Kalp kanatlanırsa aşamayacağı sevda tepeleri,aşk dağları kalmazdı...
Mesela deniz buluta aşıksa gökyüzüne yansıtmayı,bulutlarsa sevincinden gözyaşlarına boğulmayı çok görmezdi.
Bunu gören masum gökkuşağı ise renklerini hediye ederdi iki mutlu çifte...
Gökkuşağının içine katılamayan siyah ise güzel görünebilmek için bazen bir göze düşer,karanlık olurdu.
Mutlu ettim sanırdı,kollarını açmış düştüğü göze sımsıkı sarılırdı.Ama bir gün fark etti ki o sımsıkı sarıldıkça göz yaşları golü dolup taşıyordu...
"Rahat bırakıyorum artık seni ey umudum!" Demeye karar verdi siyah.. Asilliğini korudu ve gözlerden sevgisini mahrum etti..
Siyahla barışmaya hiç niyetli olmayan iki delikanlı göz ise yerinde durmayacaktı.Gidecek kendisine vurgun siyahtan kaçmak için yeni gözlerde ilaç arayacaktı.
Belki bulacaktı,belki de hep bir 'Kaçak' a giden haritayı bıkmadan arayacaktı...
Siyahsa sevdasından vazgeçermiydi bilinmez.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçak
RandomGözlerine kapkara bir perde indirmişti,o gün yaşadıkları... Yapayalnızdı,Yakın dostlarından başka kimsesi yoktu.Bu kara perde aralanıp hayatına birinin girmesini sağlamıştı.. Onun artık bir KAÇAK ADAMI vardı. O kaçacak Rengin kovalayacaktı. Ama Elbe...