Bir süre yüzünü inceledim. Yine bu noktaya varmışsak arkadaş kalmış olmamız o kadar da kötü değildi. Bunu kabul etmek içimi soğuttu. Artık pişmanlık hissetmiyordum.
Yalnızca ona son kez sarılmak ve bu sefer düzgün bir şekilde vedalaşmak istiyordum. Bu, onu son kez canlı bir anı olarak hatırlamam için iyi bir seçenekti.
Hafifçe tebessüm ettim.
"İnan bana gelmezse seni hayatından çıkardığı için değerli bir elması kaybetmiş olur." dedim.
Bu söz duraksamasına sebep oldu. Aslında kendi kaybımdan bahsettiğimi anlamıştı.
Bilmem, belki de ona sayıp sövmüştüm ayrılırken. Ya da değer vermediğimi hissettirmiştim. Ne olduğunu bilmesem de şaşkın bakışından bir şeyi tuhaf bulduğunu anlayabiliyordum.
Ardından o da boşverdi ve gözleri parıldadı. Yeniden o çok sevdiği kıymetlisine bakar gibi bir bakış belirdi yüzünde ve nihayet uzanıp beni kolları arasına alacak cesareti buldu. Başım göğsüne yaslandığında birkaç dakika önce hissettiğim kalp atışlarına yeniden kavuşmanın verdiği neşe ve huzurla doldu içim.
" Öyle mi diyorsun?" dedi tatlı tatlı.
Kokusu da dokunuşu kadar sıcaktı. Sarılışındaki özlemi derinden hissettiğimde bunun bir veda olduğunu hatırladım. Kendimi tutamadım ve o görmediği için gözümden bir yaş akmasına izin verdim.
Başımı onaylamak için salladım. Saçım gömleğinde kıvrıldı bir yukarı bir aşağı. Gözümden akan yaşı parmaklarımla sildim ve gözlerimi gözlerine çevirdim. Hem bir özür hem de yüzleşmeydi bu.
" Gerçekten öyle. Ben kaybettim mesela."
Kaşları o nasıl söz öyle ya da olur mu hiç öyle şey der gibi çatıldı.
"İkimizin de bir suçu yok. Arkadaş olmak bizim için daha sağlıklı bir seçenek sadece. Biliyorsun iki ilişki türünü birleştirince ekstra bir kıskançlık seviyesine ulaşmıştık. Böylesi daha iyi Ayame..."
Neden hiçbir şey hatırlamıyodum? Benim için hiçbir şey değişmemiş olması gerçekte olayları değişemediğim hissi verdi bana. Bunu henüz bilemeyeceğim için üstünde durmadım.
Bu karşılaşmada ona söylediğim sözleri hatırladım sessizce yüzüne bakarken." Seni hep elimde tutmak istediğim için sınırlarımı geçmene izin vermedim ama bak önünde sonunda yabancılaştık. Sanki elimin tersiyle ittiğim için korkaklığımın bedeli olarak kaderin karşıma çıkardığı bir sonuç gibi geliyor senden kopmak. Bu bir yıldır çok özlesem bile gururumdan ve tabii biraz da o zamanlar aramızda geçen garip durum yüzünden sana yazmaya cesaret edemedim. Sen de yeni hayatınla çok meşguldün. Bak bugün sıradan iki arkadaş gibi karşılaştık ve birbirimizin hayatında neler olup bittiğini yeni öğreniyoruz..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Time Bird ✓
FanfictionAyame tesadüfen uğradığı eski mahallesinde geçmişi yad ettiği sırada minik bir kuşa yardım edince kendini eski anılarında dolaşırken bulur. Asla unutamadığı çocukluk aşkı Beomgyu'ya yıllar boyunca söylemek istediği her şeyi söylemeye fırsatı olur bö...