2

223 38 26
                                    

Jimin gözlerini silip mesaja karşılık yazdı "sorun değil hyung başka bir gün buluşalım" göndere bastıktan sonra yatağının baş ucuna koydu telfonunu  ve yatağına girip minik bir kedi gibi yatağında kıvrıldı gözlerini yumdu.

Telefonun titemesiyle jimin uyanmıştı sersem sersem bakıyrodu etrafa. Elini telefonuna attığında abisinin aradığını gördü.

"Hyung~" jimin şişmiş gözleri ve dudakları ile şaşgınca abisine seslenirken jin konuşmaya başlamıştı bile.

"Jiminnnn bura çağır kardeşini dedi Bay Kim inanabiliyor musun yaa bak dedi ki çağır kardeşin buraya gelsin" jimin ne olduğunu tam anlayamadan sordu.

"Hyung nereye geliyorum" jin kıkırdarken cevapladı "Bay Kim'e işte Jimin, seni almaya biri gelecektir ben haber veririm sana yine sen hazırlann"

"Peki hyung görüşürüz" jimin ne olduğunu yavaşça idrak edebilmiş saate baktığında 20.28 olduğunu gördü. Dolabına doğru yürüyüp ne giymesi gerektiğini düşünmeye başladı.

Nasıl bir yerdi kimler olacaktı diye düşünürken sıradan siyah bir jeans giyip aynı renk bir tişört ile gitmeye karar vermişti. Gözlerine sürdüğü kahve rengi far ve dolgun dudakları iyice yedirdiği glosuyla gitmeye hazırdı. Jin kapıda beklemesini söyleyen bir mesaj atmıştı.

Barın çıkışında beklemeye başladığında önünde duran araba dikkatini çekmişti sanki birini bekliyor gibi biraz eğilip arabanın camına doğru baktığında cam açıldı.

Takım elbiseli bir adam "Park Jimin" dediğinde gözleri açılmış adama bakıyordu jimin "Efendim..." diyebildi.

"Jin'in kardeşisin demi atla" jimin bu cümleyi duyunca rahatlamıştı ama bu lüks araba binmek için fazla güzeldi. Sessizce arka koltuğa bindi.

Geldikleri malikane Jimin'in azının açık kalmasına sebep olurken aklından abisinin burada yaşadığı gerçeğini sorguluyor. Lüks hayat garip ve inanılmaz görünüyordu.

İçeri geçtiklerinde dışına göre daha az şatafatlı daha sadece bir ev karşılamıltı onu etrafı incelerken bir yandan nereye yürüdüğünü bilmeden büyük evin içinde ilerlerken.

Jin üstünde mutfak önlüğü ile mutfak olduğumu düşündüğü yerden Jimin'e doğru koşuyordu "ballı kurabiyemmmm" jimin gülümseyerek abisine doğru yaklaştı ve sarıldı.

"Hyung seni özledimmm" jimin kendinden uzun olan abisinin gerçekten minik bebeği gibiydi birkaç saniye sarılarak kaldırlar.

"Ballı kurabiye mi?" Mutfaktan çıkan kişinin sesiyle jimin abisinden ayrıldı ve sesin sahibine odaklandı. Üzerinde siyah kumaş pantolon ve beyaz tişörtü ile onlata doğru yaklaştı. Adam sıfır mimik ile ona doğru bakıyordu ve gerçek çok sert ve sexy biri diye geçirdi aklından.

"Bu ballı kurabiyem Bay Kim" jin miniğini gösterirken Jimin'in yanakları toz pembe olmuştu bile abisinin bu adamın koruması olup nasıl aynı anda aşık olduğunu sorguluyordu. Adam gerçekten yakışıklıydı.

Jimin Bay Kim'in önünde hafif eğilerek selam verdi "merhaba efendim" Bay Kim yaklaşarak selam verdi "merhaba ballı kurabiye ben Taehyung, kim Taehyung"

Jimin kızaran yanaklarıyla sırıtıyordu "memnun oldum efendim" Taehyung hafif kaşlarını çatarak Jin'e ve minik Jimin'e baktı.

"Resmi resmi bay kim ve efendim demeyin ev ortasındayız" mutfağa doğru döndü taehyung gidiyordu giderken konuştu "Gelin hadi Jk gelmeden yemek hazır olsun" Taehyung mutfağa doğru gidiyordu.

Jin Jimin'e fısıldadı "bu adam var ya yer yüzündeki en tatlı adam" Jimin abisine bakım sırıtırken dalga geçti "her an belinden silah çıkarıp vurur gibi seni hyung" jin ufak kahkaha patlatıp mutfağa doğru sürükledi.

Mutfak genişti Jimin masada Taehyung ile otururken Jin fırın başında son 4 dakikanın geçmesini bekliyor kendi iyi iş çıkardığını düşünüyordu.

Tae kalın sesiyle Jimin'e doğru sordu "ne işle meşgulsün" jimin utanmıştı birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra zar zor cevapladı " barda çalışıyorum " taehyung sohbeti devam ettirdi.

"Bizim barda işe başlasana şu an hangi bardasın" jimin utanıyordu "şu an Bang barda çalışıyorum sizinle çalışmayı çok isterim" taehyung cevapladı.

"Evine yakınmı J Star" jimin şaşırmıştı korenin neredeyse en ünlü barlarından biriydi ve evi yoktu ne demeliydi bilemedi. "Şey evim yok yani ben iş yerimde kalıyorum" taehyung sessiz kaldığı an sessizliği bozan kapı sesi evin her yerine yayıldı.

Taehyung ayağa kaltı "Jeongguk geldi" mutfaktan çıkarken Jimin o kim dercesine abisine bakarken Jin konuşmuştu bile "farklı babadan kardeşi ama çok iyi anlaşıyorlar"

Jimin sessizce masada oturuken Jin masaya yemekleri koymuştu  bile ardında Taehyung ve kardeşi olduğunu düşündüğü adam içeri girmişti.

Jimin Taehyung'un kardeşine bakıyordu dar deri pantolon üzerine giydiği siyah tişört üzerindeki deri ceket ile Jimin içinden aşırı sexy biri olduğunu geçirmeden yapamamıştı.

Taehyung konuşmaya başladı sırıtatak "Jin'in kardeşi, ballı kurabiye" Jimin utançtan yerin dibine giriyordu çünkü karşısındaki  adam şu an onu süzüyordu.

Taehyung'un aksine mimik oynamamıştı adamda "Jeon Jungkook" elini minik çocuğa uzatmıştı. Jimin utanarak elini sıktı Jimin içinden konuşuyordu kendi kendine "elleri aman tanrım çok güzel ve yumuşak"


Selamm yine benn ve yeni bölüm geldiiiii okuyan bir kişi bile olsa bu fici yazmaya devem edicem umarım heycanla ve merakla bekleyen okuyucalarım olur buraya kadar gelen herkese teşekkür ederim :3

libertad  | jikook |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin