KARINCALAR VE ÇATIŞMALAR

3 0 0
                                    

Saat 10.00
Ders yeni bitmişti ve Alisa'yla beraber koridorda yürümeye başlamıştık. Önümüzden geçen bedeni fark etmemem imkansızdı. Doruk , uzun boylu , sarışın , mavi gözlü biriydi. Alisa'yla pek iyi anlaşamıyorlardı ama daha önceki senelerden dolayı , az çok tanıyordum.

Tabii geçerken Alisa'ya bir şey demeyi de ihmal etmemişti "kolun iyileşmiş" Alisa da Dorukta doğru dönüp "evet ama seni görünce keşke biraz daha alcıda kalsaydı diyorum" . Doruk bozuntuya vermeden "nefretin hâlâ taze anlaşılan ama alçıda kalmasına  karışamam kol senin" aralarında garip bir kimya vardı bazen birbirlerine nezaket gösterir ama çoğu zaman birbirlerine katlanamazlardı. Gitmeden önce aralarında geçen diyolog da garipti.

A:Medusa olsam çıplak gözle bakmaya çekinmeyeceğim kişi sen olurdun
D:Neden evinde saklamak için mi ?
A:Hayır , sesini duymaya ve gittiğim heryerde seni görmeye tahammülüm kalmadı.
D:Ben de sana çok meraklı değilim zorunlu olarak duruyorum.

İyi başlayıp nasıl kötü bitirebildiler anlamıyorum. Merdivenleri inip , kantine geldik ve çay alıp bahçeye çıktık . Alisa direkt banka oturdu bense elimdeki küp şekeri paketi açık bir şekilde yere düşürdüm ve karıncalar etrafına toplandı. Bu sırada aklıma Ayla film gelmişti . Ayla filmindeki sahnede de karıncaları öldürmek yerine besliyorlardı. Aklımdaki bu sahneye dalmışken , başka biri tarafından bölündü bu sahne.

"Karıncaları mı izliyorsun?" Bunu soran kişi Arda'ydı , başımı çevirip "dalmışım" dedim aslında Alisa'nın yanına gidip bankta oturuyor olmam gerekiyordu.
"Aklıma bir sahne geldi ?"
"Aklına gelen sahne ne ?"
"Ayla filminde de karıncaları basliyolardı."
"Ne tesadüf bende az önce aynı sahneyi düşünmüştüm"
"Aklın yolu birmiş demek ki"

Bu diyologun devamını nasıl getireceğini bilmediğim için susmuştum. Neyse ki çekinmeden konuşmaya devam etmişti , bende çayımı içmeye başladım "etkinliklere falan katılacak mısın ?"
"Zannetmem "
"Neden ?"
"O tip şeylere sosyal pilim yetmez"
Bunu dedikten sonra zil çaldı ve ikimizde okul kapısına doğru yürümeye başladık. Ayrılmadan önce "hangi şubedesin? "Sorusunu bana yöneltti "e şubesindeyim sen?" . "Bende c şubesindeyim" dedi ve yollarımız ayrıldı.

Sıraya geçip oturduktan sonra , Alisa yanıma oturup konuşmaya başladı "haftaya balo varmış duydun mu? " daha dönemin başındayken balo işi nereden çıkmıştı ? "Hayır , duymadım ayrıca dönem sonunda olması gerek miyormuydu ?" . "Bu sene üçten yapacaklarmış ilki bu gelecek misin ?" Bu konuda tereddüt etsemde cevabım hayırdı çünkü hem giyecek kıyafet seçmesi zor olacaktı hem de bana eşlik edebilecek biti yoktu "gelmem yüksek ihtimal" şaşırdı "neden?" Az önce düşündüklerimi Alisa'ya da söyledim ve ısrarları sonucunda kabul etmek zorunda kaldım.

Saat 15.35
Okul bitişi zili yeni çalmıştı ve eve doğru yürümeye başlamıştım. Yolda Dora'yla karşılaştım . Dora'yı geçen seneden tanıyordum . Minyon , kahverengi küt saçlı , yuvarlak yüz tipine sahip bir kızdı. Bana selam verdi ve yolun kalanına beraber gittik. Okul ve derslerle ilgili konuşmamız bittikten sonra sıra balo konusuna gelmişti. Bana döndü ve o soruyu sordu "baloya gidicek misin ?" Başımı aşağı yukarı sallayarak gideceğimi onayladım. Gülümsedi ve "eşlik edecek biri var mı ?"
"Alisa'yla gideceğim işte."
"Hayır hayır , o anlamda değil kavalye anlamında ".
"Hayır yok ama olmaması sıkıntı değil."
"Sen bilirsin. " dedi ve konu burada kapandı.

👾

Baloya gideceğim günden devam ediyorum . Dolabıma bakıp bir yandan ne giyeceğimi düşündüm. Sonunda ne giyeceğime karar verdim . Siyah ince askılı bir elbise , altına siyah rugan ayakkabılar seçtim ve beyaz ince bir hırka aldıktan sonra evden çıktım.

Balonun olduğu yere vardım , Alisa'yla bir masaya geçip konuşmaya başlamıştık . Hatta birkaç şarkıyı eşlik edip , dans etmiştik.

