9

29 5 0
                                    

"Bir dakika ya! Ben neden burada kalıyorum?"

Süleyman'a anlamaz şekilde baktım. Aşağı indiğimde ekibiyle bir toplantı odasında planı konuşuyorlardı.

"Burada kalmanı istiyorum, hem Çiçek hem de güvenliğin için."

"Çiçek şuan gayet iyi, burada ki kadın polislerde ilgilenebilir onunla. Arkadaşlarımın burada olduğumdan haberi yok, bu bir hafta da bile deliye dönmüşlerdir eminim. Burada kalamam!"

Süleyman burun kemerini sıkarken sakin kalmaya çalışıyordu. Kusura bakmasın ama Çiçek onların sorumluluğunda benim onun yanında kalmam bana bağlanmasını sağlardı, benimde ona bağlanmam kaçınılmaz tabi ki. Konuyu kapatmış gibi başka meseleleri konuştular. Daha sonra herkes çıkmaya başladığı esnada olduğum sandalyeden kalkıp yanında ki sandalyeye oturdum. Son kişi çıktığında kapı kapanınca konuştum.

"Ne zaman gidiyoruz?"

Bana sesli nefes vererek döndü.

"Ben gidiyorum Arzu! Sen burada kalıyorsun."

"Süleyman! Burada falan kalmıyorum!"

"Dışarı da ya başına birşey gelirse?! Bunu göze almamı mı bekliyorsun?!"

"Benimle görüşmediğin sürece kimse tarafından tehlikede olmam!"

Bana inanamaz gibi baktı.

"Seninle görüşmeyi kesme mi nasıl söyleyebiliyorsun?"

"Bu görevin bitene kadar en azından görüşmeyiz. Benim bir hayatım var, doktorum ben hani. Arkadaşlarım var onları habersiz bıraktım zaten."

"Bu görev 3 yıldır sürüyor Arzu! Belki bir 3 yıl daha sürecek! Bu süre boyunca görüşmemeye razı mısın?!"

Ayağa kalktım, ben onun tutsağı falan değildim!

"Evet razıyım! Beni burada tutsak gibi hiç tanımadığım onca kişiyle bırakıyorsun!"

Ayağa kalkıp bana kararlılıkla baktı.

"Başka söze gerek yok! Yarım saate çıkıyoruz."

Yanımdan geçti ve odada beni bir başıma bırakarak çıktı. Başımı arkaya doğru yaslayıp iç çektim. Madem polisti hiç mi bir sivilin hayatını tehlikeye atıyorum diye düşünmedi! Hayatıma giren ve bunu sürdüren oydu!!

Çiçeğin yanına gidip onunla sohbet edip, gideceğimi söyledim. Başka bir ablanın onunla ilgileneceğini söyledim. Daha sonra aşağı indim ve gideceğimiz aracın yanında bekledim. Polislerle bir kaç konuşma yapıp benim yüzüme bakmadan geldi ve arabaya bindi. Ergen ergen hareketler yapıyordu şuan!

Bende arabaya bindiğimde bilerek yanına oturdum. Karşı koltuğa geçip oturduğunda ona bakıp göz devirdim. Kendi bilirdi peşinden koşturamazdım ya?!! Koskoca komiser adamın yaptığı tripe bak!

"Süleyman bu şekilde yaparak birşey elde edemezsin. Böyle kötü bir şekilde mi ayrılacağız?!"

Gözlerime aniden bakması içimi titretti. Fazla sert bakıyordu, tıpkı onu ilk gördüğüm zamanlarda ki gibi. Onu mafya olduğunu en çok düşündüren şey de bu keskin bakışlarıydı.

"Ben bir polisim, görevlerim asla bitmeyecek. Yani bir daha asla görüşmemize de gerek yok. Komiser olarak bir sivilin hayatını tehlikeye atmak benim hatam. Bu konuda kusura bakmayın, polis arkadaşlar ne olur ne olmaz bir süre etrafta sizi koruyacaklar. Tehlike de olmadığınız anlaşılana kadar idare etmeniz gerekecek."

Gözlerim dolu dolu ona baktım.

"Bu kadar mı?"

"Hayatınızda başarılar.."


..

Eliz'in yanına gelmiştim. Oradan birlikte çıktıktan sonra beni yolda indirdi. Başka bir polis aracı buraya getirip bıraktı. Evin olduğu kata geldiğimde sonunda kavuştuğum çantamdan anahtar çıkarıp açtım kapıyı. İçeri de koltukta üçü de oturmuş kızlar ağlıyordu.

"Arzu!!"

Feyza koşup boynuma sarıldı. Diğerleri de gelip sıkıca sarıldı.

"Neredeydin?! Birşey yaptı mı o şerefsiz sana?!"

"Sakin olun iyiyim ben, hiçbir şey yapmadı. Üstelik artık gelmeyecek. Oturabilir miyiz?"

İçeri geçip oturduk, Caner de kapıyı kapatıp yanımıza geldi.

"Polise gittik ama bizi sürekli geçiştirdiler. Ne yapacağımızı bilemedik Arzu. Çok korktuk sana birşey yapar diye."

Eliz yanımda sarıldı hemen.

"Özür dilerim elimde olsa sizi haber ederdim iyi olduğuma dair."

"Nasıl bıraktı seni?"

Caner'in sorusuna mecburen yalan söyledim.

"Hevesi geçince bıraktı işte."

"G*t herif, ne b*k sanıyor bu p*ç kendini?!!!"

Gözleri dolmuştu, gizlemek için ayağa kalkıp sağa sola volta attı.

"Boşverin artık, bitti gitti."









MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin