What Makes You Beautiful | Larry Stylinson [Five-Shot]

1

Herkes arabadan indiğinde, büyük çimlere doğru ilerlediler. 5 çocuk bugün Malibu'ya gelmişlerdi, Temmuz'un ilk günleriydi ve ilk şarkılarına klip çekimi için buraya gelmeyi planlamışlar, takvimlerini ayarlamışlardı.

Hepsi bu işi başarabildikleri için çok mutlulardı, daha klibi yayınlamadan şarkı milyonlarca dinlenmişti ve bu adım 5 oğlan için oldukça önemliydi. Daha klibinde geleceğini düşünürsek oldukça güzel bir şekilde ilerleyeceklerine hepsi emindi.

Bugün özel uçakla yeni inmişler ve 8 saat yol geldikleri içinde oldukça yorulmuşlardı, akşamları kalabilmek için 5 ayrı kata sahip bir villayı tutmuşlardı.

Geldikleri yer öyle güzel bir sahil kesimindeydi ki, kapıya çıktığın anda amazon ormanlarını aratmayan güzellikte ki patika ardından gelen Malibu sahili ve o büyük dalgalar...

Harry, güneş gözlüğünü taktı burası oldukça sıcaktı. Bu kadar öteden bile gelen dalga sesi ve deniz kokusundan iyice tat alabilmek için gözlerini kapadı. Sırtında hissettiği eller ile ayıldı ve gözlerini açtığında okyanustan bile daha derin olan o mavili gözlerle karşılaştı.

''Hadi ama Hazz Malibu'ya iner inmez uykun mu geldi!''

Karşısında ki ince ve güzel dudaklar kıvrıldığında Harry'de sırıtmasına engel olamamıştı. ''Hayır uykum yok Lou, sadece dalgaların sesini dinliyordum.''

Louis, küçük bir kahkaha attığında Harry bunu duymanın dalgaların dinlemekten daha güzel ve eşsiz olduğunu fark etmişti. Dahası Louis'nin dalgalara karışan gür kahkahasının melodik tonlamasını duymanın kendisine verdiği huzurla büyülendiğini hissetmişti.

''O nasıl oluyor?'' Meraklı gözlerle Harry'e baktığında, Harry onun cidden böyle bir soru sormuş olmasına sırıttı.

''Bak şimdi, önce gözlerini kapatacaksın. Benimle birlikte yap.'' Harry, gözlerini kapatıp kafasını güneşe doğru kaldırırken Louis'de ilk önce onu taklit etmiş ama sırada ki adım için tek bir gözünü açıp Harry'e baktığında Harry bunu hissetmişçesine tamamen gözlerini açıp ona dönmüştü.

''Hayır, Louis! Bana bakma, sadece dediklerimi yap.'' Louis, onu küçük bir mırıltıyla onaylamıştı ve Harry devam etmişti ''Önce gözlerini kapatacaksın ve sonra kafanı bulutlara kaldıracaksın, etrafta ki sesleri unut ve dalgaların kumsala çarpışını dinlemeye odaklan.''

Bir süre ikisi de sessizce Harry'nin dediklerine uyarken. Louis, bir kaç saniye sonunda gözlerini açmadan yanında duran Harry'nin kolunu dürtmüştü ''Bitti mi?''

Harry, gözlerini açmamıştı ama sırıtmasına da engel olamıyordu ''Hayır, sadece hisset.''

Bir süre daha buna devam ettiler. O sırada diğer çocuklarda arabadan inmişlerdi. Arkalarından gelen Zayn her ikisine de yüksek sesle bağırdığında, Louis de Harry de oldukları yerden zıplayarak arkalarında ki Zayn'e dönmüşlerdi.

Zayn, kocaman bir kahkaha atarken onların korkudan beyaza dönen suratlarını işaret etmişti. ''Ahmak gibi gözüküyorsunuz! Orada durmuş ne yapıyordunuz ki?''

Harry, kaşlarını çatmıştı Louis'de dudaklarını büzerek bir bakış atarken Zayn'nin omuzuna vurmuştu ''Dalgaları dinliyorduk Zen!'' dediğinde Harry kahkaha atmıştı. Zayn, onları umursamadan arkasını dönerken Louis, Harry'e göz kırpmıştı ve Harry yanaklarına hücum eden kızarıklıkla beraber minik bir kıkırdama bırakmıştı.

En sonunda hepsi beraber içeri geçerken onlar gelmeden hazırlanmış olan yemek masasına oturmuşlardı.

Harry ise sadece karşısında ki çocuğu izlemekten başka bir şey yapamamıştı. Hayır, ona karşı duyguları yoktu. Sadece biraz beğeniyor olabilirdi ve bu yarışma gününde tuvalette karşılaştıklarından beri böyleydi. Zaten aralarında herhangi bir şey yaşanması söz konusu olamazdı hem hepsi daha yeni yeni kaynaşmaya başlamışlardı, hem de Louis onun grup arkadaşıydı. Birlikte olmalarına ihtimal yoktu!