3. Bölümden merhaba!
(Sanji'nin bakış açısı)
Karanlık bir odada ellerim bağlı bir şekilde otururken gözlerimi açtım. Neredeyim? Yukarıda tek bir ışık kaynağı vardı. Bileklerimdeki iplerden kurtulmaya çalışıyordum. Bir el ayak bileğimi tutmuştu, ardından önümden çok hızlı bir gölge geçti, arkamdan, sağımdan, solumdan ve kafamın üzerinden geçerken garip uğultular çıkıyordu "hain~" "arkadaş mı~?" "Bizi terk ettin~" "Seni asla affetmeyeceğiz!~" gölgeler tek tek aydınlanırken ilk Usopp seslendi "Senin yüzünden aç kaldık" Franky gölgeden arındığında "bizi terk etmen hiç suuupeeer değil" Robin "bize değer vermiyorsun!" Nami, "hayal kırıklığı!" Chopper ağlayarak aynı zamanda kızgın bir şekilde "Sakın geri dönme!" Diye bağırdı. Brook hiçbir şey söylemiyordu sadece gitarı ile kulağı delen notalar çıkarıyordu. Ardından Luffy belirdi bana kızgınlıkla bakıyordu. "Gerçek arkadaşlar birbirine ihanet etmez! Sen arkadaşımız değilsin.." Arkadaşlarım bana büyük bir nefret ile bakıyordu artık duymak istemiyorum! Anlımı yere koydum sesler dahada yaklaştıkça dahada geriliyor ve daha çok korkuyordum.
"HAYIR, YETER! LÜTFEN SUSUN, LÜTFEN! LÜTFEN! GERÇEKTEN ÖZÜR DİLERİM!
(2. Kişi bakış açısı)
Sanji avazı çıkana kadar bağırıyordu, o sırada gölgeler Sanji'ye dahada yaklaştı, sesler artıyordu. Sanji kafasını yere vurmaya başlamıştı
"YETER! YETER! YETER! o kadar sert vurmuştu ki kafasından akan kan damarları yere bulaşıyor ve her yere sıçrıyordu. Karanlıkta bir kişi daha belirdi. Sanji'nin bileğinden tuttu ve yerinden kaldırarak koşmaya başladı, Sanji'yi de arkadan sürüklüyordu. Sonunda beyaz bir kapı göründü, karanlıktaki kişi beyaz kapının önüne geçince tanındı. Zoro'ydu. Zoro kapıyı açtı Sanji'yi de beraberinde çekerek içeri girdi. Ardından kapıyı kapattı. Bu oda hiç bir ışık kaynağı olmamasına rağmen beyaz ışıkla parlıyordu. Zoro, Sanji'nin gözlerine bakamıyor, kafası aşağa bakık bir şekilde bekliyordu. Sanji soluk soluğa Zoro'yu süzüyor, onu az önceki cehennemden kurtardığı için ona çok minnettar hissediyordu.
"Teşekkür ederim ma-"
*Tokat sesi*
Sanji Tokat'ın etkisi ile sersemlemişti Zoro'ya döndüğünde Sanji'nin göz yaşları yanağından süzülmeye başlamıştı.
"Zoro..?"
"Adımı kullanma pis hain"
"Hain mi?.."
Sanji'nin göz yaşları artıyordu. Sadece Zoro'ya bakmak istiyordu.
"Neden hainim?"
"Bizi terk ettin! Tam 3 yıldır geri gelmeni bekliyoruz. Sen olmadığın için Luffy hayalini gerçekleştiremedi!"
"Ben.."
"Bak! Söyleyecek bir şeyin bile yok.
Zoro bir adım geri gitti
"Senden nefret ediyorum."
Zoro parçacıklara dönüşerek havaya karışıyordu, Sanji bu sözün etkisi ile çığlık çığlığa ağlıyordu. O kadar çok bağırıyordu ki arada kan öksürüyordu. Sanji'nin sesi kısılmıştı ve artık bağıramıyordu. Odada bir kapı belirdi, kapı yavaşça açıldı. Sanji bunu umursamadı, bir gölge içeri girdi ve Sanji'ye doğru ilerledi, ardından Sanji'yi boğazından tutup havaya kaldırdı ve duvara yasladı.
"Onu bırakmamalıydın. O, sana bağlı Sanji! Onu madem seviyordun, peki neden onu bıraktın? Sanji! 3 yıl neden oradan kurtulmak için çabalamadın? Cevap ver!"
Sanji konuşmak için ağzını açsada konuşamıyordu. Gölge ortadan kayboldu, Sanji duvara dayalı şekilde yere düşmüştü. Beyaz oda yavaşça kararmaya başlamıştı, anılarında arkadaşlarının Sunny'de mutlu şekilde verdikleri pozu canlandırdı cam her seferinde biraz daha kırılıyor du. Oda tamamen karanlığa gömüldüğünü etrafa cam parçaları yayılmıştı, Sanji uyanmış ve bu korkunç kabus sona ermişti.Bu bölüm 450 kelimelik. Yeni bölümü Haziran ayında yayımlayacaktım ancak kısa olduğu için deymez diye düşündüm. Sahneler yakın! Eğer okuyorsan lütfen yorum yap(╥﹏╥)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşilin Sarısı
Romance*Merhaba! Eğer bunu okumaya karar verdiysen sana keyifler diliyorum.Ω^Ω