Kalbim Acıyor

33 1 3
                                    

 UYARI!= Bu kitap küfü,argo,ölüm,kan,öpüşme ve bunun gibi senaryolar içerebilir. Rahatsız olanlar şimdiden önlemini alsın.                          
Oy kullanırsanız çok sevinirim★

İyi okumalar dilerim!★

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Evden tam 1 saat önce çekip gitmemle kaldırımda oturup öylece durmam bir oldu.

Ve 1 saattir ne annem beni arayıp özür diledi ne de babam beni arayıp 'Sen anneni aldırma gel eve.' dedi. Sadece şu son 1 saattir beni bir tek arayan Can'dı. Beni arayıp "Abla nerdesin?" "Abla iyi misin?" "Kalacak yerin var mı?" diye üst üste sorular sorup beynimi yakıyordu. Ama ne kadar beynim yanıp başım ağrısa da onun bu telaşı benim biraz daha kalbimin buruklaşmasına ve gülmeme neden oluyordu.

Kaldırım da hala oturup bekleyerek yaşanan olayları düşünüyordum ki telefonumdan ses geldiğin de olduğum yerde küçük bir zıplama ile elimi kalbime koydum. Derin bir nefes verdikten sonra telefonu elime alıp baktım. Ekranda 'Eylem'im★' yazılı bir arama vardı.

Eylem benim lise arkadaşımdı. Çok tatlı bir kızdı kendisi. Notları düşüktü ama eğlenceliydi. Şimdi ise aynı çetedeydik.

Aramayı açıp "Efendim Eylem?" dedim. "Naber Gece?" diye lafa başladı o da.

"İyiyim." "Değilsin Gece," dediğin de suratım dona kaldı. "Ne?" "Can herşeyi anlattı Gece. Hemen şimdi benim eve geliyorsun."dedi. Can bunun hesabını vericekti ama şuan da bunun sırası değildi.

"Olur mu öyle şey Eylem? Hem sen ne Can'a bakıyorsun? Benim kalacak yerim var." yoktu.

"Ben sana gel dediysem hemen şimdi buraya geliyorsun Gece. Aksi takdirde yerini öğrenip ben geliyorum." diyip yüzüme telefonu kapattı.

Dediği şeyi yapardı Eylem. Artık istemesem bile zorunluydum onlara gitmeye. Evet; onlara. Çünkü Eylem sevgilisi Ömer ile birlikte yaşıyor. Ve Eylem ne kadar Ömer'i sevse de ben o çocuğa hiç ısınamadım.

                                    ~1 saat sonra~

Eylemlerin kapısının önünde yaklaşık 10 dakikadır duruyordum.

Sonuçta annem bile bana 'fazlalıksın' demişken ben onlarda nasıl rahatça uyuyup kalkabilirdim ki? Ve Ömer denilen o çocukta büyük ihtimalle beni sevmemişti, çünkü yaklaşık 2-3 ay önce onu ilk gördüğüm de ben ona nasıl iğrenmiş bakıyorsam o da bana aynı ifadeyle bakıyordu. Gururuma yenik düşecek bir insan değildim ben ve hiçte olmamıştım. Eğer bu eve girersem o çocuk tarafından ne kadar istenmesem de sonuçta ev onun değildi. Beni istemese bile git bu evden diyemezdi. Yoksa diyebilir miydi?

Büyük ihtimalle diyebilirdi. Gururuna yenik düşmek mi yoksa ölmek mi deseler ölmeyi seçerdim. Bu yüzden sırtımı kapıya çevirip geri dönüyordum ki arkadan kapı açılma sesi duyunca öylece yerimde durup kaldım.

"Gece?" diyen Ömer'in sesini duyunca arkamı dönüp ona baktım. "Evet?" "Neden burdasın?" dediğinde bir an durup düşündüm. Ne diyecektim ki? 'Öyle yoldan geçerken kapınızın dekoruna bakıp geri dönüyordum.' filan mı diyecektim?

Öylece yerim de durmuşken Allah'a şükür arkadan Eylem gelip Ömer'in önüne geçti. "Kız Gece hoşgeldin! Gel içeriye." diyip kolumdan tutup beni içeriye çekti.

İlk aşama olan Ömer'i geçtiğimiz göre bence geri kalan aşamalar kolay olacaktı. Bu yüzden içim biraz daha rahatlamıştı ki aklıma bir olay takıldı. Ben nerede yatacaktım? Ve onu geçtim sonsuza kadar burada kalacak değilim ya? Ben bunları düşünürken Eylem beynimi okumuş gibi beni bir odaya getirip "Burada kalacaksın. Eğer rahatsız olduğun birşey olursa haber ver. Ben seni tek bırakayım." dedi ve odadan kapıyı kapatarak çıktı.

SİYAH LOTUS ÇİÇEĞİMWhere stories live. Discover now