Ben Risa, Lejyon krallığında bir prensesim... 23 yaşındayım ve hayatım hep dört duvar arasında geçti, annem ben 17 yaşındayken yapılan bir suikast yüzünden öldü. Babamla birlikte kalede tek kalıyordum ve tabii hizmetçiler de var.
Bugün her zaman olduğu gibi kahvaltı yapmak için aşağıya indim, babam çoktan masanın en ucunda oturuyordu. Masaya oturdum ve babam konuşmaya başladı;
"Glore krallığının kralı Aaron bugün seni görmeye geliyor. Krallığımızla düşmanlıkları olmasına rağmen artık evlenmelisin."Hiçbir şey dememiştim. Aaron 25 yaşında uzun siyah saçlı, mavi gözlü iri yarı bir adamdı. Sadece korkuyordum çünkü düşmanlığımız olan bu Glore krallığı normal krallıklar gibi değildi, sert bir yönetim şekilleri vardı. Krallığımızla düşmanlıklarının olma sebebi ise anneme düzenlenen suikaste destek çıkmalarıydı. Bu yüzden onlardan nefret ediyordum içten içe çok sinirlenmiş ve bir yandan da üzülmüştüm. Aaron ile evlenmek istemiyordum...
♥♥♥♥♥
Hava kararmaya başlamıştı, Aaron gelmişti hizmetçilerin hepsi büyük bir isteksizlikle Aaron'u karşıladı. Babam ise mutsuzdu ama artık evlenmem gerektiğini düşünüyordu. Aaron'u ağırlayıp büyük odamıza kadar hizmetçilerle götürdük ve koltuğa oturdu. Aaron'un babası ve annesi kaleye dönerken bir avcı tarafından öldürülmüştü. Babam konuşmaya başladı;
"Nasılsın oğlum Aaron, gelmene çok sevindik."
"İyiyim teşekkürler, isterseniz bu işi hemen halledelim."
"Nasıl isterseniz."
Babam resmen beni düşman olduğu birinin eline satmıştı. Ağlamamak için zor duruyordum nefret ediyordum, nefret. Babamla Aaron biraz daha konuştuktan sonra karar verildi. 42 gün sonra düğünümüz olacaktı ve bende Glore krallığının kraliçesi olacaktım. Annemin intikamını almak istiyordum ama elimden bir şey gelmiyordu.