"Evet çocuklar dediğim gibi, sınavın yarısı bu konudan oluşuyor. Diğerlerine çalışamasanız bile bu bölüme bir göz atın. Gelecek ders görüşürüz arkadaşlar."
Kitaplarımı çantama koymak için egilip çantamı aldım.
"Merhaba."
Kafamı kaldırıp bana merhaba diyen kişinin sıfatına baktım. Yan sınıftaki Park Jimin. Basketbol klübünün başkanı ve matematikte derece yapmış biri. Bende ona aynı şeklide 'Merhaba' diyip önüme döndüm.
"Bir konuda yardımına ihtiyacım var."
"Nedir?"
"Bana psikoloji ögretmeni istiyorum."
"Oldukça basit. Ama benden ögrenmen zor. Gelişmiş bir çağdayız, internete yazdığın herşey 2 saniyede önünde oluyor. Yani." dedim kaşlarımı kaldırıp güldüm.
"Ama ben senden ögrenmek istiyorum. Öyle yapmak isteseydim zaten yapardım."
"Yap o zaman." dedim çantamla beraber ayağa kalkarak. "Müsadenle geçebilir miyim?" 'Tabi' diyip yan tarafa geçti.
"Lütfen."
Arkamı dönüp ona baktım. "Peki sana birkaç ders notu atarım. Temel şeyler."
Kolumdan tutup kendine çevirdi. Hizasını koruyordu. "Senden duymak istiyorum."
Bu kadar ısrarcı olması beni sinirlendirmişti."Yeter bu kadar bırak beni. Uğraşma benimle, hayır dediysem hayır."
"Peki. Kusura bakma." dedi ifadesiz bir şekilde.
Merdivenlerden aşağı inip şemsiyemi çıkardım. Hava yagmurluydu. Dışarı çıkıp yürümeye başladım. Ben Katarina Yim. 20 yaşındayım. Mimarlık bölümünde 1.sınıf ögrencisiyim. Pek arkadaşım yoktur. Garip oldugumu düşünüyo çoğu insan. Sadece okulda sınıftan çok dışarı çıkmayıp 1 2 arkadaşım oldugu için. Ne beklersiniz ki? Ben istemezdim açıkçası herkesin gözünün onunde bulunmayı. Birinden hoşlanmıyorum... Yavaşça anahtarımı yerine oturtup kapıyı açtım. Ayakkabılarımı çıkartıp anahtarlarımı mutfak tezgahına koydum. Ve yukarı çıktım. Odama çıktığımda pencerem hafif aralıktı. Kapamayı mı unutmuştum? Eşyalarımı üstümden çıkarıp kıyafetlerimi çıkarmaya başladım. O sırada elektrikler kesildi. Harika. Üstümde iç çamaşırlarım vardı ve heryer karanlıktı birşey göremiyordum. Telefonumu alıp flashı açtım ve üstüme bornoz dolayıp merdivenlerden indim. İlk bahçeden dışarıya baktım ki diğer evlerin ışıkları yanıyordu. Bi benimki yanmıyordu. Sigortanın attığını düşünüp kutuya doğru ilerledim. Kutu kapının üstünde olduğundan yetişemiyordum. Mutfaktan bir sandalye alıp üstüne çıktım. Sigortayı açtım ama hiçbir şekilde ışıklar açılmamıştı. Sigortacı çağırmam gerekiyordu. Tamamen bozulmuştu. Birde bu çıktı başıma. Sandalyeden aşağı inmek için arkamı döndüğümde bir silüet gördügümden eminrdim. Ama hızla kaybolmuştu. Gerilmeye başlamıştım tüm bunlar bağlantılı olabilirdi. Mutfaktan elime bir bıçak alıp hızla yatak odama koştum ve kapıyı kitledim. Camımıda kapatıcakken biri hey diye bağırdı. Aşağı baktığımda kimse yoktu. Camıda kapatıp perdemi çektim. Üstüme hızlıca birşeyler geçirip yorganimin altina girdim. Elime bıçağımı ve telefonumu aldım. Işık hâlâ açıktı.
Güclü kaşarlar Katherine Pierce gibi yaşarlar😉⭐️🧀
:Kızlar sanırım biri benimle
uğraşıyor.hadi ama okuldan :M
biri taşşak geçiyordur.:Bu hiç öyle durmuyor.
İlk başta elektriklerim gitti sonra
evde bir süliet gördüm ve biri hey diye bağırdı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red scarf
أدب الهواة"Bu benim en sevdigim atkı, ve bunu şimdi en sevdigim kadına veriyorum."