18:pes ediş

1.1K 139 30
                                    

jungkook:
hyung daha kaç kere özür dilemem gerekiyor
lütfen artık kaçma benden
üç gün  oldu hem çok azaldı kızgınlığım

taehyung:
jungkook senden kaçmıyorum dedim ya
neden anlamak istemiyorsun
yoonginin projesi için geldim
birkaç gün sonra döneceğim zaten

jungkook:
hyung yalan söyleme bana
sanki tanımıyorum seni

taehyung:
bak jungkook
yaşanılan şey ile ilgili sadece seni suçladığımı düşünmeni istemiyorum
ben de en az senin kadar hatalıyım olayların bu seviyeye gelmesine izin verdiğim için
ama madem beni iyi tanıyorsun
bu tepkiyi vereceğimi de bilmiyor muydun

jungkook:
biliyordum lanet olsun ki biliyordum
ama kızgınlıktaki omegam delirmiş gibiydi
sadece seni istiyordu ve ben sonrasını düşünemedim tamam mı

taehyung:
sadece beni mi istiyordu
ama sen o alfanın yanına gideceğini söylemiştin

(görüldü)

jungkook:
siktir|
ne yazıcam şimdi buna |
itiraf etsem ne olabilir ki |

taehyung:
ne yazıyorsun bu kadar

jungkook:
blöf yaptım

(görüldü)

taehyung:
ne
masum bebeğim benim hemen de itiraf etti|

jungkook:
evet blöf yaptım
gitmeyecektim başka alfanın yanına zaten
yapamıyorum hyung anla beni nolur
sensiz olmuyor
her kızgınlığımda sana birazcık daha yakın olabilmek için çırpınıp durmaktan o kadar yoruldum ki
her dakika her saniye seni özleyerek
kokuna muhtaç geçiyor

taehyung:
jungkook tamam yeter
dur artık

jungkook:
hayır taehyung
bu kez durmayacağım
artık ne olacaksa olsun
yıllardır yaşadıklarım yetti canıma
sana karşı hislerimi görmezden gelmenden
bana çok değer verdiğini herkesten çok sevdiğini söyleyip
sana her yakınlaşmaya çalıştığımda beni reddetmenden bıktım artık

taehyung:
jungkook pişman olacaksın
dur

jungkook:
taehyung lütfen
ya hiç mi bir şey hissetmiyorsun cidden
ya sen değil miydin 4 yıl önce beni öpen,
annemle baban evlenince ne oldu birden
öptüğün omegayla kardeş mi olmaya karar verdin

taehyung:
jungkook bak hasta olacaksın
kendini yorma tamam mı
ben geliyorum eve
yüz yüze konuşalım

jungkook:
gelme ya gelme
ne söyleyeceksin ki sanki
uzak dur jungkook
yaklaşma jungkook
kızgınlıktasın bu yakınlık doğru olmaz jungkook
hep aynı laflar
dayanamıyorum artık cidden ya

taehyung;
çıkıyorum şimdi evden
geliyorum bir tanem
kendini sıkma tamam mı
her şeyi konuşup çözeceğiz
ben senin gözünden akan bir damla yaş için
dünyayı yakarım jungkook
lütfen bekle geliyorum

(görüldü)

- - -

Taehyung

Kendimi Yoongi'nin evinden dışarı nasıl attım, arabayı nasıl sürdüm hatırlamıyordum. Tek bildiğim bir an önce benim yüzümden kendini harap eden omegama ulaşmam ve iyi hissettiğine emin olana kadar yanından ayrılmamam gerektiğiydi.

Kurdumun baskısını da hissedebiliyordum. Yakınlaşmamızdan beri sürekli Jungkook'un omegasını arzuluyor, onun yanına gitmem için ısrar ediyordu. Nihayet eve vardığımda arabanın anahtarını almaya bile tenezzül etmeden indim.

Hızlı adımlarla merdivenleri tırmanırken attığım her adımda Jungkook'un kızgınlık ve üzüntü feromonları yoğunlaşıyordu. Üst kata çıktığımda bir tanecik omegamın kokusu kendi odasından değil de benimkinden tütüyordu buram buram.

