0.1

13 5 7
                                    

topuklu ayakkabılarımın rahatsız edici sesi eşliğinde yeni işyerime doğru yürüyordum.bu mesleği seçerken en büyük hayalim evden götümü yaya yaya çalışmaktı,gerçeklerden habersiz seçtiğim meslekte iş ararken zorlanmasamda bilgisayar başında bütün gün oturmak can sıkıcıydı.

toprak yazılıma emin adımlarla yürüyordum."mekanın sahibi geldi amk, benden iyisimi var"kendimin duyabilceği bi fısıltıyla dediklerimden sonra otomatik kapının önüne geldim.

"lan açıl,offf açılsana be salak kapı." kapı beni boyumdan dolayı görmüyo ve bu daha da çok sinirimi bozuyordu.SADECE 1.68IM AQ.sensöre doğru zıpladım.

topuklu ayakkabı ile

sensöre doğru zıpladım

kapı açılmıştı ama ben dengemi biraz kaybetmiştim tabi,omuzumdan tutup dengemi korumamı sağlayan kişiye döndüm.

"teşekkür ederim"dedim sakince. tanıdık gelen siyah saçları ,beyaz teni ve bal rengi gözleriyle umursamaz bir şekilde "burada yeni misin" diye sordu.insan bi rica ederim der önemli değil der bunlarda hep öküz anam.

sahi ya nerden tanıyorum bu adamı?

"öküz kelimesi biraz ağır oldu sanki" mal gibi yüzüne baktım,hiç bir şey anlamadım.umarım onu dışımdan söylememişimdir. "he,nasıl?" saçma bakışlarımın ararında yönelttiğim soruyla.hafifçe kafasını eğdi"öküz dedin ya hani,ağır oldu biraz." kendini ezdirme balın.sen babanın karnından çıkmadın balın ezdirme kendini.

"somurtarak gezme sende canım aaa.neyse işim var çekil bakim" sensöre doğru zıplayıp yeniden açtım kapıyı,hızlıca danışmaya doğru koştum.bide elin oğlu ile uğraşamazdım.

"merhaba,ben balın atasoy ,işe yeni başladım.ne yapmam gerekiyor?" danışmadaki kız telefonla ilgilenirken 2.kez seslendim."pardon ,bakar mısınız?" oflayarak bana doğru döndü,gözlerindeki çalışma isteği beni gerçekten derinden etkilemiştı."canım müdürün odasına gidiyosun,bu katta solda zaten." ağzını yaya yaya konuşan tatlı kıza teşekkür ederek müdürün olsasına doğru ilerledim.

kapıyı 2 kez tıklattıktan sonra içeriye girdim,masada oturan kıvırcık saçlı mavi gözlü şirret bakışlı müdüre baktım.allah sonumu hayır etsin."merhaba, ben balın  bu gün buradaki ilk günüm danışma size yönlendirdi"dedim sakince.

odanın içini göz ucuyla inceledim bahçeye bakan camın önündeki koltukta otura yaşlı amca ve maşalı saçları buğday teni koyu kahve saçlarıyla gayet şık giyimli kıza hafifçe gülümsedim.öküz değilim sonuçta.

sandalyede oturan müdürden önce yaşlı amca söze girdi;"hoşgeldin kızım,ben toprak yazılımın kurucusu halit toprak."dedi samimi bir ses ve içten gülümsemeyle.ardından yanındaki kız söze atıldı."merhaba canım ,öncelikle hoşgeldin ben yeşil toprak buranın yardımcı müdürüyüm,bu arada saçlarının rengine ve elbise bayıldım.çok güzelsin elbisenin linkini atar mısın?" heyecanlı ve sevecen bir şekilde hızlı hızlı söylediklerine hafifçe tebessüm ettim çok iyi anlaşıcaz gibi duruyordu."çok teşekkür ederim,sende çok güzelsin. bu arada bu elbisenin pastel pembesı var sende aşırı iyi durur,linkini atıcam"

"BİRLİKTE GİDELİMMİ ALIŞVERİŞE ÇOK EĞLENİRİZ" heyecanla bağırarak söylediklerine şaşırsamda bende heyecanlı bir şekilde olur dedim,ilk kez bu kadar enerjik biriyle karşılaşmıştım.yerinden fırlayım bi anda boynuma doladı kollarını."birlikte saçma elbiseler dener miyiz?" bu enejık sarılmasına karşılık verdım "ANNESİNİ BİLE DENERİZ." hafifçe kıkırdayıp el ele tutuşup döndük.

sanırım kendimi fazla kaptırmıştım yeşilden ayrılıp halit beye döndüm "kusura bakmayın efendim biraz şey oldu,tanıştığıma memnun oldum" hafif şekilde güldü."aman kızım nolcak keyfimiz hep yerinde olsun,bu arada burada ki herkes bana halit amca der .bana halit amca de ,resmiyete lüzum yok."dediklerine karşı kafa salladım ve gülümsedim.

BalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin