Dost mu? Düşman mı?

84 15 24
                                    


"Deli"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Deli"

---------------


Cenan başka bir yerde derin düşüncelere dalmıştı.

Arif ve arkadaşlarınının yanından geldiğinden beri saatlerce oturuyordu. Kıçı uyuşmaya başlamıştı. Tamam, Cenan koltuğunun çerçevesinin çok düz ve minderinin çok ince olduğunu biliyordu ama soruşturmasında diz boyu çalışıyordu. Şimdi ayağa kalkmak ivmesini kırmak anlamına gelir.

Cenan büyük bir dairede yaşıyordu. Her gün birkaç saatini araştırmasını yeniden gözden geçirerek geçirdiği yer evin içerisinde ki gizili küçük bir odadadaydi. Loş bir ışıklı, duvarları duvar kağıtlarından arındırılmıştı ve zemini  fayans üzerinde bir halıdan oluşuyordu.  

Odanın ortasında; Araştırma yığınlarıyla ağzına kadar dolu masası, hepsi çeşitli renkli kalemlerle etiketlediği küçük kutularda dosyalanmıştı.

Masanın üstünde Cenan'ın panosu vardı. Merkezine İBM, CEO'sunun gülümsediği bir fotoğraf iliştiriliydi. Etrafında, hepsi kırmızı raptiyelerle tutturulmuş ve siyah iplerle bağlanmış başka dosyalar vardı.

Cenan fotoğrafa baktı, ardından kupasına baktı. Adı kupanın üzerine süslü kırmızı bir yazı tipiyle basılmıştı. İsminin yanında pembe çiçekler açmış ve harflerin etrafında sarmaşıklar kıvrılmıştı.

Tamamen onu kızdırmak amacıyla yapılmış, sevimsiz bir hediyeydi bu.

Artık Cenan'ın en değerli varlığıydı.

Masasının üzerine çok sayıda dosya dağılmıştı. Cenan onları taradı. Pek düzgün bir el yazısı yoktu ama notlarının durumuna bakarak yorgunluğunun onu ne zaman tüketmeye başladığını tam olarak anlayabilirdi. Yazıları tuhaflaştı ve çarpıklaşmıştı.

Cenan içini çekti ve koltuğuna yaslandı. Bardağını bardak altlığının üzerine koydu ve dosyaları karıştırdı. Dağınık notlarını bir kenara iterek karanlık ağdan yazdırdığı gerçek dosyalara baktı.

O zamanlar doğru alandaydı, öyle ki Cenan bunları tek bir klasörde derlemek için zaman harcamışyı. Kapağında, bir ataçla sıkıca tutulan İBM logosunun polaroidi vardı.

Cenan buna hırladı ve dişlerini gösterdi. Yanında CEO'ya ayrılmış başka bir klasör vardı. Sonra BKM'ye ait başka bir klasör. Ve başka bir iple bağlanmış Arif Güloğlu'nun bir resmi. 

Günlerdir bu klasörlerin arasında gidip geliyordu. Cenan en son ne zaman Yılmaz Erdoğan'la yüz yüze görüştüğünü hatırlamıyordu. 

Bir bağlantı olması gerekiyordu. Cenan bunu biliyordu ama günlerdir arıyordu, kendi sağlığından ve tiyatroda ki zamanından fedakarlık ediyordu ama hiçbir  sonuca varamıyordu .

Ankara Örümceği / ArCenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin