Tüm pencereleri kapıları kapadım herhangi bir saldırı olur diye yastığın altına bıçak ve silah koydum Serdar ve Yusuf annelerini sayıklayarak uyudular duvara sırtımı dayadım ve karşımda duran boş duvara baktım derin bir iç çektim bir günde nasıl bu kadar şey olabilir acaba merkeze haber gitmiş midir gitseydi çoktan birileri gelirdi annem ve babam şimdi merak etmişlerdir zavallı kadıncağız her akşam arar hal hatır sorar ulaşamayınca korkar telefonu almasalardı iyiydi boş duvara bakarken gözüm kitaplıktaki deftere çarptı hemen onu aldım en yakın yerden bir kalem aldım ve bir sonuç çıkarmaya çalıştım olayları sırasıyla çizdim evet düşman orada köye tek tek evlere zarar verdi evlerdeki yiyecekleri eşyaları aldı insanları kamyonete koyup götürdü aynı zamanda hayvanların çoğunu öldürdüler geri kalan büyükbaş hayvanları götürdüler amaçları ne acaba bunları düşünürken uyuyakaldım sabah bomba sesleri ile uyandım pencere hafif başımı çıkartıp baktım yeşil elbise ve yüzleri siyah maske ile kaplı silahlı adamlar her evi arıyorlar zorluk çıkaran insanları iki kurşun sıkıp öldürüyorlar gözlerime inanamadım. Bir Genç kadını öldürdüler hem de hamile kalbim hızlı hızlı atmaya başladı hemen ardından iki kişinin zorla kapıya vurduklarını gördüm ses şiddetli olmaya başladı. Yusuf ve serdar'ı uyandırdım doğruca çatı katındaki odaya gittik burayı bulmaları imkansızdı çünkü ben de bu yıl öğrenmiştim kullanılmadığı için bayağı kötü yerdi sıkıca kapıyı kapattı ışık olan bir kenara geçtik sakince bekledik aşağıda sesler gelmeye başladı silah sesleri ile hepimiz irkildik şu an galiba dolapları açıyorlar içini boşalttılar sesler şu an daha net geliyor adam çakmak alıp sigara yaktı sigarasının yudumlarken konuşmaya başladı;
-bu imkansız halkın geri kalanı nerede?
çakmak sesi tekrar geldi bu sefer yanındaki adam konuştu;
-bulmamız lazım komutan öyle emretti
sigara içmeye devam eden adam "Evet öyle emretti bulmamız gerekir sanırım burası boş.Halkın geri kalanı bir yerde saklanıyor neyse sen ihtiyacın olan eşyaları al ben çıkıyorum köyün sonuna bakmadık oraya bir bakmak gerek" diye söyleyerek evden çıktı.
birkaç dakika sonra diğer adam da evden çıktı araba sesin gelmesiyle oradan ayrıldılar küçük adımlarla aşağı indim etrafta kimse göremeyince Serdar ve Yusuf'u da çağırdım evi dağıtmışlar dolaplar yine boştu ve boş olan dolapta yiyecek vardı ne yani köye yiyecek içi mi saldırı yapmışlar öyleyse köylüleri neden götürsünler ki. Dur bir dakika adamlar köyün sonuna gidiyorlar muhtarın yanında onlardan önce oraya varmam gerekir evden biraz yiyecek su kıyafet ve acil yardım kutusu alıp arabaya bindim Yusuf ve serdar'a arka koltuğa oturttum oraya varmak için daha kısa yol vardı oradan ilerledim adamlar birkaç evde duruyordu içindeki insanları alıp yollarına devam ediyorlar.Ne kadar hızlı da gitsem yetişemedim.Onlar çoktan eve varmıştılar. arabayı onların göremeyeceği tarafa çektim. eve gelen iki adam oradaydı. muhtarın evine gittiler sertçe kapıya vurmaya başladılar. açan olmadı silahla anahtar kısmına sıktılar kapı açıldı onları götürmemeliydi tek kalan kişiler onlardı benim muhtara ihtiyacım vardı buraları tam bilmiyordum onlar iyi bilirdi biraz sonra muhtar önde ve hemen arkasında köylüler evden çıktı siyah maskeli bir adam elindeki silahla köylerin sırtına dayarak onları kamyonete koydular hemen ardından evden diğer adam çıktı . adamlardan biri arabaya bindi diğeri ise sigarasını yakıp çevresine baktı o an ayağım taşı takıldı ve Çığlık attım sigara yakan adam Bizim olduğumuz tarafa baktı.Galiba bizi fark etti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUVAR
Randomhayat bazen bisiklet gibidir dengede durmak için hareket etmen gerekir 💜💛💚💙🧡🖤♥️💙 merhaba sevgili okurlarım bu ilk bölüm insallah beğenirsiniz 💟 Derya küçük bir köyde yaşayan bir öğretmen.Başlamgıcta her ne kadar sevemzse de bu...