O kadar,o kadar kötü durumdalardı ki şuan.
Ağlamayan tek bir insan yoktu içlerinde.Üç kişi çocukluk arkadaşını,bir kişi sevgilisini kaybetmişti çünkü.
Lee Minho'nun mezarının tam önündeydi Beşi.
Jeongin çığlık çığlığa ağlıyordu.Hyunjin hem onu tutuyor hem de hıckırıyordu.Chan ise sakin kalmaya çalışıyordu ama yüzünü kapatıp ağlamasına devam ediyordu.
Jisung ise mezar taşının yanında bacaklarını göğüsüne kadar çekmiş acı içinde haykırıyordu Felix onun yanında beklerken.
O gün onların en kötü geçirdiği günüydü.
Lee Felix
Minho'yu hiç görmemiştim daha önce ama yine de onların ağlaması benimde ağlamama sebep olmuştu.Hepsi bitik haldeydi.
İki gün geçmişti o günün üstüne.Chan sakin kalmaya çalışarak onları yemek yemeye zorluyordu ama asla yemiyorlardı.
Hyunjin,yanımdan asla ayrılmıyordu.İki gün boyunca yaptığı gibi bugünde kucağıma uzanıp sessizce gözlerini yumuyordu.Yapabildiğim tek şey onu sakinleştirmek için saçlarıyla oynamaktı.
"Chan istemiyorum yemek falan!" Dedi bağırarak Jeongin.
"Ya iki gün oldu öleli düşündüğünüz tek şey yemek mi!"Chan yine sakindi."Kardeşim,seni anlıyorum.Sen nasılsan bende şuan öyleyim.Ama açlıktan bayılacaksın"
Jeongin ağlayarak kendini Chan'a bıraktı.
Chan sıkıca tuttu onu.Gözlerim Jisung'a takıldı.Minho'nun kanlı kıyafetinden bir yüzük çıkmıştı.İçinde yüzüğün yanında ki nota göre yüzük Jisung'undu.
"Bu yüzük sadece senin sevgilim.Bana inandığın için"
Jisung da o yüzüğe dokunuyordu sadece.
Hyunjin doğruldu.
"İyi misin?" Dedim direkt.
Yutkundu ve Jeongin'in yanına gitti.
"Jeongin." Dedi."Minho bana bir ara demişti ki"Dedi sesi titrerken.Jeongin pür dikkat onu dinliyordu.
"Eğer bana bir şey olursa Jeongin sana emanet"
Jeongin daha fazla ağlamaya başlayarak Hyunjin'e sarıldı.Dizlerimi göğüsüme çektim.
Gerçekten kötü durumdaydık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelepçe-Minsung +18
FanficTek gecelik ilişki yapan Minho,son yattığı kişi Jisung'a takıntılı kalmıştı...TAMAMLANDI