4. Bölüm: İlk karşılaşma

15 5 0
                                    

Winter'ın ağızından

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Winter'ın ağızından

Motorumu Walker'ın dükkanının önüne park ettim. Benim favori mekanımdı, hem kütüphane hemde kafeydi. Motordan indim ve kütüphaneye girdim.

Öz kardeş değildik, Babam beni onun annesine emanet etmişti ama biz birbirimizi kardeş gibi görüyorduk. Kasanın yanın gidince beni fark etti, kasadaki müşteriden parayı alıp geldi ve bana sarıldı.

"Kış perisi ablasını ziyaret etmeye mi gelmiş?" Güldüm ve sarılmasına karşılık verdim "Walker özlemişim seni" göz devirdi ve omuzuma vurdu "Dalga geçmesene daha geçen akşam Brayn'ı terk etmen şerefine içmeye gittik" ondan ayrılırken göz devirdim.

"Hatırlatmasana şu salağı sinirlerim bozuluyor" omuz silkti ve başka bir müşteriyle ilgilenmeye döndü "Keyfine bak" Kitap okumayı oldum olası severdim.

Geçen yıl tıp sınavlarına gireceğim diye okumaya ara verip derslere odaklanmıştım. Sevgili ablam yeni kitaplar getirtmişti raflara bakarken dikkatimi çeken bir kitabı elime aldım.

Uzun zamandır okumak için heves edip okuyamadığım "Dorian Gray'in portresi" isimli kitaptı. Konusu hep ilgimi çekse de bir türlü başlayamamıştım. Kitabı incelerken bir adam yanıma yaklaştı "O kitabı okudun mu? Ben çok kez bitirmiştim" ona baktım.

Adam yaklaşık 1.93 metre boyunda, geniş omuzlu ve atletik yapılıydı. Kahverengi, hafif dalgalı saçları vardı ve gözleri de kahverengiydi. "Maalesef daha okumadım ama okuyacağım. Sence okumalı mıyım?"

Beni süzdü "Ben okumanı tavsiye etmem, çok psikolojik bir roman, okul zamanlarımda okumuştum ve açıkçası pek iç açıcı değildi. Dorian Gray güzellikle lanetlendi ama sandığı gibi şeyler getirmedi. Sağlam bir psikolojin varsa okumanı tavsiye etmem, bozulabilir" güldüm "Peki madem okumayayım, o zaman ne okumamı önerirsin bay kitap uzmanı"

Tanışmadığımızı fark ederek elini uzattı "Ben Sam, Sam Winchester" soy adı çok tanıdık geliyor elini sıktım "Winter Perez, memnun oldum" ona baktım "Seni kasabada hiç görmedim yeni misin?" Omuz silkti "Avukatım ben ama bir kaç yıldır işimi yapmıyorum, ağabeyim ile Amerika'yı geziyoruz"

İç çektim, bende hep gezmek istemiştim ama Walker'ı bırakamazdım hele ki Luna'yı yani beni büyüten annemi iki hafta önce kaybetmişken.

"Bende hep gezmek istemişimdir ama kız kardeşim burada onu yalnız bırakamam" İstemsiz Walker'a bakmıştım. Benim gibi Walker'a baktı "Hiç benzemiyorsunuz" Ona tabiki Babamın sürekli Şehir dışına gizli bir işe gittiği için beni Luna'ya emanet ettiğini söyleyemezdim.

"O anneme ben babama benziyorum" aslında hiç görmediğim anneme benziyordum. Babam 18 yaşına girdiğimde zamanı geldiğini söyleyerek annemin bir yangında öldüğünü ve kendisinin çok meşgul olduğu için beni Luna'ya bırakıp şehir dışında işe gittiğini söylemişti.

İşinin ne olduğunu hiçbir zaman söylemese de tehlikeli olduğunu biliyordum. Hadi ama kim 16 yaşındaki bir kız çocuğuna silah kullanmayı öğretir ki? Benim babam öğretmişti.

"Winter, kasaya bakar mısın?" Bana seslenen Walker'a içimden şükrettim ve yapma olduğu belli olmayan bir gülümsemeyle Sam'e döndüm "Kusura bakma yardım etmeliyim" başıyla sorun yok dercesine onayladı.

Ben kasaya ilerledim, bazen burada Walker'ın işlerine yardım ediyordum. Normalde kasabada bulunan hastanede çalışabilirdim bunun için belgem vardı ama ben şuanlık doktor olmaya hazır değildim.

Hadi ama ben rahat bir insanım bakmayın bana öyle, aslında doktordum ama yanlış bölüm seçmişim. Ben pratisyen hekim olmak isterken bir anda kendimi cerrah olarak bulmuştum.

Yanlış bölüm tercihi sonucu olmuştu hem beni kan tutuyor. Çok fazlasını bir arada görünce midem falan bulanıyor her neyse kasadaki işime odaklanırken çoktan Sam denen herif aklımdan çıkmıştı.

Tanrısal bakış açısı (Bir kafede Castiel, Sam ve Dean)

"Kızı buldunuz mu?" Sam onayladı "Bizzat konuştum normal biri gibi" Dean kardeşine baktı "Ben neredeydim?" Sam göz devirdi "Kızın biriyle flört ediyordun Dean" Dean omuz silkerken Sam konuştu "Kızın adı Winter Perez" Dean duyduğu isim ile duraksasa da bunun bir tesadüf olduğunu düşünerek toparlandı.

"Kızı uzaktan izledim, elçilerin hepsinde olduğu gibi ruhunda bir çift kanat var" Dean kaşlarını çattı "Bundan bahsetmemiştin" Castiel Dean'a döndü "Siz göremezsiniz o yüzden bahsetme gereği duymadım. Sadece Melekler ve iblisler ruhları görebilir"

Sam merakla sordu "Bizim ruhlarımızı da görebiliyor musun?" Castiel göz devirdi "Normal insanların aurasını görürüz her neyse baş melek koruduğu sürece ona yaklaşamam" Dean düşündü "Baş melek onu görmesin diye ne yapmalıyız? Hem kıza elçi olduğunu nasıl açıklayacağız ki?"

Castiel iç çekti "Kaburgalarına melek rünü yazmalıyız ama bu biraz zor. Güçleri yakında ortaya çıkar, o zaman kızın yanına gider her şeyi anlatırız" Dean Castiel'in planını anladı "Ona şeytanların saldırmasını mı bekleyeceğiz?" Castiel onayladı "Bekleyeceğiz, onu bulduklarında baş melek şeytanlarla ilgilenirken bende rünleri kazıyacağım"

Dean planı mantıklı bulurken Sam iç çatışma yaşıyordu. Winter'ı gördüğü o Rüyayı hatırlıyordu ve içten içe ona karşı bir yakınlık duyuyordu. Dean'ın kız versiyonu gibiydi ama saçları annelerininki gibi sarıydı da Sam kendi iç çelişkisini yaşarken Dean ve Castiel planın detaylarını konuştular.

Sam zeki çocuğum çözecek olayı ama birazcık var. Hele bir öğrensin Winter asıl bomba bölümler o zaman gelecek, çok eğleneceğiz çoook

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

House of WinchesterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin