8. BÖLÜM

1.2K 73 18
                                    

Duvardan atlayıp bahçeden çıktım. Ateş ağa arkamdan geliyordu. Avluda mirbey ile ezmira hanım oturmuş sohbet ediyorlardı. O kadar çığlık atmama rağmen duymamışardı. Yaşlılıktan olsa gerek kulakları duymuyordu herhalde.

Mirbey "Ateş oğlum düğün erkene alınmış. Yarın olacakmış. Yarın sabah erkenden yola çıkacağız. Hazırlıklarınızı yapın. Herkes gelecek itiraz istemiyorum. Bu konu tartışmaya kapalı."

Bu kono tortuşmoya kopolı sabır ver Allah'ım bolca sabır.

Ateş ağa bana bak gördün mü? der gibi bakıyordu. Büyük ihtimalle ezmira hanım oğlunu arayıp benim bugün kendisi ile konuştuğum konuyu anlatmıştı. Nitekim Ateş Ağa da bugün onun için gelmiş olmalıydı.

Ateş Ağa " Tamam baba."

Odama çıkıp kısa bir duş aldım. Saate bakınca akşam yemeği saatinin yaklaştığını gördüm. Aşağıya indim. Mirbey ve Ezmira hanım masaya oturmuş evin toplanamsını bekliyordu. Onlara kafam ile baş selamı verip mutfağa geçtim. Mutfaktaki işlere yardım edip bende yerime geçtim herkes toplanınca yemek faslı başlamıştı. Karşımda Ahsen oturuyordu. Onunla okuldan geldiğinde tanışmıştık. Tatlı ve iyi niyetli bir kızdı. Aslan kadar onu da sevmiştim. Bu evde sadece anlaşamadığım ateş ağa idi. Biz yemek yerken konağın kapısı çalındı. Koruma kapıyı açıp içeri girdi. Ateş ağaya bakarak.

"Ağam Bahar Hanımağamın misafiri vardır."

BAHARDAN...

Kapıya doğru baktım ama kimseyi göremedim. Kim bu saatte gelirdi ki?
Ateş ağanın gözleri bir süre yüzümde oyalandı daha sonra korumaya bakıp kafasını sağa sola sallayarak "kimmiş?" Dedi.
Koruma "Ağam Poyraz Ağa gelmiş. " Gözlerimi fal taşı gibi açıldı. Midemde kelebekler uçuştu. Poyrazım gelmiş. Hoş gelmiş. Kalbim göğüs kafesimi kıracak kadar hızlı atıyordu. Ateş ağanın seyiren gözleri pekte umrumda değildi. Bananeydi. Boğazımı kuru bir öksürükle temizleyip "Mirbey amca ben bakabilir miyim? Ailemden bir haber getirmiştir?" Mirbey kafasını aşağı yukarı sallayıp "Gidesin kızım. Hatta yemeğe davet edesin Poyraz Ağayı birlikte yiyelim." Yok canım kalsın,durduk yere olay çıkmasın,kan dökülmesin değil mi? Sakin sakin ben gidip konuşup geleyim. "Yok o yemiştir gelmez." Mirbey kafasını sallayıp yemeğine geri döndü. Bende sandalyeden kalkıp Ateş ağaya bakmadan onun yanından geçecektim. Öyle umuyordum ama hödük Ağa durur mu? Koluma yapıştı sülük gibi. Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdım sabır dilercesine gözlerimi kapattım. Benim günahısım neydi Allah'ım ben bu hödük ile konuşmak zorunda mıyım?

Zorundasın maalesef senin yüzünden bu durumdayız. Madem sinir oluyordun ne diye gidip evlendin.

Sen kimin tarafindasın ya? sürekli bir zorbalamalar falan. Neyse şimdi gidip Poyraz ile konuşmak onun ile gözlerimi kenetlenmek istiyordum. Tabi şu ateş belasından kurtulursam.

"Çek şu elini gidip geleceğim." Ateş ağa sandalyesini geri çekip ayağa kalktı. Şimdi aramızda uzun bir mesafe vardı. Kafasını eğip yüzüme doğru nefesini sert bir şekilde verdi. " Oldu Bahar istersen birde sana valiz hazırlayayım onla git. Ne dersin olur mu?" Vallahi çok iyi olur, mükemmel olur. Kral yap bir kıyak bırak beni.

"Olur Zeliha teyzeye söyle ilgilensin o zaman. Hatta dur ben söyleyeyim sen yorulma." Bu fırsat kaçmaz bahar. Tam Zeliha teyzeye seslenecekken ateş ağa eli ile ağzımı kapattı. Elini ısırdım. Elini sallayarak indirdi. Oldu paşam birde ağzımı kapat böyle olur sonun ayağını denk al.

Şu an gurulu bir anneyim. Bahar kızım sana cesaret hapı mı verdiler? Sen ne güzel şeyler yapıyorsun öyle. Allah devamını getirsin inşallah.

BAHAR (BERDEL&MAFYA) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin