3

2.2K 264 61
                                    

Keyifli okumalar....

İnsanlar, insanlara sadece iki seçenek sunuyordu.
Ya kabul edilmek uğruna kendini bastırmanın acısını yaşayacaksın,ya da kendin olup kabul edilmemenin acısını yaşayacaksın.
İlk seçenek bana hiçbir zaman verilmemişti.Dedem, başkalarının yanına uyabilmem için solmama, şekil değiştirmeme, olmadığım biri gibi davranmama hiçbir zaman izin vermemişti.

Neysem oydum.

Birilerinin yanına uyum sağlamak için değişmedim.Değişmeyeceğim.Bu beni onların sevmediği biri yapsa bile.

Bu eve geleli 24 saat geçmemişti bile.
Ama şimdiden buraya sığamadığımı hissediyordum.Akvaryumu takılmış balıklar gibiydim.Yerim denizdi, yerim uçsuz bucaksız okyanuslardı ama ben nalet olası bir akvaryuma alışmayı ve hatta orada yaşamaktan zevk almayı bekliyordum.

Kaplumbağlar gibi evimi sırtımda taşıyabilseydim.Her şey ne kadar kolaylaşırdı, gittiğim her yerde aynı zamanda evimde olabilirdim.

Tanımadığım insanların yanındayken de, tanımadığım bir şehirdeyken de,beni seveceklerinden büyük şüpheler duyduğum sözde ailemin yanındayken de.

"Hoşgeldin Defne abla."dedi Oğuz, kapıyı açıp geriye doğru çekildiği sırada.Kadın gülerek evin içine adımını attığı sırada bende, merdivenlerin kalan son birkaç basamağını indiğimde sonunda beni fark etmişti.

Gözleri,benden ayrılırken sırayla Oğuz,Gökalp ve en sonunda çayını yudumlayan taş devri adamda gezindi.
Karısı olabilir miydi? sonuçta evli olup olmadığını sormamıştım, hatta evli olabileceği gibi bir ihtimal aklımın ucundan geçmemişti bile.

Harbiden,niye geçmemişti?

"Merhaba."dedi ne olduğunu anlamaya çalışır bir tonda.Sandalyeme oturmadan önce biri bizi tanıştırmaya tennezül edecek mi diye beklemiştim ama etmemişti,omuz silktim.

"Merhaba."dediğimde,ikimiz de birbirimize bir süre baktık.Garipti,çok garipti.

"Defne ben."dedi ardından.

"Umay."

"Barboros."dedi kadın imdat çığlıkları atar gibi taş devri adam'a dönerek.
Eğer bu kadın,karısıysa bu demek oluyordu ki taş devri adam ona benden bahsetmemişti.Tam da ona göre bir hareketti zaten.Emrivaki yapmak.

"Oturun anlatacağım."kıçımı yavaşça,az önce kalktığım sandalyeye bıraktım.
Benim ardımdan da Defne dedikleri kadın, Oğuz'un onun için çektiği sandalyeye oturduğunda bakışlarımı Barbaros Kandemir'e çevirdim.

Umarım karısı, tüm bu olanlardan sonra büyük olay çıkarırdı ve ben eve dönmek zorunda kalırdım.

"Sen neden geldin önce onu söyle?
Bu uzun hikâye."karısı değildi...karısına neden eve gelmesinin hesabını sormazdı çünkü.. başımı hafifçe yukarıya kaldırdım. 'lütfen duy artık beni.' diye fısıldadıktan sonra Defne'ye döndüm.

Belki de sevgilisiydi...hala bir şansım vardı.

"Dosyada yeni bir gelişme oldu.
Haftasonu biliyorum ama sana bir an önce haber vermem gerekiyordu."
muhtemelen iş arkadaşıydı... dünya ters dönmediği sürece buradaydım.

"Kahvaltıdan sonra bakarım."dedi taş devri adam.Ardından ayağa kalkarak mutfağa geçtiğinde oflayarak sırtımı geriye yasladım.Neden bir an önce söylemiyordu ki kim olduğumu?

"Sen anlatacak mısın?"

"Lütfen."dedim yalvarır gibi Barbaros Kandemir'e bakarak.Bir an önce şu ortamdan kurtulup çiçeklerimin yanına dönmek istiyordum.Bütün tohumları gömmeye fırsatım olmamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin