Omzunun dürtüklenmesiyle bir kaç dakika önce kapattığı gözlerini isteksizce tekrar açtı Tord. Kafasını kaldırıp baktığında umduğu gibi Matt'i gördü. Böyle uyandırılmaktan pek memnun değildi ama en azından Tom uyandırmıyordu ya ona razıydı.
Ne de olsa kimse uyandığında bir yastıkla boğulurken bulmak istemezdi kendini. Tom'un Tord'u uyandırmakta gerçekten garip seçenekleri vardı.
"Hadi kahvaltı hazır. Gelmezsen Edd senin pastırmalarını yermiş."
Tord yüzünü buruşturdu ve huysuzca kalktı yataktan. Matt'de peşinden geliyordu. Mutfağa girdiğinde Edd ve Tom'un çoktan masaya oturmuş olduğunu gördü. Takmayıp çeşmeye yaklaştı. Dolaptan aldığı bardağa su doldurup içti ve masada her zamanki yerine oturdu.
Matt gelince de kahvaltıya başladılar. 5-10 dakika geçmişti ama Edd ve Tom hiç susmuyordu. Bıdı bıdı ne konuşuyordu ki bunlar? Tord Kendi düşüncelerinde kaybolmuşken pek konuşulanlara odaklanmamıştı.
Yemeğini bitirince masadan kalkıp elini yıkamak için lavaboya gitti. Elini yıkarken gözleri tezgahtaki ufak kan lekesine takıldı. Bir an içini endişe kapladı. Birisi gördüyse ne yapacaktı? Ne diyecekti? Endişesi yersizdi ama şimdiden paniklemeye başlamıştı. Ufak bir lekeydi alt tarafı. İşaret parmağıyla kurumuş kanı sildikten sonra elini tekra yıkadı ve banyodan çıktı.
Koridorun başındaki saate baktı, 12'ye geliyordu. Tuvaletteyken kanla kirlenmiş olan tişörtünü kirli sepetine attığından beri yarı çıplaktı. Odasına gitti ve dolabı açtı. Gözüne kestirdiği Kiss grubunun tişörtünü alıp kafasından geçirdi. -bu arada Kiss dinleyin özellikle Shock me ve Strutter şarkılarını-
Şu anlık aklında ne yapacağı hakkında en ufak fikir yoktu. Sıkılıyordu. Çiçek kusma konusunda ise kesinlikle bir doktora görünmesi gerektiğinin farkındaydı, internette gördüğü her şeye inanacak değildi ya.
Masasının üstündeki raftan bir manga kaptı ve yatağına yerleşti. Konusundanmıdır bilinmez ama manga pek Tord'un ilgisini çekmemişti. -belki onlarca kez okuduğu için de olabilirdi-Elindekilerin çoğunu tekrar tekrar okumuştu ve mangalardan iyice soğumadan önce kendisine yenilerini almalıydı. Para bulabilirse tabi. Aradan birkaç saat geçmişti, akşam yemeği yenmiş ve herkes film izlemeye karar vermişti. Her zamankinden; çılgın zombi korsanlarının cehennemden kaçışını izleyeceklerdi.
Film boyunca Tord'un dikkatini çeken film değildi de daha çok Edd ve Tom'un neden bu kadar yakın durduklarıydı. Ne zamandan beri böylelerdi bunlar? Sevgili falanmıydılar? Nedensizce onların böyle sarmaş dolaş olması batıyordu Tord'a. Bir de film esnasında ikide bir fısıldaşmaları, En çok buna sinir oluyordu.
Matt'e döndüğünde ise onun tekli koltukta otururken filme odaklanmış bir vaziyette olduğunu gördü. Bu ikisi yanında sevişse fark etmezdi bile. Sessizce homurdandı Tord.
"Ne bu samimiyet? Sevgili misiniz siz?"
İkiside merakla Tord'a döndü. Tom her zamanki gibi ona düşmanıymış gibi bakıyordu. Gerçi zaten öyleydi.
"Evet?"
Tereddütlü bir şekilde Tord'un sorusunu cevapladı Edd. Tord ve Matt'inde gözleri şaşkınlıkla büyümüştü.
"Harbi mi?! Ne zamandan beri? Niye hiç söylemediniz?"
Matt Edd ve Tom'u soru yağmuruna tutarken Tord pek oralı değildi. Şok geçirmişti sanki. Zaten sevgili olduklarını düşünüyordu, neden bu kadar şaşırdığını kendisi de anlamamıştı. Aslında normal sayılırdı az çok bu şaşkınlığı. Kim olsa böyle bi tepki verirdi.
Belki gebereceğinin kesinleştiği içindi.
▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄▀▄
İngiltereden selamlar💋 (vpn) umarım tiktoka da engel gelir en yakın sürede ya. Artık buraya yazacak bi bok bulamıyom. Neyse umarım bölümü beğenmişsinizdir yazarınız elf sizi sewiyo
💚💜💙❤