKERIM!
Jisung: Şakaa!
Minho'yu kendine çekti ama Minho biraz ağır geldiği için üstüne düştü Jisungun. Dudakları birbirine deydi. Minho bir anda kafasını çekti.
Jisung: Burnumu kırdın!
Minho: Tek sorun bu mu?!
Jisung: Evet?
İkiside ayağa kalktı. Jisung Minhonun elini tutmaya devam ediyorudu.
Minho: N'oldu aşık mı oldun yoksa bana?
Jisung: Ne alaka?
Minho gözüyle ellerini gösterdi
Jisung: He onu mu diyon. Sen söyledin
Minho: Neyi söyledim?
Jisung: Dedin ya "Elimi brakırsan seni ..."
Minho, Jisungu süzdü.
Minho: Demek oyun oynamak istiyosun? İyi o zaman bana hava hoş. Elimi bıraktığın an kendini altımda bulursun.
Jisung: Hadi ama şaka yaptım?
Minho: Beni ilgilendirmiyo.
Jisung: BUNU YAPAMAZSIN!
Minho: Bal gibi de yaparım.
Jisung: Ama-
Minho jisungu odaya soktu. İçerisi çok tatlıydı. İki kişilik bir yatak. Yerde bir halı. İçinde ne olduğu bilinmeyen kahverengi bir sandık ve soba. Soba nın burda ne işi var bilmiyorum ama olsun romantik. He bide duvarda asılı bir ok ve yay.
Jisung: Bir saniye ya
Minho: Ne? İlkinin böyle biyerde olmasını istemiyormuydun yoksa?
Jisung: Onu demiyorum. Eğer sen elimi bırakırsan nolucak?
Minho: Sen beni altına al. Lakin böyle bişey yapamıycaksın.
Jisung: Görücez.
Minho, Jisungun hizasına eyildi.
Minho: Görücez.
Bittiiiiiii! Kötü olamdı ama
İyi de olmadıNolucak aceeeeep abuuuu
Diğer bölümde görüşirik