Tanrı'nın Laneti

2.Bölüm

Sizce dünyanın en şanssız insanı kim? Tabiki de ben! Ne mi oldu? Kaçırıldım amına koyyim! inanın nasıl becerdiğim hakkında en ufak bir fikrim yok. İstediğim zaman kaçırılmam, istemediğim zaman kaçırılım! Bu ne biçim şans amına koyyim! Böyle şansın ta ebesini sikim! Ama en azından kaçıran adam yakışıklı. Adı neydi? Dur. Adını dedi mi bana da sorguluyorum amına koyyim? Kabul çok küfür ettim... Ben tavana baka baka bunları düşünürken o yakışlı beyefendi içeri girdi. Ulan analar neler doğuruyor be! Adam taş değil, kaya değil, Meteor meteor! Yakışıklı meteor bey içeri girip yanıma geldi ve karşımda dikildi. İyi hoşta bunun boyu sırık gibi?! En az iki metre var amına koyayım! Adama kafamı kaldırıp bakıyorum lan. Boynum kopacak! O ise bana bakıp pişmiş dana kellesi gibi sırıtıyo! Sikerim lan ben bunu! Neyse sakin olucam. Derin bir nefes aldım ve incelemeye devam ettim bugün daha bi hoş olmuş. Üzerinde, Beyaz bir gömlek, Altında ise siyah bir kumaş pantolon var. omuzlarına pelerin atmış önden ise iliklemiş taşlı düğme ile Kendini neden kendin ile ilikleydiysen. Her neyse.

iki dakikaotuz sekiz saniyedir bakışıyoruz. En sonunda konuşmayı ben başlattım ''Ne diye tepemde dikilip, pişmiş dana kellesi gibi sırıtıyorsun be?!'' daha doğrusu cırladım... O ise dediklerimden hoşlanmamış olmalı ki yüzünü buruşturdu. Bir insan yüzünü buruştururken bile nasıl yakışıklı olabilir be?! Neyse sakin ol Mira. Artık nasıl sakin olacaksam! Neyse. En sonunda ağzını açıp konuşmaya başladı. ''Cırlama,cırlama güzel rahibem.'' Dedi. Demeseydi de olurdu! Tövbe Haşa! Müslümanım lan ben! Ne diye bu gavur?!  Kaşlarımı çatıp, ''Tövbe haşa! Ben müslümanım Elhamdüllillah! Siktir lan Gavur!'' diye böğürdüm. O ise sadece gülüp ''Hala benim asi kızım demeksin ha?'' dilini damağında şaklatıp muzip gözlerle bana baktı. ''Asi rahibem benim.'' Dedi. Lan hala rahibe diyo! ''merak etme seni yeniden Tanrı ile konuşturcam. Lanetini ortadan kaldıracak.'' Dedi. Tabi ben bunun üstüne durur muyum? Tövbe Haşa Nah dururum! ''Nah konuşurum sizin Tanrınızla! Herkesin dini kendisine! Ben müslümanım öylede kalıcam!'' dedim. O ise sadece gülümsedi. Ve ''hayır değiştireceksin ya isteyerek yada zorla'' Ama istemiyordum. Ben kendi dinimle mutluydum... İstemiyorum Hırıstiyan olmak... Bir elini yanağıma atıp okşadı ve ''Üzülme, sonradan hiç pişman olmayacaksın Aydilgem.'' Dedi. DEDİ. Derin bir nefes aldım. 

''İstemiyorum ben hırıstiyan falan olmak! İstemiyorum! İSTEMİYORUM! DİN DEĞİŞTİRMEK İSTEMİYORUM!'' demem gibi yanağımda bir acı hissettim. Bu Pislik yakışıklı herif bana tokat atmıştı. Ve nasıl vurduysa dudağım patlatmış. Yanağımda bir ıslaklık hissedene kadar ağladığımı fark etmemiştim. Ama ben güçlü biriyim! Sadece bir tokat attı! Neden ağlıyorum? Neden? iyice mallaştım! kabul fazla abartım. Ama Adam bana tokat attı amına koduğum piçi! Kafamı ona geri çevirdiğimde ise çoktan gitmişti. Cehenneme gitsin. Daha ne olabilir ki. Derken içeri bembeyaz kar gibi kanatları olan üzerinde ayak bileğine kadar gelen elbise, Altın gibi sapsarı saçlar ve mavi gözlere sahip bir kadın girdi. Yüzünde ise insanın içini rahatlatan bir gülümseme vardı. Bana yaklaşmaya başladı. Yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı. Ta ki önüme gelene kadar. Benim boyuma eğildi ve yere, dizlerin üstünde oturdu.  Ve elini kaldırıp yüzüme yaklaştırdı. Bende ani tepki ile geri çekildim. O ise daha çok gülümsedi ve ''Merak etme çocuğum. Sana zarar vermicem.'' dedi kadifemsi bir sesle. Sesi çok güven vericiydi. Ama korkmadım değil. Önümde bir melek falan mı vardı acaba? Ama melekler görünmeyen varlıklardı. Halissinasyon görüyor falan olmayayım? Değildir ya. Bence gerçektende melek. En iyisi dokunmasına izin verip öğrenmek. Tedbirli elden bırakmadan kafamı onun nazik ellerine bıraktım. 

O ise yaramı yavaşça okşayıp iyileştirdi. Yanlış duymadınız iyileştirdi! LAN HARBİ MELEK ÇIKTI. Ben ona şok içinde bakarken o ise kadife sesiyle güldü ve beni birden kendine çekip sıkıca sarıldı. bir eli sırtımda diğer eli saçlarımı okşarken saçlarımı öpüp fısıldayarak. 

''Sonunda seni bulabildim Benim güzel kızım.''