.
.
.
Jungkook-hoseokJungkook
Lan
Hemen buraya bakHoseok
Çevrimiçi.Söyle
Jungkook
Taehyung dudağımı öptüHoseok
Çevrimdışı.Jungkook
Lan gitme birHoseok
Çevrimiçi.Ne yaptı dedin?
Jungkook
Kıt mısın
Öptü diyorumHoseok
Nasıl öptü lanJungkook
Bak şimdiYazıyor...
.
.
."Başkan.. duydun mu?"
Çöktüğümüz duvarın dibinde elektiriklerin gelmesini bekliyorduk.
Ve inanır mısınız? Bulunduğumuz kütüphanenin kapısı otomatikti. Üstelik acil durum çıkışı okullar kapalı olması nedeniyle kilitliydi de.
Gerçi açık olsa bile oraya kadar karanlıkta yürümemizde muamma...
Dizlerimi kendime çektiğim gibi duyduğum patırtıların geldiği noktayı sezmeye çalışıyordum. Taehyung'un bana olan tek faydası ise arada bir mırıldanarak varlığını belli etmesiydi.
Korkuyordum. Öylesine korkuyordum ki gururumu düşünmesem taehyung'un dizinin dibine girecektim.
"Duymadım."
"Ne demek duymadın! Sesler geliyor başkan.." dedim ve iç çektim. "Ben sana söyleyeyim, tek değiliz biz burada."
Ben korkuyordum tamam da... Taehyung'un umrunda bile değil gibiydi?
Ardından beynimin kurduğu oyunlar olduğunu düşünerek yüzüme çarpan rüzgârı görmezden geldim. Görmezden gelmeliydim...
Tek dayanağımdı tuttuğum dudak nemlendiricim. Hafif renk katan nemlendiriciyi dudaklarıma sürmeyi bitirip sakinleşmek adına kokluyordum. Kiraz aromalıydı, kokusu ekşiydi bi'hayli.
"Yemin ederim sesler geliyor.. yok ben dayanamayacağım, kalk gidelim."
Omzunu tuttum fakat yerinden kıpırdamadı bile.
"Otur oturduğun yerde."
Ha? Ne bu emirler?
Çıkar mıyım hiç sözünden, böyle bir durumdayken? Oturdum bende oturduğum yerde.
Bir süre daha oturduk sessizce. Göz gözü görmüyordu, her yer kapkaranlıktı... Bir süre sonra benim dizim taehyung'un dizine değmeye başlamış, dizimi sallayarak tutturduğum ritimlere alışmıştı.
Ve birden mızmızlanmayı kesip durgunlaşmışken dudaklarımda bir baskı, burnumda zarif bir koku hissetmiştim...
Kömür karası ortamda gözlerim irileşirken yüzüme çarpan saçlar bana gerçekliği sorgulatmıştı. Kalbim yerinden fırlayacak gibi oldu. Olduğum yerde titredim...
Hemen geri çekildiğinde ise haykırırcasına etrafı yoklayarak taehyung'u aradım.
"Taehyung! Bir şey değdi dudaklarıma! B-biri öptü! Neredesin?"
Havadaki ellerim titrerken saatlerce oturduğumuz karanlığa alışan gözlerim kamaşmıştı. Elektrikler geldiği gibi göz kapaklarımda hissettiğim baskılı ağrı başımı döndürse de panik halimden gram eksilmemiş, aynı şekilde kendisine çektiği dizlerine kafasını koymuş taehyung'a tutunmuştum.
O ise kalbimi tekletecek şeyi yapıp sakince kafasını kaldırmıştı.
Ardından nemlendiricimin kırmızılığı bulaşmış dudaklarıyla bayık bakarak mırıldandı...
"Kim öptü?"
Sen. Sen öptün!
Farkında mıydı? Karanlıkta o şeyi sürdüğümü görmemiş miydi?
Ben ne yaptım? Kıpkırmızı kesilen suratımla gözlerimi ayırarak baktığım adama karşı yutkundum.
Parmaklarım yükseldi, kızarmış dudaklarımı buldu.
İlk öpücüğümdü...
Bir erkekti hem de öpen...
.
.
.Hoseok
Geçmiş olsun
Sonra ne olduJungkook
Elektirikler yine gittiHoseok
SonraJungkook
Uyuya kalmışım
Uyandığımda kütüphaneyi tertemiz buldumHoseok
Hani arkadaşı olarak görüyordu lan bu seni
Hayatımın şoku girdi şuan banaJungkook
Bende onu anlamıyorum
Neden yaptı
Sonrasında hiç konuşmadık bileHoseok
Git bir hesap sor benceJungkook
Sorayım dimi
Nasıl öper lan beniÇevrimdışı.
.
.
.
Taehyung-jungkookJeon
BaşkanTaehyung
Yazıyor....
.
.
![](https://img.wattpad.com/cover/368223099-288-k303481.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
whats your name?✓
FanfictionTaehyung'un beğendiği çocuk, eski sevgilisinin ismini taşır... Semetae Ukekook