"Hocam sizce de bu kadarı fazla değil mi hem hasta da görünüyor."
Eunseok dayanamayıp Yuta'ya bunu söylediğinde onun keskin bakışlarının yeni hedefi olmuş, "Sen de mi tekrar koşmak istiyorsun Eunseok?" dediğinde ise araya Seunghan girmiş, "Hocam, haklı ama." diyerek onu desteklemişti.
Durum şuydu Sungchan'ın Shotaro'ya toka almasına sinir olmuş Yuta bugünkü antrenmanda diğerlerinin aksine Sungchan'a iki katı eziyet ediyor, üstüne etmezmiş yetmezmiş gibi diğerlerinin çalışması bittiği halde onunkini devam ettiriyordu.
Aslında normal bir zamanda olsalardı bu Sungchan için hiç sorun değildi ama şu an bir sorunu vardı, hastaydı. Yorulmuştu, deli gibi terliyordu, beyni bulanmaya başlamıştı. Artık koşarken yalpalanıyor, her an sahanın ortasına düşüp bayılabilir gibi görünüyordu.
"Bu adamın kıskançlığı beni baydı amına koyayım." Seunghan ve Eunseok'un Yuta'yı ikna etmesini geri planda izleyen Ricky konuştuğunda, Riki "Manyak cidden oğlum, durduramazlar bu deliyi, ne içerlemiş alt tarafı bir tokayla hırka." dediğinde Ricky'nin aklına bir şey gelmişti.
"Oğlum senin ablan hoca değil miydi burada, arasana şu manyağı kandırsın öğretmenler odasına falan çağırsın da bizimkini alıp kaçalım."
Riki onun dediklerine karşılık "Oha harbi iyi fikir dur bekle." dedikten sonra diğerlerine fark ettirmeden biraz geriye gitmiş ve ablasını aramış, olanları anlatmıştı, ablası onun dediğini yapacağını söyledikten sonra telefonu kapamış ama birkaç dakika sonra Yuta'nın telefonunun orada olduğunu söylediğinde Riki ablasına yağ çekerek onu salona gelmeye ikna etmişti.
"Sungchan, düzgün koş." Yuta, Sungchan'a dönerek onu uyardığında Sungchan'ın siniri bozulurken kafasını iki yana sallamıştı, bu saatten sonra düzgün koşabileceğini sanmıyordu.
"Benden bu kadar." Derken kendisini sırt üstü yere bırakmış, derin derin nefeslenmeye çalışırken gözlerini kapatmıştı, her an burada uyuyakalabilirdi.
Onun bu hâlini gören Eunseok hemen onu alması için babasını aramış bu sırada Riki de Sungchan'ın yanına giderek havlu ile onun terlerini silerken yerden kalkmasını söylüyordu.
"Hocam merha- ayy Sungchan'a noldu?" Mori, Riki'nin ablası ve coğrafya hocasıydı kendisi, içeri girer girmez yerde yatan Sungchan'ı görünce koşarak onun yanına gitmiş, onu kontrol ederken elini alnına koyduğu gibi geri çektiğinde çatık kaşları ile Yuta'ya dönmüştü.
"Hocam çocuk yanıyor deli misiniz siz de antrenmana devam ettiriyorsunuz ya, resmen havale geçirecek. Ricky, koş revirden ilaç getir." Mori, Ricky'nin gittiğini gördüğünde kalan üç gence dönerek Sungchan'ı kaldırıp tribündeki sandalyelerden birine oturtmalarını istemişti.
Bu sırada Yuta ne yaptığının yeni farkına varan suçlu bir çocuk gibi köşede duruyor, asla onlara bakmıyordu.
Ricky'nin getirdiği birkaç ilaçtan birini Sungchan'a zor olsa da içirmiş, bu sırada panikle gelen Jaehyun ve Taeyong'a teslim etmişlerdi. Çocuklarla birlikte onlar da giderken Mori geride kalmış hâlâ öyle dikilen Yuta'yı gördüğünde "Kişisel meselelerinizin sorunlarını okul içine yansıtmanız hiç doğru değil Bay Nakamoto, size hiç yakıştıramadım, ya çocuk havale geçirseydi ki yakın da görünüyordu, o zaman ne yapacaktınız?" diyerek ona hayal kırıklığı ile bakmıştı.
Mori bu okula yeni gelmişti ve gelir gelmez de ona karşı hocalar arasında en çok övülen kişiydi Yuta, bu yüzden ona çok saygı duyuyordu ama bugünkü Yuta onu biraz hayal kırıklığına uğratmış, onun kendi gözünde yarattığı statüyü biraz düşürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
siren, sungtaro.
Jugendliteratursungchan haklısınız aslında neden aptal gibi bir kenarda hislerimle savaşyorum ki iki senedir yeter lan benim de bir sınırım var görürsünüz yakalayacağım onu bir köşede yapışacağım dudağına diyeceğim ki aşığım sana oğlum ölüyorum bitiyorum senin iç...