2.3

244 16 3
                                    

"hadi uyan bakalım,yeni bir gün ve artık kararını vermen gereken yeni şeyler..." derken pedri salondaki tüm perdeleri açtığında güneş ışığı suratıma sertçe vurmuştu

"yatmaya devam edemez miyim?" diye sorarken kafamın altındaki yastıkla suratımı kapatmıştım

"ben aktif bir insanım o yüzden yatamazsın lyn,kalk" derken güneş ışınlarından korunmak için kullandığım yastığı hızlıca yere atmıştı ve beni koltuğun üstünden kaldırmıştı

"sırtım..." derken cidden bu koltuğun taşla eşdeğer olduğunu anlamıştım

"tamam bu gece yatakta sen yatarsın ama şimdi,koşuya çıkacağız" dediğinde pedri'nin ciddi olup olmadığına bakıyordum

ciddiydi...

"yavaşlar mısın pedri!" diye metrelerce ilerdeki pedri'ye sesleniyordum ama bana tur bile bindirmiş olabilirdi

artık yorgunluktan bacaklarımı hissetmezken yerdeki varolmayan bir şeye takılmamla yere sertçe düşmüştüm

altımdaki kısa şorttan dolayı dizim güzelcene soyulmuştu ve kanamaya başlamıştı

canım çok yanmamıştı ama ağlamam o kadar yoğundu ki sanki bacağımı kaybetmiş gibiydim

bacağımı değil aşkımı kaybetmiştim...

"lyn..." diye koşarak yanıma gelen pedri dizimin üstüne yapışan ufak taşları silkeleyip dizime dikkatlice bakmıştı

"acıyo mu?"

"yok ya..." dediğimde pedri gülüp bir kolumu boynuna sardıktan sonra beni yerden kaldırmıştı ve en yakın bankın üstüne oturtmuştu

"arabaya kadar yürüyebilir misin?" diye sorduğunda bende bacağımı bükerken ne kadar canım yanıyor diye bakıyordum

canım yanıyordu ama jude'un yokluğunun acısı o kadar yoğundu ki başka bir şekilde kapatmam gerekiyordu bu acıyı

"iyiyim,yürürüm..." diyip pedri'den destek alıp banktan kalktıktan sonra yürümeye başlamıştım

yüzümdeki acı çeken ifade ve dizimden ince bir şekilde akan kanın acısı hala jude'un acısını örtmüyordu,örtemezdi bile

"koşuyor musun sen?" derken pedri'nin şaşkın olduğunu anlamıştım,yeni düşmüştüm ve dizim iyice soyulmuştu,şimdiyse kendimi sıkarak yürüyordum

"lyn?" diye pedri bana yetişmeye çalışarak suratıma bakabilmişti

"dursana sen..." diyip kolumdan durdurduğunda kendimi sıkmayı bırakmıştım

"canın yanıyo bunun farkındayım,kendine acı çektirme"

"acı çektirmiyorum..." derken gözümden bir sürü göz yaşı akmıştı bile

pedri beklemediğim bi anda hızlıca beni kucağına aldığında yürümeye başlamıştı

yürürken dizimdeki açık yaraya vuran rüzgar artık yakıyordu sadece canımı

"önümde acı çekmeni izleyemem lyn..."

"senin kolların pek bayram yapıyor gibi durmuyor ama pedri..." dediğimde pedri gülüp önüne bakmaya başlamıştı

"sen kollarımı boşver,diz'inle ilgilen"

"tamam bitiyor..."

"bu kaçıncı bitiyor acaba pedri?" derken ister istemez bir kez daha bağırmıştım,dizimi böyle temizlemesi canımı yakmıştı

"tamam bu sefer cidden bitti..." derken bandı yapıştırmıştı ve kendini koltuğa bırakmıştı

"zorluk çıkartıyorsun..." derken güldüğünü görüyordum pedri'nin

"bir daha koşu yok pedri" dediğimde gülüp başını aşağı yukarı sallamıştı,büyük ihtimalle benle normal bir yürüyüşe bile çıkmayacaktı artık

pedri telefonunu eline alıp baktıktan sonra geri yerine koymuştu ve çok geçmeden tekrardan ekrana bakmıştı

"bir yere mi gideceksin?" dediğimde pedri suratıma bakıp "pablo'yu bekliyorum,antremana gidecektik ama beyefendi çok dakik olduğu için on beş dakika gecikti" dediğinde gülmüştüm

"istersen burda seninle kalabilirim..." dediğinde hemen pedri'yi geri çevirip "sanırım verandada tek başıma biraz düşünme fırsatı bulmak beni daha iyi yapar pedri" dediğimde gülümseyip yanımdan gitmişti

hem antremanını aksatmasını hiç istemezdim benim yüzümden,hemde buraya her şeyi tekrardan bir gözden geçirmek için gelmiştim,tüm sorunlara kapının dışından bakabilmek için

pedri eve girdiğinde saat altı falandı,çok geç gelmemişti bugün burda olduğum için

anahtarlarını masanın üstüne attıktan sonra ceketini çıkartırken "telefonun çalıyo..." demişti sırtım ona dönük olan pedri

"açmayacak mısın?" derken cümlenin sonuna doğru ses tonu değişmişti

"jude arıyo..." dediğinde sadece "biliyorum" demiştim

pedri gittiğinden beri sürekli arıyordu,bense benden nasıl intikam aldığını düşünüyordum,

"lyn..." derken koltuğun üstünde beni sırt üstü çevirdiğinde pedri gözlerimin şiştiğini görmüştü

"ne zamandan beri ağlıyorsun?" derken beni koltuktan kaldırmıştı ve yanıma oturmuştu

"gittiğinden beri..." dediğimde pedri hemen başımı omzuna yaslamıştı,omzunda ağlamaya devam etmek istemiyordum,onun yanında ağlayamazdım

"telefonu açmayı dene..." dediğinde başımı sağa sola sallamıştım

"gittiğini biliyor mu?"

"annem söylemiştir..." diyip arkama yaslandıktan sonra ellerimle suratımı kapatıp derin bir nefes vermiştim

"onu daha fazla meraklandırmanı izleyemem lyn,açıyorsan aç şu telefonu yoksa ben onu kendi telefonumdan arayacağım..." derken yanımdan kalkmıştı ve suratıma çok ciddi bir şekilde bakıyordu

"şuan jude ile konuşmak istemiyorum pedri..." dediğim anda pedri masanın üstüne bıraktığı telefonunu eline alıp evden çıkmıştı,

jude ile konuşacaktı...

"onu,o kızı evimize çağırmıştı,bunu neden yaptı,sırf senle öpüştüğüm için..." derken pedri'nin gözlerini kapatmış bir şekilde beni dinlediğini farketmiştim,yorgundu tabiki ve benimle uğraşıyordu

"pedri,yatsan iyi olur çok yorgunsun..." dediğimde gözlerini açıp suratıma bakarken "tamam sen üst kata git..." demişti

"ben burda yatacağım,sen git"

"sabah böyle anlaşmıştık lyn"

"sabah öyleydi,şuan değil,hadi git..." diyip pedri'yi zorla odasına göndermiştim,burası çok rahatsızdı ama pedri'nin ortopedik sorunları olsun asla istemezdim

pedri jude ile telefondan konuşmuştu ve jude'un ne dediğini merak ettiğim için pedri'nin suratına bakmıştım,o ise sadece sorun yok demişti,hemde defalarca kez,o telefonu açmam için yapıyordu pedri

o telefonu bir gün elbet açıcaktım,bu bugün olmayabilir,yarın olmayabilir,ama sorunları çözecektik en sonunda,

jude olmadan yapamazdım...

01.04 ~ jude bellinghamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin