Mavi Tonları

Mavi. 3

Derin yaralarla kabuk bağlamış bir kalpti benim ki.

Bu bizim kaderimizdi..

Vote ve yorum 70/70  hayalet okuyucularım lütfen bir belirtin kendinizi hortlayın.

Aziz artık müdavimi müşterim olmuştu ama şart koymuştu asla hiç bir erkeğin koynuna girmeyecektim. Bana göre hava hoştu..

Evliydi ve haftanın 3 gecesi benimleydi, başımı döndürüyordu s*kmesi feci derece de zevk veriyordu kızıla dönüyordum onun altında beni azdırıyordu.

Beni etkileyen nadir kişilerden biriydi. O nadir kişilerin arasında o da vardı Ömer.. Bir zamanlar Feridenin Ömeri olan, o kızın ilk erkeği ve tek aşkı olan.

Değerim gün geçtikçe artıyordu Azizi tanıyalı 1.5 yıl olmuştu ama Aziz hayatımı şimdi kolaylaştırmaya başlamıştı bir or*spu için bulunmaz hint kumaşıydı bu lüks.

Ondan bir rica da bulunmuştum işin garip yanı sual etmeden kabul etmişti,  sonunda birilerinin canını yakmaya başlamıştım ve ilk hedefim o kapı daki böceklerdi ve onları erkeğime ezdirerek yok ettirmiştim.

Bir haftanın acısını fazlasıyla almıştım onlardan diri diri köpeklere parçalatmıştım, beni parçaladıkları gibi. Aziz beni anlıyordu bazen beni deşerek soruyordu nasıl bu eve düştüğümü?

Kader sillesi diyip geçiştiriyordum bana bırak desede buradaki kızları bırakamazdım ben gidersem yeniden inşa ettiğim ev eskisinden beter olurdu ve bunu saygıyla karşıladı.

O adamlar..

Başımın ucunda her gözümü açtığım da onlarla karşılaştım güç kazanana kadar, evde uysal olup çalışmayı kabul etsemde gizli gizli durmadan beni çekmişleri her köşede evin saklı bölmelerinde bazende tuvalette.

Artık benim himayemde olan bu evdeki kızlar zorla çalışmayacaktı istedikleri adamın koynuna girmekte özgürlerdi, kolay olmadı 6 ayda bunu asla başaramazdım ama patron ana sus pus olmuştu ve karışmıyordu işlerime.

Ama ben biliyordum onun derdini gitmek istiyordu günah çıkarıp hiç bir şey olmamış gibi sırra kadem basmak istiyordu.

" Mavi abla Haldun beyin oğlu kapıdaymış"

" Ekrem... Ben size ne dedim, söyle göndersinler Mavi meşgül de"

" Zorluk çıkarıyor"

" Gonca çalışıcak mı bu gece?"

" Gazinoya gittiler onlar"

" Kim var kızlardan"

" Leyla, Canan, Kader ve Fadime var"

" Fadimeyi söyleme geri kalanlarını öner bela çıkarmayacaksa gelsin"

" Durmaz o pezevenk"

" Aziz İnanoğlu burda dersin, uydur bir kaç yalan, ne diye kapı da duruyorsunuz işe yaramayacaksanız"

" Olur abla"

" Kimse gelmesin odaya uyumak istiyorum"

.
.
.
.
.
.
.
.

Yatağımda uzanarak iyice rahatlığın keyfini sürmeye başladım. Son zamanlar da Ömer zihnimi meşgül ediyordu. Ona ne olmuştu merak ediyor ve yüreğimde bir yerlerin volkan gibi yandığını hissediyordum.

En son mapusa girmişti..

Kendimi koruyamamış ikimize yazık etmiştim. O gece babamın gözünde yerim yerle bir olmuştu beni Fıratla evlendirecekti ama yengem istememişti.