Odamın kapısını açtığımda Jungkook'u yatağımda cenin pozisyonunda kıvrılmış, kucağında ben kokan yastığa sarılmış ağlar halde buldum. Bu manzaranın kalbimde açtığı yaranın tarifi yoktu. Derin bir nefes verdim, omuzlarım çöktü, dünyanın yükü bindi sanki sırtıma.

"Jungkook'um" Yorgun sesim kısık çıkmıştı. Yaşlı gözleri bir anlığına beni bulsa da tekrar çevirdi bakışlarını yere. Sakin adımlarla yanına gittim. Yatağımda kalan boşluğa, arkasına yerleştim usulca. İtiraz etmedi, hala hassastı belli ki, direnemiyordu.

Kollarımı beline sardım, başımı ensesine yaklaştırıp burnumu sürterek kokusunu içime çektim. "Seni ne kadar sevdiğimi hissedemiyor musun omega?" Sözlerimi duyduktan sonra üzüntü feromonlarındaki bariz azalışı hissetmiştim.

"Senden uzak kalmak istemiyorum hyung, dayanamıyorum artık buna. Ben çok yorgunum." Sesi vücudundaki son takati kullanarak konuşuyormuşçasına bitkindi. "Bak bakayım sen bana." Omzundan tutup bedenini sırt üstü çevirdim yatakta.

Islak kirpikleri ve kocaman gözleriyle bakışları beni bulmuştu şimdi. Ellerimi yanaklarını çıkarıp okşamaya başladım. "Tamam bir tanem, artık uzak kalmak yok tamam." İşte bu kadardı. Pes etmiştim.

Yaptığımız şeyin çok riskli olduğunu biliyordum ama güzeller güzeli omegamın gözlerini yaşlı görmek çok ağır geliyordu hem kalbime hem alfama. "Seviyor musun cidden beni? Benim seni sevdiğim gibi mi?"

Gülümsemeden edemedim. Yanlış anlamadığına emin olmak ister gibi sorguluyordu. "Aşığım Jungkook, çok aşığım." Gözlerindeki ışıltı odamı aydınlatıyordu şimdi. Daha sözlerimin şokunu atlatamamıştı ki yaklaşıp dudaklarımı dudaklarıyla buluşturdum.

Tüy kadar hafifçe öpüyor, aralık ağzından dudaklarının tadına bakıyordum. Bir elim ise hala yanağında, yeni durmuş yaşların bıraktığı ıslaklığı siliyordu. Birkaç saniye sonra ellerini sırtımda hissettim.

Beni içine sokmak istermiş gibi sertçe öpmeye ve sımsıkı sarılmaya başladı birden. Şehvetle ilgisi yoktu hareketlerinin, daha çok yıllardır yaşanan özlemin hıncını çıkarmak istiyor gibiydi. Ben de ona sarıldım, göğsümde küçücük kalana kadar birleştirdim bedenlerimizi.

Sonunda birbirimize bir nebze olsun doymuş, ayrılmıştık. Şaşkın gözlerle bakıyordu hala bana. "Rüya değil di mi? Birazdan senin yatağında tek başıma uyanmayacağım?" Korku dolu gözlerle sordu, o an rüya görüyorsun desem inanacak kadar saftı biliyordum.

Bir öpücük daha bıraktım dudaklarına. "Değil bir tanem, bitti artık. Kavuştun aşkına, kavuştum aşkıma." Huzur her yerdeydi. Kalbimi, ruhumu, kurdumu ve hatta odamı sarmıştı huzur. Hava çoktan kararmıştı ve ağlamaktan bitkin düşen omegam göğsümde uykuya dalmıştı.

Bense tavanı izliyordum bir yandan onun saçlarını okşarken. 'O kadar beklediğime değdi mi? Aslında ne kadar kolaymış birlikte olmak, onu sarıp sarmalamak. Korkularım yersiz miydi?' Düşünceler aklımda dolanıp dururken aralanan kapımla gerçekliğe döndüm.

"Taehyung ne oluyor?"

"Bayan Kim"

-끝-

Step by Step | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin