Help me

37 6 9
                                    

Uyandığında yine aynı ağacı görmeyi beklemiyordu Jungwon. Yine Jay'in huzurlu kollarının arasında uyanırım diye düşünmüştü.

İçinden lanetler ve küfürler yağdırdı içinde bulunduğu duruma. Ama bu sefer korkmuyordu yanında Jay vardı değil mi?

Jungwon ayağa kalktı ve yine sanki konumu daha önceden biliyormuş gibi okula yürümüştü.
Etrafından cesetlere bakmıyor yumruklarını sıkıyordu. Okulun önüne geldiğinde 3. silüetin artık kim olduğunun daha belirgin olduğunu fark etti.

Jay.

Jungwon korku dolu gözlerle Jay'in kendisine dikilmiş açık ama ruhsuz gözlerine bakıyordu.
Jay'in ölü bedeni kafasını tamamem Jungwon'a çevirmiş ve konuşmaya başlamıştı.

"Neden Jungwon? Bunu bize neden yaptın? Ben seni seviyordum. Aşıktık. Neden kıydın canıma ha Jungwon? NEDEN KOLLARINDA ÖLMEME İZİN VERDİN?" Jay'in cansız bedeni sona doğru sesini arttırarak Jungwon'a doğru konuşmuştu.

"Ben yapmadım Jay. Yemin ederim." Jungwon çaresizce ölü bir bedene ona ölümünden sorumlu olmadığını anlatmaya çalışıyordu.

Deliriyor muydu?

Daha sonra Jake ve Riki de Jay'e katıldı.

"Neden Jungwon? Bizi neden öldürdün?"
Üçü birlikte aynı cümleyi tekrarlayarak Jungwon'a doğru yaklaşıyorlardı. Ya da Jungwon sadece yaklaştıklarını sanıyordu.

Daha sonra belli belirsiz Jay'in silüeti belirdi önünde.

"Seninleyim Jungwon. UYAN."

Jungwon duyduğu sözlerle ter içinde uyanmış ve gerçek dünyaya geri dönmüştü.

Bir an nerede olduğunu kavrayamasa da endişeyle karışık korku ile ona bakan Jay'i görünce ellerini tutmuş ve af dilenir gibi kafasını eğmişti.

"Yemin ederim sizi ben öldürmedim. Bilmiyorum kim yaptı. Özür dilerim. Yemin ederim ben yapmadım. Ben değildim. Öldürmedim ben sizi."
Jungwon sürekli mırıldanarak yerinde sallanıyordu

Jay ellerini çekti ve Jungwon'un yanaklarını kavrayarak kendisine bakmasını sağladı.

"Önce bir sakin ol güzelim. Sen kimseyi öldürmedin biliyorum. Tamam mı?" Jay direkt Jungwon'un gözlerine bakarak konuşuyordu

Jungwon belli belirsiz kafasıyla onayladı.

"Ne gördüğünü anlatmak ister misin?" Jay kibarca sorduğunda kafasını sağa sola sallayarak reddetti.

Jay gülümsedi ve Jungwon'u kendisine doğru çekerek tekrar göğsüne yatmasını sağladı

"Gece seninle kalmamı ister misin?" diye sordu Jay elini Jungwon'un sırtında güven verircesine gezdirirken.

"Kalabilir misin?" diye sordu Jungwon
İstiyordu. Yalan söyleyemezdi. Her şeyden çok ona ihtiyacı varmış gibi hissediyordu.

Mırıldanarak onayladı Jay onu.

"O zaman sadece tek geceliğine değil eğer sende istersen yaşamım ve yaşamımdan sonra da benimle kal." Jungwon uyku sersemi mırıldanmıştı

Jay her şeyi duymuştu ve gülümsemişti.

"Söz veriyorum Jungwon incir ağacı çiçek açtığından senden gideceğim."

Jungwon belli belirsiz duyduğu şeyle rahatlayıp gülümsemiş ve gözlerinin kapanmasına izin vermişti.

____________________________________

Jake ertesi gün yine Jungwon'un kapısına gitmeye hazırlanıyordu fakat bu konuda kararsız kalmıştı. Jay ile aralarındaki çekimi hissedebiliyordu bu yüzden rahatsız etmemeye karar verdi ve Rikiyle sınıfta beklemeye karar verdi.

Sınıfa girdiğinden Riki'nin arkasına dönüp Sunoo ile konuştuğunu fark etti Sunoo'nun yanındaki  Sunghoon ise asık suratıyla dümdüz önüne bakıyordu.Dün olanlar aklına gelince gülümsemeden edemedi Jake. Riki'nin yanına gidip oturduğunda kısaca baş selamı verdi sadece. Sunoo konusunda hala temkinli olmak istiyordu.

"Jungwon hyung yok mu?" Riki Jake gelir gelmez onu sormuştu.

"Gelir herhalde dün Jay ile yalnızlardı." Jake Riki'ye göz kırptığında Riki küçük yaramaz bir çocuk gibi gülümsemişti.

"Şu mezun Park Jay mi? Züppe olan" diye sohbete katıldı Sunghoon

"Ne züppesi ya çok kibar birisine benziyor." demişti Riki daha geçen gün tanıştığı çocuğu savunarak

"Ayrıca Latince biliyor çok havalı değil mi?" Jake heyecanla ellerini çırparak Sunghoon'a dönmüştü.

Fakat kendisine sinirli gözlerle bakan bir Sunghoon beklemiyordu. Ellerini yavaşça indirdi ve boğazını temizledi.

"Latince bende biliyorum öğrenmesi çokta zor bir şey değil köpekçik" demişti Sunghoon sinirli bir tonda ve daha sonra sınıftan çıkıp gitmişti.

"Ne dedim ki şimdi ben?" Jake üzgün gözlerle Riki'ye baktı.

"Bence kıskandı" dedi sohbete daha yeni katılan Sunoo

Jake pek umursamadı sadece omuz silkip geçti.

Jungwon sınıfa girdiğinde üç kişininde dikkati onun üzerine çekildi. Ve Jake gördüğü şeye inanamadı.

"Ewww Jungwon kıpkırmızısın nokur sevişmediğinizi söyle" demişti Jake midesi bulanır gibi midesini tutmuştu.

Riki de hyungunun dediği şeye yüksek sesle kahkaha atarak tepki vermişti.

"Sizden nefret ediyorum" demişti Jungwon göz devirerek

"Biz de seni seviyoruz tabii birileri daha farklı sevmiş anlaşılan" demişti Riki hyunguna göz kırparak

Jungwon bir kez daha göz devirmiş ve cevap vermemişti.

"İlk derse gelmeyeceğim revirde olduğumu söyleyin." diyip koşar adımlarla sınıftan çıkmıştı Jungwon

Arkasından nereye diye bağıran iki arkadaşını görmezden gelmişti.

Rüyalarındaki ağacın konumunu bu sefer daha dikkatli incelenmişti ve nerede olduğunu biliyordu.

Nehrin karşısına geçip biraz daha yürüdükten sonra ağaç tam karşısındaydı. Bu ağaçla ilgili neyin özel olduğunu anlamamıştı Jungwon.
Gövdesi diğer ağaçlara göre biraz daha sarımsı gibiydi. Köklerine yaklaştığında ise mavi mor gibi bir renk gördüğünü sanmıştı ama nasıl olabilirdiki. Tekrar arasına biraz mesafe koyarak ağaca dik dik bakmaya devam etti. Omzunda hissettiği el ile arkasına döndü.

"Derste olman gerekmiyor mu?" soğuk bir tonda konuştu karşısındaki çocuk

"Seninde derste olman gerekiyor." diye karşılık verdi Jungwon

Sunghoon sadece gözlerini devirdi ve elini çekti

"Burada napıyorsun Jake ve diğer çocuk seni bekliyordu." diye sordu Sunghoon

"Haberleri var ayrıca adı Riki onun hyung"
dedi Jungwon gülümseyerek

"Adı beni ilgilendirmiyor çocuk" demişti Sunghoon aynı merakla ağaca bakarken

"Jake hyungun adını biliyorsun ama" diye karşılık verdi Jungwon tek kaşını kaldırarak

"Bu da seni hiç ilgilendirmez çocuk" demişti Sunghoon kaçarcasına

Jungwon kafasını sağa sola sallamıştı. Uğraşmak çok zordu.

"Neyse hyung gitmeliyim alacağımı aldım" demişti Jungwon uyurken Jayden çaldığı bilekliği göstererek

Sunghoon'un buraya unuttuğu bileklik için geldiğini düşünmesini istemişti

Kafasıyla onayladı onu Sunghoon.

Ve Jungwon ağaçların içinde gittikçe uzaklaştı.

CageHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin