Ağam şu ihalede olan arsa işi için bakılmaya gidilecekti"dedi Serdar. Behram ağa gözlerini kağıt parçalarından ayırıp Serdar'a baktı.
"Araba hazır mı Serdar"dedi sert sesiyle. Serdar duruşunu bozmadan başını salladı. Behram ağa kaşesini alıp hızlı adımlar ile dışarı çıktı. Bakışları kadar sert olan adımlar ile siyah arabasına yürüdü. Etrafta ki insanlar sessizce ağanın gitmesine bekledi. Mardin'in korkulan genç ağalarındandı Behram. Babası bütün işleri ona devretmiş ve emekliye ayrılmıştı. Şimdi de babasının izinden yürüyor ve kendini sıkça söz ettiriyordu.
"İhale tam olarak ne zaman"dedi elinde ki tabletten bir şeyler bakarken. Serdar kendisine sorulduğunu bildiği için ikiletmeden konuştu.
"3 gün sonra ağam."dedi düz sesiyle.
"Peki her şey tamam demi? Bir aksilik istemiyorum Serdar. Olursa bütün şeyin sorumlusunu senden bilirim"dedi sert bir şekilde. Serdar kendinden emin çıkan sesiyle konuştu.
"Her şey pürüzsüz ağam. O arsa bizim olucak"dedi. Serdar daha fazla konuşmadan işine döndü.
"Yaa kara kızım nereye gidiyorsun?"dudaklarını büzüp kuzuyu yakalamaya çalışıyordu Deniz. Kuzu da inadına kaçıyordu.
"Gel buraya ama. Seveceğim sadece"dedi arkasından ama aldığı tek cevap mee sesiydi. Biraz daha koştuktan sonra kuzuyu yakalamaya başarmıştı küçük beden. Hava serin olsa sa terlemişti. Ve ilk gördüğü yere oturdu. Kuzuyu kucağına alıp sadece alnı siyah olan kuzuyu sevmeye başladı.
"Çok inat çıktın kara kızım. Ne var kaçıyorsun ki benden"dedi mızmızlanarak. Kuzu me'ledi sadece.
"Çok tatlısın sen yaa yerim seni"dedi ama sonradan onun üzüleceğini düşünmüş olacaktı ki gözlerini korkuyla açtı.
"Hayır hayır yemeyeceğim seni. Sen daha ufaksın ki zaten. Sakın korkma benden"dedi onu sıkıca sarılarak.
Kuzuyu severken karşında ki yolda 4 tane siyah arabanın durması ile Deniz oraya baktı. Arabalardan çıkan takımlı adamlar ile gözlerini açtı.
"Kim ki bunlar kara kız. Tanımıyorum onları. Buraları pek bilende yok ki"dedi şaşkınca.
Evet orası Mardin'e uzak bir yerdi. Çoğu insan şehre taşınmıştı. Sadece Deniz ve babası birde amcaları vardı burda. Şehre uzak kaldığı için herkes gitmişti. Mamullerde para etmemesi de diğer sebebiyetti.
Burda ki bir çok tarla da satılmıştı. O yüzden Deniz koyunlarını güdüyordu buralarda.
O sessizce orada beklerken adamlar arsayı bakmaya başladı. Sonra aralarına bir adam girdi. Deniz gördüğü beden ile gözlerini açtı.
Behram ağa şu an onun arsasındaydı. Onun namını çok duymuştu. Duymama gibi bir lüksü yoktu. Burada ki bir çok toprak parçası onundu.
"Ağam burası ihale olucak arsa. Oldukça büyük."dedi Serdar. Behram ağa bir eli cebinde etrafı inceledi. Oldukça büyüktü ve hayalinde ki o şeyi yapabilecek düzeydeydi.
"Burayı ne yapıp edip alacağız Serdar. İhaleyi sıkı hazırlanın"dedi sert şekilde.
"Merak etmeyin ağam.Ama bir sorun var"dedi Serdar tedirgin bir şekilde. Serdar kaşlarını çattı.
"Sorun ne"dedi hafif bağırarak. Serdar yutkundu.
"Buranın iki sahibi var. Müşterek yani. Biri satmayı düşünüyorken diğeri sıkıntı çıkarıyor"dedi tane tane. Serdar iyice çatılmış kaşları ile gürledi.
"Peki neden bunu başta halletmedin Serdar?"dedi gür bir sesle.
"Özür dilerim ağam. Şimdi gidip konuşurum o adamla. Onun evi burda zaten. Parayı tapan bir adammış. İstediği mecrada teklif gelmediği için istememiş. Ama kardeşi inat edip ihaleye vermiş."dedi korkuyla. Serdar sert bir soluk alıp Serdar'a baktı.
"Nerede o adam"dedi. Serdar hemen atıldı.
"Ama ağa..."
"Kes sesini lan. Söyle adam nerede?"dedi bağırarak. Serdar yutkunup etrafa baktı. Biraz ileri de onlara pür dikkat ile bakan kızıl çocuğu görünce Behram'a baktı.
"Ağam bu çocuk bilir. Sorayım hemen"dedi.
"Dur sen ben sorarım"dedi bakışları kızıldayken. Sert adımlar ile zemine basarak ilerledi.
Deniz ona doğru gelen bedenler ile irkilse de olduğu yerde durdu. Kuzuyu yere bıraktı. Bal rengi gözleri ürkekçe baksa da kendinden emin durmaya çalışıyordu. Kimseyle konuşmazdı pek Deniz. Ki zaten konuşacak kimse de yoktu burada. Ailesi onu pek sevmezdi. Babası onu erkek niyetine bile katmazken sadece abisi ona kol kanat geriyordu ama onun da sözü geçemediği zamanları oluyordu.
"Merhaba ufaklık"dedi Serdar kibar bir şekilde. Behram sadece düz bakışları ile karşında ki bedene bakıyordu. Deniz ise ayağa kalkıp Serdar'a baktı.
"Ben ufaklık değilim. Adım Deniz benim"dedi mızmızca. Serdar gülümseyip başını salladı.
"Peki Deniz. Şimdi sana bir soru sorabilir miyim?"dedi aynı kibar sesiyle. Deniz başını sallayıp onayladı.
"Adem Korkmaz'ın evi nerede?" dedi. Deniz babasının ismini duyunca duraksadı. Bu adamların babası ile ne işi olurdu ki.
"Şeyy babam olur kendisi."dedi Serdar'a bakarak.
"Peki bizi babana götürür müsün?"dedi kibarlıkla. Deniz Serdar'da olan bakışlarını Behram'a çevirdi. Behram'da ona baktığı için gözleri kesişti.
O an iki beden, içinden akan o ılık hisi yorumlayamadı. İkisi de kilitlenmiş öylece birbirine bakıyordu.
O saatlerde aşk zehrini akıtmaya başlamıştı.
Evet yeni kurguyu saldık bakalım hadi hayırlısı. Daha taslakta olan bölümler var merak etmeyin.
Kitap daddy içerir heee ona göre okuyun.
Behram ağa: 32 yaşında
Deniz: 19
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHR-İ AŞK [Bxb]
Teen FictionBehram ağa çok sert ve oldukça geniş bir nüfusa sahip birisidir. Deniz ise babasından dayak yiyen masum bir çocuktur. İkisininde bir şekilde yolları kesişir ve Behram ağanın gözdesi olur. +18 smut sahneler vardır. Ona göre okuyunuz. Lütfen homofobi...