YAZARIN ANLATIMIYLA~
-2005-
"Minho dur artık çok yoruldum."
"Tamam, ama oyunda bitti."
"Tamam."
Minho durdu ve Han onun yanına geldi. Yakınlarındaki bi banka oturdular.
"Sen ilerde ne olucaksın?"
"Hmm... Şarkıcı olmak istiyorum. Sen?"
"Ben... Çok ünlü biri olmak istiyorum..."-GÜNÜMÜZ-
HAN'IN ANLATIMIYLA~
"Hala beni yakalayamıyorsun Hannie."
Minho'ya gözlerimi kısarak baktım... Herşeyi bozucak!
Minho'nun izini kaybettirebilmesi için biraz daha yavaşladım, oda bunu anlamış olucak ki sap taraftaki sokağa girdi. Sokapınbaşına geldiğimde Minho' nun sol tarafa gittiğini gördüm. İnandırıcı olması için sokaşın önünde durup telaşla bir sağa birde sor tarafa baktım. Ekip arkadaşalrım bana yetişti.
"Nereye gitti?"
"Kaybettim."
"Bu kaçıncı!"
"Hakkı Han. Diğerlerine ne hesap vericeksin?"
Evet... Diğerlerine ne diycem?
"Hadi sen artık git. Bir daha böyle birşey yaşamayalım. "
"Tamam, teşekkürler."
Yakındaki bi otobüs durağına gittim. Neyseki otobüs çabucak geldi, biraz doluydu iki, üç kişi ayaktaydı, bende bir yere geçtim. Telefonumu çıkartıp Minho'ya mesaj attım.
-Konuşmamız gerekiyo.
Ardından hemen telefonu cebime geri koyup dılarıya bakmaya başadım. Kısa süre sonra ard arda 2 tane mesaj geldi.
-Tamam.
-Sana geliyorum.
Bende hemen cevap yazdım.
-Ben daha eve varmadım.
Ardından bir tane daha mesaj geldi.
-Sıkıntı değil, kapıda bekliyorum.
Kapıda mı, ışınlanmayı falan mı çözdü acaba?
Eve vardığımda Minho'nun kapının önünde oturduğunu gördüm.
"Işınlanmayı mı keşfettin?"
"Yok çatıdan gittim."
Kapıyı açtım ve içeri girdik.
"Aç falansan yemek yok söyleyebilirim."
"Yok, hemen konuşalım gidicem."
"Tamam o zaman direk konuya giriyorum. Seni kaç kere yakalayamadığımı, izini kaybettiğimi söyledim. Ama artık bu bahane işe yaramamaya başladı. Daha riskli ve geçerli olabilecek bir bahaneye ihtiyacımız var."
"Aklında ne var?"
"Bir sonraki kovalamacada sen beni yaraliycaksı-"
"Olmaz."
"Ama aklıma geşen en iyi bahane bu."
"Sana zarar veremem... Hem... Hem sen sonra taporşu olucaksın o süred ene yapıcaz?"
"O zaman sadece koluma ince, küçük bir sıyrık yaparsın?"
"Unut bu planı."
"Ama Minh-"
"Öyle birşey yapmiycam Han!"
Hızlıca kalktı ve çıktı. Tek yaptığım arkasından bakmaktı. Saat dokuza geliyordu, hava kararmıştı. Atıştırıcak birşeyler yaptım ve televziyonun karşısına geçip yedim. Başka bir plan düşündüm ama aklıma hiçbir şey gelmedi. Biraz dha televizyon izleyip yattım.-2 GÜN SON-
İki gün çok sakin geçmişti. Üçüncü gün bi ihbar geldi. Ben ve Seojun verilen adresi gittik. İhbar eden kişi biri tarafından takip edildiğini söylemişti ve kendisinin kırmızı bir ceketi olduğunu söylemişti. İyiki söylemiş çünkü çok kalabalık bir yer.
Kırmızı ceketi olan kişiyi gördüğümüzde yanına doğru yürüdük, oda bize doşru yürüdü. Haklıydı. Arkasındaki siyahlara bürünmüş kişi o bize doğru geldiğinde başka bir yere gitmişti, ben de onun peşinden gitmittim.
Ara sokaklarda hızlı bir şekilde yürüyordu. Bu sefer işler tersine döndü, tep edilen oydu. Siyahlı kişi biraz daha hızlandığında bende hızlandım.
En sonunda köşeye sıkıştı. Sokak dardı bu yüzden kaçamazdı, oda bunu fark etmiş gibi teslim oldu. Günlerim sadece Minho olduğunda farklı geçiyodu. Geneli hep benzerdi. Köşeye sıkıştı teslim oldu, köşeye sıkıştı sayıları fazla destek istiyorum falan... İkisini de karakoöa göyürdük ve ifadeleri alındı. Tabi ifadeleri alan ben değildim.
Bu gece karakolda olucağım içim öncesinde izin alıp kendime yiycek birşeyler aldım, bilerek biraz fazla aldım çünkü karakol da çok kişiyiz. Seojun'da nöbetini biriyle değiştirip benimle kaldı.
Karakoldakiler çıkmaya başladığında Seojun'la yemeklerimizi yedik ve o kalan birkaç işi halletmek için gitti. Bende hapiste olanlara su ve yemeklerini götürdüm.
Gecenin ilerleyen saatlerinde gelen bi ihbarla yola çıktım. Dediklerine göre Kızıl Kim'i görmüşler, yani Minho'yu. Bu çocuk niye rahat durmuyo ki... Birşey çaldışını falan sçyleemdiler ama söylemelerim gerekte yok zaten. Kaç kare banda soydu, pahalı eşyaları falan çaldı. İki aydır aranıyo.
Ve kovalamaca yine başladı. O önde ben arkasında yine koşuyorduk.
"Adamlarkmdan birini yakalamışsın."
"Senin çeteni tanımıyorum Minho, biliyosun."
"O zaman tanıştıriyim?"
"Bu sadece sana özel. Unutma."
"Tek misin?"
"Evet."
Biraz yavaşladı ve aramızdaki mesafeyi azalttı.
"Plan ne?"
"Ben sola gidicem sende yavaşlayıp peşimden geliceksin. Sen gelene kadar ben bi blruyatırmanıcam ordanda çatıya çıkıcam ama arkamdan boruyu kırıcam çok dayanmaz bu yüzden tırmanma."
"Tamam."
Dediği gibi hızlanarak soka gitti bende yavaşlayarak peşinden gittim. Onun gitti yere vardığımda çatıya çıkmıştı ve dediği gibi boruyu kırmıştı. İnandırıcı olması için biraz tırmandım ve sonra bpru tamamen yeirnden çıktı. Bende sırt üsti yere düştüm.
"Tırmanma demiştim!"
"Sen git."
Koşarak uzaklaştı. Telsizimi elime aldım, sonra uyuyan polisleri rahatsız etmemek için telefonumu çıkarıp Seojun'u aradım.
"Efendim?"
"Sana konum atıcam gelebilir misin?"
"Tamam, noldu?"
"Gel işte."
Telefonu kapattım, galba sivri bi taşın üstü e düşmüştüm... Biraz daha doğrulup elimle sırtımı yokladım. Tişörtüm yırtılmıştı ve yırtıldışı kısım acıyodu. Elime baktığımda kanadışını gördüm. Düştüğüm yerde gerçekten sivri bir taş vardı.
"Yine kimi kovalıyodun!"
"Kızıl Kim."
"Sana Kızıl Kim'i kovalama yasapı koymak lazım. Gel."
Karakoka gittik ve sırtıma pansuman yaptı.
"Anlat bu sefer ne oldu?"
"Ben onu kovalıyodum, blruya tırmanarak çatıya çıktı bende arkasından tırmanıyodum sonra blru kırıkmış yerindne çıktı bende düştüm."
"Kırık okduğunu fark etmedin mi?"
"Ettim... Ama dayanır diye düşündüm."
"Ne yapıcaz biz seninle..."MINHO'NUN ANALTIMIYLA~
"Tırmanma demiştim!"
"Sen git."
Koşarak ordan uzaklaştın. Hannie'nin beni korımak için kendine zarar vermesinden nefret ediyorum! Buna devam ederse gidip kendim teslim olucam... Onu nasıl vazgeçiricem bilmiyorum. Ona mesaj yazdım.
-Hannie?
-İyi misin?
-Ben gidince noldu?
-İyisin diymi?
Yaklaşık yirmi dakika sonra cevap geldi.
-İyiyim, birşey yok.
Rahatlayarak çatılarda ilerlemeye cevam ettim ve gördüğüm ilk yerde yere indim. Maskemi taktım ve eve gitmek için otobüse bindim. Eve vardığımda hızlıca duş aldım ve yattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Koruma
FanfictionÜnlü bir çetenin lideri olan MINHO çocukluk arkadaşını korumak için polis olan JISUNG