Alisa içecek bir şeyler almaya gitti bende diğer insanların ne yaptığını merak ettiğim için pistte doğru yürümeye başladım. Pisti ve diğer insanları görebileceğim bir açıya geldikten sonra sırtımı bir sütünü  yaslayıp , izlemeye başladım. Yavaş bir şarkı çalıyorlar ve çiftler halinde dans ediyorlardı.  Sıra eşlerini değiştirmeye gelmişti . Kumral birinin bana doğru ilerlediğini fark ettim . Bu kişi Arda'ydı , elini bana uzatıp dans teklifinde bulundu .
"Alisa'yı bekliyorum."
"Alisa'nın haberi var ."
"Beni dansa kaldırmak istediğinden mi ?"
"Evet." Bunu söylerken suratında hafif bir gülümseme oluşmuştu.
"O şu anda Göksel'le Sohbet ediyor."

Mecburen teklifini kabule ettim ve pistin ortasına doğru yürüdük. Bir elimi omzuna koyup , diğer elimle de elini tuttum . O da bir elini belime koyup diğer eliyle elimi tutmuştu. Elleri benim ellerimin aksine sıcak ve yumuşaktı ama Onunla dans etmek isteyecek o kadar kız varken neden beni dansa kaldırmıştı anlamıyordum. Beni yalnız gördüğü için mi acımıştı ?. Kıskandırmak istediği biri mi vardı ?. Bu iki sorunun nedeninden biriyse hoş değildi.

Birkaç saniyelik sessizliğin ardından konuştu "ee ne var ne yok ?" Ben kendi kendime düşünürken araya rastgele bir şeyi sıkıştırmayı başarmıştı. "Dersler , okul falan" diyerek geçiştirmiştim. Her ne kadar sormak istemesemde ok yaydan fırlamıştı ve sormuştum "neden beni dansa kaldırdın ?" . Bozuntuya vermeden sorumu cevapladı "bir nedeni yok , sadece seninle dans etmek istedim , yanlış anlaşılan bir şey mi var?". Kafamı kendimi düzeltmek istercesine iki yana sallayıp "hayır , yanlış anlaşılan bir şey yok , sadece seninle dans etmek isteyecek o kadar kız varken neden beni seçtin merak ettim." Dans etmeye devam ederken "Ne güzel seni seçmişim işte" diyip sırıttı. Bende aynı sırıtışı dudaklarıma yerleştirip "aman ne büyük incelik " diyerek karşılık verdim. Suratındaki sırıtma genişledi "şaka bir yana çok güzel olmuşsun" dedi . Bunu demesi üzerine şaşırmıştım , başımı yere eğip "teşekkür ederim" dedim . "Yüzüme bakabilirsin" diyip eliyle çenemi yukarı kaldırdı. Buna gerek yok diyip , elini çenemden çektim. Dansın sonuna geldik . Yavaşça , Ondan ayrılırken gene kendimi tutamamaşım bir soru daha sormuştum.

"Sahile gidiyorum gelmek ister misin?"
"Saat biraz geç olmadı mı ?" Saate baktım saat daha 19.30du."Sorun olmaz zaten geç bitecek bir şey bu." Biraz düşündükten sonra "tamam gelirim " dedi ve kapıdan dışarı çıkıp , metro istasyonuna doğru yürümeye başladık .

Metroya bindikten sonra , ikimizinde ağzı bıçak açmamıştı. Metrodan indikten sonra okulda olan dedikodular , dersler , hocalar hakkında konuşmaya başladık . Metro istasyonundan çıktıktan sonra , bir markete uğradık , içecek bir şeyler aldıktan sonra , sahile gidip kayalıklara oturduk. Bana doğru dönüp "madem baloda çekinmeden bana bir soru yöneltti bende sana bir soru sorabilir miyim ?" Şaşırmış olsamda "tabii" diyerek onayladım . "Geçen sene sanırım Demir'le çıkıyordun , ne olduda ayrıldınız ?" . Bu soruyu beklemediğim için ne cevap vereceğim hakkında düşünmem gerekti. Yutkunduktan sonra lafı dolandırdımadan "aldatıldıldım " dedim . "Kimle ?"
"Dilay."
"Demir adına üzüldüm."
"Cümlenin senin adına üzüldüm olması gerekmiyor muydu?"
"Neden senin adına olsun , bulmuş senin gibi birini birde aldatıyor."
"Tanışalı bir hafta oldu . Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ?"
"Geçen sene birbirimizi sürekli görüp duruyorduk. Bazı özellikler ister bir insanla çok yakın ol , istersen olma anlaşılıyor."
"Pekala öyle olsun ama geçen sene güzeldi . Partiler , partilerde çalınan şarkılar . Bu arada bunu iltifat olarak alabilirsin."
"İltifat olarak aldım zaten , teşekkür ederim."
"Rica ederim."

Konudan konuya atladığımız için konuşmalarımız uzamış. Okul, diziler filmler gibi genel konular hakkında konuştuk. Konuşmanın sonunu geldikten sonra kayalıklara kalkıp eve dönmeye karar vermiştik.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sonbahar RüzgarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin