Ne kadar süre olduğuna emin değildi ama bir saatten daha fazla bir süre geçtiğini rahat söyleyebilirdi. Saatlerdir yatağında, elinde telefonuyla çiçek kusmasına neyin neden olabileceğine dair bir cevap arıyordu Tord. İnternet de gördüğü her şeyin doğruluğunu sorgulamadan inananlardan olmamıştı hiçbir zaman, ama bunu birine falan sormaya da utanıyordu.
Birkaç kez daha aşağıya kaydırdığında gözüne bir site adı takıldı; Hanahaki. Japoncaya izlediği anime serilerinden ve okuduğu mangalardan beri merak ve ilgi duyardı Tord. Siteye girdi, kötü çeken internetten dolayı sitenin açılması bir-iki dakikayı bulmuştu. Huysuzca beklemek zorunda kaldı.
Nihayetinde site ilk önce bulanık ve anlaşılmayan yazılarları gösterek açıldı. Çok uzun sürmeden de yazılar ve görüntüler netleşti. Üstünkörü bir şekilde yazılanlara göz attı. Dikkatini çeken bir metinde durdu ve okumaya başladı.
'Hanahaki hastalığı: hastalığa yakalanan kişiler tek taraflı aşık olmakla birlikte öksürdüğünde ciğerlerinden kan ve çiçek yaprakları gelir. Bunun nedeniyse aşık olmasıyla ciğerlerinde açmaya başlayan çiçeklerdir.
Hastalığın iki türlü tedavi yöntemi vardır; birincisi aşık olunan kişinin aşık olan kişinin duygularına karşılık vermesidir yahut diğer yöntemle ameliyat sayesinde ciğerlerde açan çiçeğin alınmasıdır, fakat bu yöntem ile çiçeğin yanında aşık olunan kişiye karşı hisler ve anılarda gider. Kimi zamanlarda çiçekler aşık olunan kişinin en sevdiği renkte de olabiliyormuş'
Tord'un gözlerinin önüne kustuğu mavi çiçek yaprağının lavabodaki görüntüsü geldi. Mavi... mavi, hemde onun sevdiği tonlardan bir mavi. Gözüne ışık tutulmuş bir tavşan misali kalakaldı. Aklında ki tüm sonuçlar tek bir kişiye çıktı: Thomas Rosewell... -diğer kitapta rockwell di burda da rosewell🤯😜- homurdandı ve telefonu yatağın bit köşesine attı.
"Siktir be ordan!"
Diye küfür etti. Bu kadar sinirlenmekte kendine göre haklı sayılırdı. Zaten Tom'u sevmesinin de ihtimali yoktu. Tabii lise zamanlarında onunla arasında geçen ufak tefek ilişkileri saymazsa. Ama uzun zaman geçmemiş miydi bunların üstünden?
On dokuzunda liseden mezun olmuş ve Tom ile arasında dönenleri de bizzat kendi sonlandırmak istemişti. Şimdi ise yirmi beşindeydi, yaklaşık altı yıl geçmiş, ingilize karşı hissettiği duyguların her bir sayfası birer kül olmuştu. Yanan bir şeyin külleri geri dönebilir miydi? Yanında tutabilirdin belki, ama bir zamanlar sayfa olan külleri eski haline çeviremezdin.
Orda dönüp bakacağı tek şey anıları olucaktı. Uzun zaman önce tozlu raflara kaldırdığı unutulmaya yüz tutmuş anıları. Tord bir iç çekti ve yatağa sırt üstü uzandı. Battaniyeyi üstüne çekti ve rahat bir pozisyon bulana kadar kıpırdandı. En sonunda cenin pozisyonunda -sırtın eğik, dizlerin bükülerek gövdeye çekildiği pozisyondur. Gidin bakın amk- gözlerini kapattı ve uykunun huzur verici kollarını birkez daha onu sarmasını bekledi.
Maalesef uykusunun bok edileceğinden haberi yoktu.
▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄
Evet bölüm attim😜😜 19 mayısta şiir okicam ağlayın amk ne kadar da öz güvenliyim😏😏😏 (aslında istemiyorum hoca seçti bende kıramadım falan) umarım bölümü beğenmişsinizdir neyse yazarınız eldiwen sizi seviyo💚💜💙❤
Off çok yakisikliyim🤑🤑👅👅💦💦💏💏🤯🤯